KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Bakan, öncelikle görevinizde başarılar diliyorum, hayırlı olsun.

Sayın Bakan, geçen yıl bütçe görüşmelerinde Bakanlığınızla ilgili çok sayıda Sayıştay tespitleri vardı. Örneğin, bazı işlerin ihalesiz olarak Bakanlıkça belirlenmiş firmalara verilmesi, yurt dışı tanıtım desteklerinde hataların yapılması, yurt dışı ofis desteği ödemelerinin düzenlemelere uygun yapılmaması, Ticaret Bakanlığının ihracatı artırmaya yönelik devlet destek ve yatırımlarının etkin bir izleme ve etki değerlendirmesine tabi tutulmaması gibi. Bu konularla ilgili ve diğer saymadığımız Sayıştay raporlarındaki hususlarla ilgili bu geçen süre içerisinde Bakanlığınız ne gibi işlemler yaptı, bu konularla ilgili nasıl bir çözüm geliştirdi?

Şimdi, Rekabet Kurumundan bahsetmek istiyorum. Rekabet Kurumunun bazı uygulamalarının maalesef ki bir siyasi baskı unsuru olarak kullanıldığını görmekteyiz Sayın Bakan. Örneğin, geçtiğimiz yıl, sebze ve meyve fiyatlarındaki yükselmenin suçlusu olarak komisyoncuları göstermiştiniz, patates ve soğan üreticilerini göstermiştiniz. Bunun neticesinde, örneğin, en çok örtü altı sebze üretiminin sağlandığı Kumluca ilçemizde komisyoncu ve tüccarların bir araya gelerek yaş sebze ve meyve fiyatlarını belirledikleri, yine Antalya il sınırları içerisinde yaş sebze ve meyve pazarında faaliyet gösteren dernek yöneticilerinin ve bazı üyelerinin piyasada fiyat dengesi oluşturması amacıyla Sera AŞ'ye ürün vermedikleri gibi bazı gerekçelerle haklarında soruşturma açıldı. Ancak, bu soruşturmanın başlangıcını biz biliyoruz ki bu üretici ve tüketicilerin bir araya geldiğinde özellikle muhalefetten gelen siyasi temsilciler de o toplantıda yer almasından kaynaklı bir soruşturma açıldı. Bu davranış, aslında, bakın, kuruma yakışmadı. Burada bir tarafsızlık ilkesi olması gerekirken üreticilere, tüccarlara, komisyonculara bu yetki bir tehdit unsuru olarak uygulanmaktadır; bu konu da özellikle Kumluca'daki tüccarları ve komisyoncuları rahatsız etmiştir. Temsilcilerinin geçen hafta gelip sizinle görüştüğünü de biliyoruz Sayın Bakan.

Şimdi, bununla alakalı olarak ormancılık ve ahşaba dayalı endüstriyel sektöre de ceza uygulandığına dair yine sunumda geçen bir cümlesi vardı Rekabet Kurumu Başkanımızın.

Şimdi, buradan ben bir açıklamada bulunmak istiyorum. Manavgat'ta, bilindiği üzere, çok büyük bir yangın oldu ve orada sahada olan orman emvali yani ağaçlar şu an kesilip satılıyor. Bununla ilgili konuyu geçtiğimiz günlerde de gündeme getirmiştim, çok uluslu bir şirket tarafından 155 TL'den alınıp 730 euroya kadar satıldığına dair. Ancak bu ihale aşamasında büyük montanlı ihaleler açılarak başka kişiler ihaleye girmesinin önlendiğine dair iddialar var. Bu konuda bir araştırma yaparsanız rekabet koşullarının oluşmadığına ve böylelikle de sadece belli şirketlerin ihaleye girmesiyle çok büyük kazançlar elde edildiğine dair ciddi iddialar var.

