AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, ihracatımız artıyor. Hem ihracat rakamları hem de cari işlemler açığında orta vadeli program hedeflerimize ulaşacağız ve ihracatımızın dünya ihracatından aldığı pay az da olsa artarak yüzde 1 oranına ulaşmış durumda. Ancak, ihracatımızdaki bu artışın nedenlerini tartışmamız gerekmekte, bugün sabahtan beri yapılan da bu. İhracatımızdaki artış yurttaşlarımıza bolluk ve refah olarak geri dönüyor mu? Kilogram başına ihracat tutarı neymiş, ne olmuş? İhracatımız içinde yüksek teknolojili ürün oranı ne? İhracatımızın yapısı hakkında bize ipucu verecek bu verileri incelememiz gerekli. TÜİK'in Dış Ticaret İstatistikleri Mayıs 2021 Raporu'nu incelediğimizde, ihracatımızdaki yüksek teknoloji gerektiren ürünlerin payı Mayıs 2020'de yüzde 3,8'miş, Mayıs 2021'e geldiğimizde bu oran yüzde 2,7'ye düşmüş. Yüksek teknoloji gerektiren ürünlerin ihracatımızdaki oranının 2000'li yılların başında yüzde 6,73 olduğunu, gelişmiş ülkelerde bu oranın yüzde 20'leri geçtiğini, kilogram başına ihracatın 2014'te 1,59 dolarken, 2021 Ağustos ayında 1,11 dolara düştüğü düşünüldüğünde, ihracat rakamlarındaki rekorların sebebinin, bugün Selin Hanım'ın da gayet güzel bir şekilde açıkladığı gibi, rekabetçi kur politikası, ucuz emek ve sizin de belirttiğiniz gibi, dünyadaki tedarik zincirlerindeki bölgeselleşme eğilimleri olduğunu görmekteyiz. Günümüzde kur politikalarının rekabet gücünü artırmayacağı açık, günümüzde ucuz emeğin rekabet gücünü artırmayacağı çok açık yani bu ihracat politikasının sürdürülebilir olmadığı açık.

Bir başka gerçekse, TL'nin değerini düşürerek sürdürmeye çalıştığınız bu politikanın, daha doğrusu bu politikasızlığın ülkede bazı dengelerin bozulmasına sebep olduğudur. Bir örnek vermem gerekirse, ülkemizde orman varlığını tehdit edecek düzeyde lif-yonga üretimi yapılmakta. Ancak marangozumuz, işletmecimiz, MDF, sunta bulamamakta. Fiyatlar katlanmış, sanayici parasıyla mal tedarik edemiyor. Peki, bunun sebebi ne? Çünkü üretilen MDF ihraç ediliyor. Benzer durum çimento sanayisi için geçerli, benzer durum ayakkabı, giyim sektörü için de geçerli yani böylesi bir ihracat modeli dolaylı da olsa enflasyonun artmasına sebep oluyor.

Reel sektör, sizin cari işlem açığını azaltıp enflasyonu kontrol etmeye dönük ucube modelinizle âdeta imtihan ediliyor. Merkez Bankasının verilerine göre reel sektörün Ağustos 2021 döviz açığı 123 milyar 590 milyon dolar. Ağustos ayı sonunda 8,30 olan dolar kuru bugün Cumhurbaşkanımız grup toplantısına başladığında 10,30 liraydı yani ağustos ayı sonundan Cumhurbaşkanının yaptığı grup toplantısına kadar özel sektörün döviz açığı 247 milyar lira artmış. Cumhurbaşkanı grup toplantısını bitirdi, dolar 10,56'ya çıktı. Özel sektörün döviz açığından kaynaklanan yükümlülükleri yaklaşık bir saatlik bir konuşmada 32 milyar lira arttı. Dakika başına neredeyse 500 milyon liralık bir artış var. Saniyeye vurursanız da 8 milyon 300 bin liralık bir artış söz konusu. Sayın Bakan, bu politikasızlık ülkeyi adım adım felakete götürmekte ve artık iktidarınız bu ülkenin sırtında âdeta bir kambur olmuş durumda.

Sayın Bakanım, bütçe sunumunda bol bol ihracattan, ihracat rakamlarından bahsettiniz. İmalat sektörünün lokomotifi, istihdamın lokomotifi KOBİ'lerden tek satır bile bahsetmediniz. Esnafa ise çok az yer verdiniz. Oysa KOBİ'lerin bankalara olan borçları eylülde bir önceki aya göre 26 milyar lira artarak 993 milyar liraya çıkmış durumda. Bu borcun yaklaşık 55 milyarlık kısmı ise bankalar tarafından takipte. 31 Ekim 2021 tarihi itibarıyla esnafa faiz indirimli toplamda 24 milyar lira dağıtmışsınız, Halkbank ise pandeminin başından beri 13,6 milyar liralık taksiti ötelemiş. Tabii, bu ötelemelerde faizle yapılmakta. Pandemi döneminde indirimli de olsa faizle esnafı borçlandırmışsınız ve faizle bu borçları yapılandırmışsınız. Peki, ne kadar hibe vermişsiniz? Toplamda 8,9 milyar lira. Yeterli mi? Yetmedi, esnafın borcunu ödeyememesinden ve sizin de bu borcu devamlı ötelemenizden belli.

OTURUM BAŞKANI ŞİRİN ÜNAL - Tamamlayalım Sayın Vekilim.

AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Tabii.

O zaman şöyle söyleyeyim, yapmış olduğumuz geziler sırasında şu an içinde bulunduğumuz konumu en iyi anlatan bir esnaf kardeşimiz var. Kardeşimiz şunu söylüyor: "Esasında çatırtı 2019 yılında başladı. Pandemi kılıf oldu, şimdi ise takke düştü, kel göründü." diyor, haksız da sayılmaz.

Hayırlı olsun bütçeniz her şeye rağmen.