| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri a)Hazine ve Maliye Bakanlığı b)Kamu İhale Kurumu c)Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu ç)Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu d)Sermaye Piyasası Kurulu e)Gelir İdaresi Başkanlığı f)Türkiye İstatistik Kurumu g)Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ğ)Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu h)Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ı)Yatırımcı Tazmin Merkezi |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 12 .11.2021 |
AYHAN EREL (Aksaray) - Başkanım, teşekkür ediyorum.
Sayın Bakanım, Kıymetli Bakan Yardımcıları, değerli bürokratlar, çok kıymetli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
2022 bütçemizin Bakanlığımıza, ülkemize, milletimize hayırlı, uğurlu olmasını Cenab-ı Hak'tan niyaz ediyorum ve başarılar diliyorum.
Sayın Bakanım, 2006'da çıkan Tarım Yasası'nda "Bütçeden tarıma ayrılacak kaynak gayrisafi millî hasılanın yüzde 1'inden az olamaz." denildiği hâlde, maalesef on beş yıldır bu orana ulaşmak mümkün olmadı. Türkiye'de bu yıl yaşanan kuraklıktan dolayı devletimizin imkânları dâhilinde kuraklık destek ödemesi yapılması yönünde hazırlıklar tamamlandı, icmaller hazırlandı ama maalesef, bugüne kadar bir ödeme yapılmadı. Malumlarınız olduğu üzere, çiftçiler gerçekten çok zor şartlar altındalar. Siz de o coğrafyadan geliyorsunuz, saksıda yetişen bir kişi değil hayatın içinden gelen bir kişisiniz. Gübre atamaz durumdalar, mazot parası ödeyemez durumdalar. Gerçi, bu yılın desteklerinin gelecek yıl ödeneceğine dair -ben maliyeci değilim ama- sanki öyle bir şey duydum. Ama bu sene bu paralar ödenirse yağmur da yağmadan gübre atılır, en azından, üretime bir katma değer sağlanır diye düşünüyorum. Bu hususta biraz daha gayret ve çaba arz ediyorum.
Yine, emekli maaşları... 1.500 lira emekli maaşı alan yaklaşık 800 bin vatandaşımız var. Ya, 1.500 lirayı şöyle gözümüzün önüne bir getirelim; doğal gaza mı, elektriğe mi, ne bileyim, kiraya mı, ısınmaya mı... Nasıl yetecek? 2.850 lira civarında olan asgari ücret diyoruz ki günümüzde vatandaşın yaklaşık yüzde 50'si geliriyle sadece temel ihtiyaçlarını karşılıyor, yüzde 30'u ise temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti sosyal bir devlet; biraz daha imkânları artırma yoluna gidilirse vatandaşlarımız rahat bir nefes alır diye düşünüyorum.
Yine, yaşlı ve engelli maaşları bin liranın altında. Orana göre 661 lira ile 991 lira arasında yaşlı ve engelli maaşı alan vatandaşlarımız var; günün şartlarında gerçekten bu miktar bu ihtiyacı karşılayamıyor.
Asgari ücretin vergi dışı bırakılması hususunda arkadaşlarım beyanda bulundu ama bir de vergi dilimi hususu var. Asgari ücretle çalışan vatandaşlarımızın büyük bir çoğunluğu 8'inci ayın sonunda 2'nci vergi dilimine giriyor. En azından, 60 bin liraya kadar olan gelirlerdeki vergi dilimi yüzde 5'e indirilebilir mi? Bu konuda bir çalışma yapılabilir mi? Bunu da bir dikkate almanızı umuyorum.
Yine, basına da yansıyan, gerçekten, her kesimden -üniversite mezunu, lise mezunu, atanamayan- sayısı neredeyse 5 milyonu aşan işsiz vatandaşımız var, gencimiz var. Bu gençlerimizle yapılan bir ankette yüzde 73'ü imkân ve fırsat verildiğinde Türkiye'nin dışında bir yerde sürekli yaşama arzu ve hevesinde olduklarını beyan ediyorlar. Şimdi, ben, buradan çok değerli bürokratlara soruyorum: Gençliği olmayan bir milletin geleceği olabilir mi? Dolayısıyla bu gençlerin beyin göçünün engellenmesi hususunda başta zatıaliniz olmak üzere Hükûmetimize, devletimize çok büyük görev düşüyor.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - HDP'lilerin anketi o.
AYHAN EREL (Aksaray) - İbrahim Ağabey, 7.500 doktor son bir yılda yurt dışına gitmiş; ya, bunun sebeplerini de bir araştırmamız lazım.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bayağı yakın takip ediyorsunuz HDP'lileri.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Hatibe müdahale etmeyelim lütfen.
Lütfen devam edin.
AYHAN EREL (Aksaray) - Şimdi, Temel Ağabey güzel hikâyeler anlattı, ben de sözümü bir hikâyeyle bitireyim.
Kral, bir gün, dondurucu kış mevsiminde, gecenin soğuğunda nöbet tutan bir muhafızın yanına giderek "Üşümüyor musun?" diyor, muhafız da "Hayır, üşümüyorum, alıştık biz bu soğuğa." diyor. Kral "Ama elbiseniz soğuğa çok dayanıklı değil. Ben talimat vereceğim, size soğuğu geçirmeyen çok güzel elbiseler gönderecekler." diyor. Kral yoğun işleri arasında bu taahhüdünü, vaadini unutuyor. Ertesi gün, duvarın yanı başında soğuktan donarak ölmüş muhafızın cesedini buluyorlar fakat muhafız ölmeden önce duvara bir şeyler yazmış; duvarda yazılanlar aynen şöyle: "Kralım, ben soğukta nöbet tutmaya alışkındım fakat senin sıcak elbise vaadin beni öldürdü."
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Böylece bitirmiş olalım bunu da.
AYHAN EREL (Aksaray) - Bilmem, anlatabildim mi?
Çok teşekkür ediyorum, sağ olun.