Sayın Bakan, geçtiğimiz yıllarda, biz bu 3 harfli mağazaların, zincir marketlerin kontrolsüz bir şekilde neredeyse her sokağa kadar açıldığı, bunun önlenmesi gerektiği, sadece bir şirketin dahi bakın, 10 bini geçen şubesinin olduğu, bu konuda gerekli tedbirlerin, önlemlerin alınması gerektiğiyle ilgili burada çok sayıdaki şikâyetimizi dile getirdik.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Cavit Bey, size iki dakika ek süre veriyorum Emine Hanım'dan, daha önce kullanmamıştı.

CAVİT ARI (Antalya) - Teşekkür ediyorum.

Şimdi, o dönemde, geçmişte yaşanan ekonomik sorunun nasıl ki üreticisi, komisyoncusu, patatesçisi, soğancısı suçlusuysa bu dönemin suçlusu da bu zincir mağazalar oldu. Ben, sadece, Rekabet Kurumu tarafından bu mağazalara işlem yapılmasının esasen geri planında ne var yani aranızda bir sorun mu çıktı, bir ihtilaf mı çıktı, aranız niye bozuldu, bunu öğrenmek istiyorum. Bugüne kadar aranız gayet iyiydi. Muhalefet olarak biz "Bu zincir marketlere bir 'Dur.' deyin." demiş olmamıza rağmen aranız gayet olduğu için en küçük ses çıkarmıyordunuz.

Yine, buradan yola çıkarak şunu ifade etmek isterim: Antalya Bakkallar ve Bayiler Esnaf Odasının hazırlamış olduğu bir yönetmelik taslağı vardı. Bu yönetmelik taslağının akıbetiyle ilgili bir çalışma var mı? Çünkü bu yönetmelik taslağında bu zincir marketlerin hangi esaslara göre açılması ve disipline edilmesiyle ilgili birtakım öneriler var. Bu konuda da acilen bir düzenlemeye ihtiyaç olduğu çok açıktır Sayın Bakanım.

Şimdi, siz ekonomiyle ilgili, ticaretle ilgili gayet, sanki her şey efendim, güllük gülistanlıkmış gibi açıklamalarda bulundunuz. Ben sadece şöyle söyleyeyim Sayın Bakanım: Bakın, sokağa çıktığınızda vatandaş ne diyor? Vatandaşın alım gücü nedir? Vatandaşın yüzü gülüyor mu? Esas, buralarda arayalım başarınızı, iktidarın başarısını.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Cavit Bey, yedi dakika oldu. Bundan sonra kullanacağınız sürenin iki dakikası Sayın Abdüllatif Şener'den sayılacak.

Buyurun.

CAVİT ARI (Antalya) - Bitiriyorum Başkanım, tamam.

Bakın, bugün piyasada artık neredeyse şeker yok. TÜRKŞEKER yüzde 25 zam yapabilmiş, efendim, diğer özel ve kooperatifler yüzde 40 seviyesinde zam yapmış, yüzde 50 zam beklentisi var ama yüzde 25'lik zam yapan TÜRKŞEKER'e yoğun talep nedeniyle neredeyse piyasada şeker bulmakta zorlanılmakta. Öyle ki bakın, 3,93 TL'den KDV dâhil fiyatıyla 5,3 TL'ye kadar çıkmış şeker fiyatı var. Şimdi, özelleştirilen fabrikalarla böylelikle işte, bu süreçlerin önü açıldı.

Şimdi, "Ekmeğe zam." deniyor. Evet, ekmeğe zam ama bakın, dört gün önce 90 TL olan ekmek mayası dört gün sonra 150 TL'ye çıkmış; unun çuvalı bir ay önce 194 TL, bugün 300 TL'ye çıkmış. Yani fiyatların bu kadar afaki arttığı bir dönemde vatandaşın yüzünün gülmesini beklemenin, her şeyin güllük gülistanlık olduğunu söylemenin doğru olmadığını ifade ediyorum.

Görevinizde başarılar diliyorum.

Teşekkür ediyorum.