| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri a)Hazine ve Maliye Bakanlığı b)Kamu İhale Kurumu c)Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu ç)Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu d)Sermaye Piyasası Kurulu e)Gelir İdaresi Başkanlığı f)Türkiye İstatistik Kurumu g)Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ğ)Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu h)Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ı)Yatırımcı Tazmin Merkezi |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 12 .11.2021 |
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Cemal Bey "3 top" dedi ya, maalesef, o gülle çelik top çoktan düştü damat Bakan zamanında, şimdi Bakanımıza 2 plastik top kaldı, onu biraz sonra anlatacağım.
Değerli arkadaşlar, konuşmamı yapmadan evvel -zaman kalmayacak- iki küçük konuya değineceğim. Bir tanesi, Vergi Konseyini yeniden canlandırdınız Sayın Bakan, ne güzel. Ne yapacak bu? Vergi politikalarının oluşturulması ve uygulanmasıyla ilgili görüş bildirme görevi bulunuyor. Kim var bunun müteşebbis heyetinde? Fuat Tosyalı, Tosyalı Holding; Murat Özyeğin FİBA Holding; Nihat Özdemir, Limak Holding. Ya, Sayın Bakanım, Rizeli olarak çok canım sıkıldı, niye Mehmet Cengiz yok burada ya? Onun da olması lazım. Ha, bir de sivil toplum kuruluşları listesi var, orada da işte, MEMUR-SEN, TÜRK-İŞ ama bir tane muhalif sendika yok. Sadece bu bile, sizin, para yönetimine, vergi toplamaya nasıl baktığınızı çok açık, net bir şekilde gösteriyor.
Değerli arkadaşlarım, bu KİK'le ilgili birkaç kelime söyleyeyim, zaman kalmayacak. 4734 sayılı Kanun, 62 kanun ve kanun hükmünde kararnameyle bu 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nda 212 kez değişiklik yapılmış değerli arkadaşlar, büyük çoğunluğu da istisna maddeleriyle ilgili. Bu nasıl bir şey ya? Bakın, cumhuriyet tarihinin en önemli düzenlemelerinden biri KPSS'dir, biri de budur yani açık ihale yapılacak, herkes eşit bir şekilde girecek, bundan herkes faydalanacak ve adalet de gerçekleşecek. Bunu delik deşik ettiniz değerli arkadaşlarım. Bu nasıl bir şey?
Bir de bu yetmezmiş gibi, bütün ihaleleri 21/b'ye göre veriyorsunuz; çağırıyorsunuz, pazarlık usulüyle. Nasıl bir iş yapıyorsunuz ya? Nereye gidecek bu Türkiye, şaşıyoruz.
Ha, bir de KÖİ'ler var, KÖİ'ler. Onlarda ise Kamu İhale Kanunu hiç geçerli değil. Burada, Sayın Bakanım, bildiğiniz gibi, Bazı Yatırım ve Hizmetlerin Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanun geçerli ve orada da neler yapıldığı belli. Gizli yapılan ihaleler, sözleşmeler gizli, ne oluyor bilmiyoruz; sözleşmeler değişiyor, nasıl değişiyor, milletten saklanıyor. Bütün bunlar yani şu ana kadar söylediğim 2 tane cümle nasıl yönettiğinizi çok açık bir şekilde gösteriyor değerli arkadaşlarım.
Şimdi, Hazine ve Maliye Bakanlığının bütçesini konuşuyoruz değerli arkadaşlarım ama aslında Hazine ve Maliye Bakanlığının bütçenin hazırlanmasında bir katkısı yok. Bütçeyi saray, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı hazırlıyor. Sayın Bakanımızın görevli olduğu şey OVP'nin hazırlanmasında sorumludur, borçlanma ve nakit politikalarında sorumludur, bunlar da bütçeyle ilgili elbette. Ama bir şey söyleyeyim, Mesela -çok absürt bir şey var- merkezî yönetim kapsamındaki ilgili mevzuata göre tahsiline devam olunacak gelirler (B) cetvelinde gösterilmektedir yani (B) cetveli vergi gelirlerinin toplanmasına izin veren bir düzenlemedir, tamamen Hazine ve Maliye Bakanlığıyla ilgili bir iştir. Biz, burada, son gün bu (B) cetvelini okuyacağız ve oylayacağız, kanun teklifinin 4'üncü maddesi ve Sayın Bakan burada olmayacak. Cumhurbaşkanlığı sisteminin ucubeliği birçok yerden belli de bir tanesi de bu değerli arkadaşlarım.
