FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ben de 2022 yılı Ticaret Bakanlığının bütçesinin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.

Sayın Bakan, sabahki sunumunuzun kitapçığına baktım, burada Ticaret Bakanlığınızın logosu değişmiş. Bilmiyorum, dikkatinizi çekti mi? Bakın, burada internet sitesinden aldığım görüntü logonuzda ve "Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı" yazıyor, kitapçığınızda hiç "Türkiye Cumhuriyeti" geçmiyor, üstelik de logonuzda bakın, "Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı" yazısı yıldızların altında, burada yıldızlar var ama "Türkiye Cumhuriyeti" silinmiş. Ben sizin yerinizde olsam bu kitapçığı hazırlayanın görevine hemen son veririm, açık söyleyeyim. Bu da geçen yılki kitapçık, bakın, doğru bir logoyu koymuş. "Türkiye Cumhuriyeti" sizin Ticaret Bakanlığınızda silinmiş ve bu şekilde sunuma geldiniz.

Evet, ağır bir ekonomik buhranın yaşandığı bir dönemde Ticaret Bakanlığı yapıyorsunuz. Evinde tencereleri kaynamayan annelerin, okulda çocuğuna harçlık veremeyen babaların, okul kıyafeti alamayıp da intihar eden insanların yaşadığı bir ülke hâline geldik. Ve kimse önünü göremiyor. Bu istikrarsız tabloda ticaret yapmak da oldukça zor. Tabii, en fazla küçük esnaf bu tablodan etkilenmiş durumda. Küçük esnafımız Covid sürecinde de ağır darbe aldı, dünyanın belki de esnaf bazında en fazla borçlandırılan, en az hibe veya karşılıksız, faizsiz destek alan esnafı yine bizim esnafımızdı ama buna rağmen hâlen isyan etmediler ve şükretmeye devam ettiler. Şu anda küçük esnafımız çok büyük sıkıntı yaşıyor ve faizsiz bir şekilde kredi beklentileri var sizlerden. Bu kredi beklentisini de bir an önce karşılamanızı sizlerden istiyoruz.

Yine, "Efendim, biz düşük döviz kuruyla ihracatı artıracağız, bu şekilde de cari açığı kapatacağız, ekonomik kalkınmayı sağlayacağız." Bu modelin bir örneği var mıdır acaba? Ben merak ediyorum. Bu dediğiniz modelin inanın hiç mantıksal bir açıklaması yok; tamamen emeğin sömürülmesi, Türkiye'deki insanların emeğinin hiç edilmesi ve fakirleşmesinin artırılmasına yol açacak bir model tarif ediyorsunuz. Model de değil bu açıkçası. Yani 128 milyar doları buharlaştırdınız yanlış politikalarla, şimdi, elde döviz kalmadı, döviz kalmadığı için de dövizi tutamıyorsunuz yerinde; işte bunun savunması için de böyle uyduruk bir şey söylüyorsunuz. Ve söylediğiniz durum, düşük döviz kuru politikası güya, Merkez Bankası Kanunu'yla çelişiyor. Merkez Bankasının kanunda tarif edilen görevi Türk lirasının değerini artırmak ve fiyat istikrarı. Siz o zaman düşük kur politikasıyla, Merkez Bankası farklı ülkelerin kurumları değil herhâlde, yani birbirinizle çelişir noktadasınız. Buna dikkat çekmek istiyorum ve yine, bir ülkenin en önemli güven göstergesi parasının değeridir. Bakın, yanlış izlediğiniz politikalar sebebiyle Türk lirası her geçen gün giderek eriyor ve bu, dünyada Türkiye ekonomisine güvenin olmadığının göstergesidir. Ve bunu da yine sizin hükûmetleriniz döneminde yapılmış olan Onuncu ve On Birinci Kalkınma Programlarında da görüyoruz. 2019-2023 yılları arasında yapılmış olan On Birinci Kalkınma Programı'nda, burada Onuncu Kalkınma Programı'na göre yaklaşık yüzde 50 civarında bir hedef küçülttünüz ve burada arkadaşlar "İhracatımız şu kadar arttı, bu kadar arttı." diye söylüyor ama peki, neden o zaman On Birinci Kalkınma Planı'nda hedefleriniz yüzde 50 oranında düştü? Gayrisafi yurt içi hasıla, kişi başı millî gelir, ihracat rakamları, hepsi Onuncu Kalkınma Planı'na göre yüzde 50 civarında azaldı.

Sonuç itibarıyla, hayal ortamında gezmeyelim, ayaklarımız yere bassın, gerçekçi politikalarla gerçek neyse onu ortaya koyup hep birlikte ülkemizi daha ileriye taşımak durumundayız.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Peki, teşekkür ediyorum.

Peki, ben daha fazla zorlamak istemiyorum.

Bu vesileyle 2022 yılı bütçesinin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum.

Sağ olun.