ABDUL AHAT ANDİCAN (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli bürokrat arkadaşlarım, sayın milletvekilleri; vakit kısıtlı olduğu için -aslında üç alanda konuşmak istiyordum yani ALTAY tankı, S-400'ler ve Millî Muharip Uçak ama- doğrudan doğruya ALTAY tankına biraz daha teknik bir boyutta değinmek ve bazı soruları gündeme getirmek istiyorum, o da şudur: Bildiğiniz gibi ALTAY tankı 2007 yılında ihaleye çıkmıştır; tasarım, prototip geliştirme ve kalifikasyondan oluşan birinci dönem ihalesini de 495 milyon dolar bedelle OTOKAR firması aldı. OTOKAR firması Alman MTU firmasıyla ve onun motorunu, RENK'in transmisyonunu kullanarak beş altı yıllık bir çabadan sonra 5 adet prototip üretti ve denemelerden sonra bunu Savunma Sanayii Başkanlığı başarılı buldu, kabul etmiş oldu. Fakat ilginç bir gelişme oldu, Savunma Sanayii Başkanlığı yeni tank ihalesine çıktı; OTOKAR firmasının teklifini kabul etmeyerek ihaleye çıkmaya karar verdi. 2017 Kasım ayında OTOKAR, FNSS ve BMC olmak üzere 3 firma ihaleye katıldı, 2018 Nisanında 250 ALTAY tankı ve bu tanklar için güç grupları üretim işi için BMC tercih edildi, BMC'yle anlaşma imzalandı daha sonra.

Şimdi, ilginç olan iki şey var: Biri, BMC'nin o güne kadar tank üretimi konusunda hiçbir deneyimi yok, sadece taşıt... OTOKAR Almanlarla ortak. Şimdi, buradaki önemli olan şey şu: BMC ise yine kendisi gibi hiçbir "know-how"a sahip olmayan, tank üretimi konusunda becerisi olmayan kiminle ortak? Katar'la ortak. Şimdi, bunu iyi ayırmamız lazım. FNSS de Rolls-Royce'la -Amerikan şeyiyle- ortak. Dolayısıyla onlar güç grubunu ve motoru temin edebilecek durumdalar. Nitekim, OTOKAR temin etmiş durumda ve 5 tane prototipi üretmiş durumda. Şimdi, burada, BMC'ye 3,5 milyar değerinde bu ALTAY tankı seri üretimi veriliyor. O zamanki Başkan Sayın İsmail Demir "İlk ALTAY tankı on sekiz ay sonra Kara Kuvvetleri Komutanlığına teslim edilecek, hayırlı olsun." diyor ve yine, Cumhurbaşkanlığı 2020 Programı'nda da ALTAY tanklarının teslim edileceği söyleniyor fakat iki yıl geçiyor, bir ses yok, daha önce de söylendiği gibi. Şimdi, orada "BMC Power" diye bir motor üretim şeyi kurulmuş vaziyette ve bu, bir taraftan tank motoru üretimi için uğraşırken bir taraftan da -ilginç bir şekilde- Sayın Cumhurbaşkanının İngiltere gezisi sırasında veya ziyareti sırasında Millî Muharip Uçak meselesi için BMC Power gündeme geliyor. Neden? Aslında, Türkiye'de Kale firması Rolls-Royce'la ortak vaziyette savunma sanayisinin açtığı ihaleye giriyor ve "Millî Muharip Uçak'ın motorunu üretmeye talibiz." diyor fakat kabul edilmiyor. Daha sonra, Sayın Cumhurbaşkanı BMC Power'ın İngiltere'yle veya Rolls-Royce ile BMC Power'ın birlikte bu işi yapması gerektiği noktasında bir teklif götürüyor ama İngiltere tarafı bunu kabul etmiyor.

Şimdi, burada enteresan bir şey var; bir BMC firması deneyimi olmadığı hâlde, birikimi olmadığı hâlde ve bu konuda uzman bir grupla ortak olmadığı hâlde ciddi bir şekilde siyaset tarafından, siyasi liderlik tarafından bir şeye çıkarılıyor ve ALTAY tankı gibi çok önemli bir savunma sanayisi aracını, Millî Muharip Uçak gibi Türkiye'nin savunma sanayisi açısından en önemli iki konusunu BMC Power'a verme yönünde bir çaba içerisine giriyor. Tabii, BMC ortakları, işte, biraz önce de söylendi, 2021 Mayıs ayında hisselerini devrediyorlar, hisselerini devrettikleri şey de yine "Tosyalı Holding" diye demir çelik sektöründe faaliyet gösteren ama bu alanlarda uzman olmayan bir kuruluş.