Şimdi, OVP'den başladık. Ya, orta vadeli programda üç senelik hedefler gösterdiniz Sayın Bakanım ve bu bütçe, 2022 merkezî yönetim bütçesi de bu programın üzerine oturuyor. Ya, bu programda 2022 sonu için öngörülen dolar 9,77, çoktan geçti, 10 oldu, 9,97-9,98 oldu. Şunun için bunu ifade ediyorum: Bu bütçenin aslında, bütçe filan görüşmüyoruz bütün rakamları çoktan uçtu, çöktü. Şimdi, dönüp yeniden orta vadeli program yapıp bütçeyi yeniden yapıp görüşmek lazım yani bu, bütçe değil çünkü maalesef hiçbir rakam geçerli değil değerli arkadaşlarım.
Şimdi, Sayın Bakanım, "Türkiye'de dalgalı kur rejimi uygulanmaktadır, kurun değeri -söylediniz bunu- piyasada belirlenir, Hükûmetin ihracatı desteklemek adına yüksek kuru desteklediği yorumu doğru değildir." diyorsunuz. "Doğru değildir." diyorsunuz ama yapılan işler bu şekilde ama kur da uçtu gitti. Bir arkadaşımız da söyledi, Sayın Bakanım, bakın "Faiz sebeptir, sonuçtur." tartışmalarıyla Merkez Bankası başkanlarının görevden alınması sürecinde, Sayın Ağbal'ın sürecinde 1 lira, daha sonra şimdiki tartışmalarda faiz düştü, düşmedi 1 lira daha, 2 lira. Bakın, doların sadece 2 lira artmasıyla -sadece dış borçlardan dolayı değil, 450 milyar dolardan değil, burada garantiler var, bir sürü şeyler var- Türkiye'nin yükümlülüğü 2 katrilyon lira arttı Sayın Bakanım, bunun hesabını yapabilirsiniz ama bu bütçe, 1 katrilyon 750 milyar TL. Sayın Bakanım, biz bütçe görüşüyoruz ya, olan hadiseler bunlar yani. Bunlar varken sizin söylediğiniz dünya kadar lafın, Sayın MHP temsilcisinin Cumhurbaşkanı programını okumasının, Cemal Bey'in burada bize fıkralar anlatmasının bir anlamı yok değerli arkadaşlarım.
Şimdi, Sayın Bakanım, bu borçlarla ilgili bir şey söylediniz, işte şu kadar, 618 milyar borçlanacaktık ama öyle değil, 155 milyar lira düşük. Biz bakıyoruz, 2021 bütçesinde 618 milyar TL borçlanma diye bir şey yok, nereden geldi? Bakıyoruz, orta vadeli programa 2022 bütçesi için 278 milyar lira borçlanma öngörüyorsunuz, bu rakamları nereden buldunuz? Bunları da anlamadım.
Sayın Bakanım, borçları konuşurken bir şeyi ifade etmek istiyorum. Şimdi, Kanal İstanbul'dan da söz ediyorsunuz. Bakın, bu Kamu-özel ortaklığıyla yapılan işler çok ciddi tartışmalı konulardır. 70 milyar civarındaki bir yatırıma karşılık bu milletin geleceğine ait, çocuklarımıza ait 155-160 milyar TL garanti verdiniz ve burada kamu yararının ne olduğu tartışılıyor. Bunu, bu kreditörler de biliyor, bu parayı kredi verenler Hazinenin garantör olduğunu da biliyor. Bu borçlar tartışmalı borçlardır, uluslararası literatürde "tiksindirici borçlar" deniyor, bazıları "gayrimeşru borçlar" diyor. O nedenle, Sayın Genel Başkanımızın elçiliklere yazdığı mektup ispiyon filan değildir, onu sallayıp durmayın, o mektup "Eğer bile bile bu parayı verirseniz sorumluluğa girersiniz, suç sizindir, ödemeyiz bu parayı." diyor ve tiksindirici borçları ödememe hakkı... Yeni gelecek hükûmetlerin böyle bir hakkı vardır.
Sayın Bakanım, değerli arkadaşlarım; gri listeyle ilgili Sayın Bakanımız diyor ki: Bütün bunları yaptık ama bizi -neredeyse "hainler" demedi ama ben öyle anladım- hainler gene gri listeye yazdılar, niçin yazdılar anlamadık. Sayın Bakanım nasıl anlamazsınız ya? Anlamanız gerekiyor yani bu, çok fazla net hata ve noksandan kaynaklanıyor olabilir mi? Sadece ağustos ayında 4,5 milyar net hata noksan geldi. Ya, bu varlık barışlarını gözden geçirdik mi, dünyada böyle bir şey var mı? 6 defa çıkardık varlık barışını ve "Gelen paranın sadece vergisi değil, kaynağını sormayacağız." diye yazdık. "Ne kadar geldi, nasıl geldi, nerede bu paralar?" diye size, Bakanlığınıza, Cumhurbaşkanı Yardımcısına defalarca sorduk, cevap vermiyorsunuz. Bu paralar nereden geliyor, kimin parasıdır? Bunlara cevap vermeden... İşte Halk Bankası- Zarrab ilişkisi, işte nedir, Sezgin Baran Korkmaz falan, onlarla Cumhurbaşkanının resminin bütün dünyada dolaşması; onlara bir şey demiyoruz. Dolayısıyla yani bu kara para... Yani Türkiye'yi bu hâle sizin Hükûmetiniz getirdi değerli arkadaşlarım, bunları kabul etmek durumundasınız. Ha, böyle değildir, böyledir; bunları bilemem.
Sayın Bakanım, bu bütçeyle ilgili, rakamlarla ilgili ben bir şey söyleyeceğim: "Gelirler" falan diyorsunuz ya, bu gelirlerin büyük çoğunluğu dolaylı vergilerden geliyor. En kaba, ÖTV, KDV, dolaylı vergilerden geliyor. Biliyorsunuz, dolaylı vergileri herkes veriyor yani herkesin içinde kim var? Şu Vergi Konseyine yazdığınız kodamanlar da var ki bu kodamanların -uzlaşma komisyonları toplayıp- her sene 500 milyon, 600 milyon, bazen 1 milyar vergilerini siliyorsunuz; bu kodamanlar da aynı vergiyi veriyor. Kimden vergi alıyorsunuz, biliyor musunuz Sayın Bakanım? Ekmek alırken 2,5 lira pahalı diye ertesi gün 1 liralık bayat ekmek alan adamdan da aynı vergiyi alıyorsunuz. Dolayısıyla en büyük adaletsizlik budur, buna el atmadıktan sonra "Biz Adalet ve Kalkınma Partisiyiz." diye hiçbir şey demeyin Sayın Bakanım. Bunları söylediğimizden dolayı da arkadaşlarımız bize kızmasınlar, kızmalarına gerek yok.
Değerli arkadaşlarım, bir şey daha söyleyip konuşmamı bitireyim. Bu kamu-özel ortaklığıyla ilgili Sayın Bakanım, öyle şeyler var ki herkesin gözünün önünde, Türkiye'nin uzmanları, bu işte çalışanlar öyle şeyler yaptılar ki siz görmezden geliyorsunuz.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, Sayın Bekaroğlu, tamamlar mısınız lütfen.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bitiriyorum efendim.
Bir de ben şunu anlamıyorum: Bakanlar, bürokratlar, bunlarla ilgili öyle işlemler yapıyor ki gizli, açıklanmayan anlaşmalarla ben kendi kendime diyorum: Bir insan kendisini niye riske atar? Kendi kendime de soruyorum: Acaba bu şirketler, bu kamu-özel ortaklığı işleri alan, özel iş birliği işini alan şirketler sadece görünen sahiplerinden ibaret değil mi? Yoksa, başka bir şekilde bu kadar büyük bir yük almak mümkün değil.
Teşekkür ederim.