Yirmi beş gün önce de ilginç bir haber alıyoruz, Sayın Mevlüt Çavuşoğlu Güney Kore'de bir anlaşma imzalamış ALTAY tankıyla ilgili, ALTAY tankına motor ve transmisyon grubu yani şanzıman grubu. Şanzıman çok önemli bir şey, dünyada iki üç firma tarafından yapılıyor ve eğer tanka ciddi bir, tutarlı bir şanzıman konulamıyorsa başarılı olunamıyor. Bunu nereden anlıyoruz? Güney Kore, 2011'den itibaren kendi tankını üretebilmek için bir çaba içerisine giriyor Türkiye gibi fakat motorunu bir gruba veriyor, şanzımanı da bir gruba veriyor. Şanzımanı verdiği grup, ST Dynamics ve bu grup -ilginçtir- bir süre sonra şanzımanı ürettiğini yani transmisyon grubunu ürettiğini söylüyor ama başarılı olamıyor denemelerde ve bunun üzerine Güney Kore Hükûmeti kendi firmasının ürettiği şanzımanı veya transmisyon grubunu almıyor, OTOKAR'ın kullandığı, Alman RENK'in, MTU'nun bir alt grubu olan RENK'in şanzımanını alıyor ve onları yerleştiriyor. Şimdi, ilginç olan nokta şu: Sayın Dışişleri Bakanı orada... Yani bir Dışişleri Bakanının bu tip bir konuda imzalama veya anlaşma yapabilme kapasitesi var mıdır onu bilmiyorum ama bu konuda motorda yine, Güney Kore'nin tanklarında kullanacağı motor firmasıyla anlaşıldığı görülüyor, teklif verildiği anlaşılıyor; şanzımanı için ise ST Dynamics. Böyle bir olay var yani Güney Kore'nin kendi tanklarında kullanmayacağı, kullanmadığı bir şeyi biz ALTAY tanklarında kullanacakmışız gibi bir izlenim doğuyor.

Şimdi, bunların gerçekliği konusunda tabii, bilgilendirmeniz lazım ama burada asıl sorulması gereken şey şu: BMC'ye özellikle bir destek verilerek uzmanı olmadığı bir alanda büyük bir savunma sanayisi şirketi hâline dönüştürebilmek adına... ALTAY tankı 2015'lerde eğer o OTOKAR firmasına verilmiş olsaydı belki de şu anda yüzlerce veya 50-100 ALTAY tankı şeyde olacaktı. Niye böyle bir tercih yapıldı? Çok enteresan! Savunma Bakanlığı olarak bunda sizin etkiniz ne kadar oldu acaba? Bunun siyasi bir karar olduğu anlaşılıyor ve tabii, önemli olan konu, biraz önce konuştuğumuz şey, ALTAY tankında kullanılacak olan şanzımanın ya da transmisyon aparatının Güney Kore'nin kendi tanklarında kullanmadığı veya kullanmak istemediği, yetersiz bulduğu şeyler olması. Bu ciddi, önemli bir şey ve 2024'te BMC Power'ın tanklar için geçerli olan 1500 bg'lik motorları üretebileceği söyleniyor. Motor sorunu hallolabilir ama şanzıman sorununu, transmisyon meselesini halletmek herhâlde mümkün değil. Eğer bu konuda Almanlar, Güney Kore üzerinden Range firmasının ürettiği transmisyonun Türkiye'ye verilmesi noktasında engel olurlarsa -ki engel olma şansları çok yüksek- demek ki o zaman, tank projemiz gelecek bahara, ne zaman olacağı, ne zaman hallolacağı bilinmeyen bir zamana ertelenmiş olacak.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım lütfen.

ABDUL AHAT ANDİCAN (İstanbul) - Bütün bunların, maalesef siyasetin bu işe karışması, teknolojiyi, gerçek yapılması gereken, desteklenmesi gereken teknolojiyi desteklememesinden ve siyasi tercihlerden ortaya çıktığını anlıyoruz.

Teşekkür ediyorum