| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Samsun Milletvekili Erhan Usta'nın, Kâtip Üyenin Komisyona Başkanlık etmesi ile 17/11/2021 tarihli toplantıda Komisyon Başkanı tarafından kendisinin sözünün kesilmesinin İç Tüzük ihlali olduğuna ve dolardaki artış nedeniyle bütçe görüşmelerinin bu çerçevede tekrar değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 18 .11.2021 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.
Tüm arkadaşlara günaydın, Sayın Bakan hoş geldiniz, değerli arkadaşlar hoş geldiniz.
Şimdi, Sayın Başkan, İç Tüzük'ümüzün 27'nci maddesi der ki: "Komisyonlar, başkanlarının yönetiminde çalışır. Başkan bulunmadığı zaman başkanvekili, o da yoksa sözcü, komisyona başkanlık eder." Şimdi, uyarmamıza rağmen bizim Komisyonda zaman zaman Kâtip Üye Başkanlık ediyor. Bu, açık bir şekilde İç Tüzük'e aykırı bir durumdur; yani Şirin Bey'in, Sayın Şirin Ünal'ın bu Komisyona Başkanlık etmesi İç Tüzük ihlalidir. Lütfen bu konuda daha dikkatli olalım, çok açık bir İç Tüzük ihlali yani ya siz yapabilirsiniz ya başkan vekili veya sözcü, bunun haricinde olmaz. Ha bugüne kadar bu olmasına rağmen, bunu da bilmemize rağmen söyledik zaman zaman, düzeltilmedi. Ona rağmen devam etti ancak bunu yapmamak lazım.
Şimdi, buradan da şuraya geleceğim: Tabii, keşke, sizin İç Tüzük ihlalleriniz bununla sınırlı olsa, keşke bu kadar masum olsa. Dün burada çok açık bir şekilde bir İç Tüzük ihlali yaşadık. Ben konuşmamı yaparken konuşmanın ortasında, benim Sayın Bakana hakaret ettiğimi ifade ederek -ki öyle bir şey yok, o kelimeyi birazdan, yeniden, burada kullanabiliriz- sözümü kestiniz. Bakın, bir hatibin, bir milletvekilinin sözü kesiliyor, Bakana söz verdiniz, ondan sonra Bakan da bize saldırdı tabii, bundan fırsat bularak. Şimdi, Sayın Başkan, Allah aşkına, eğer benim söylediğimde hakikaten bir hakaret varsa veya bir sataşma varsa ben sözümü bitiririm; ondan sonra sataşmadan söz verilir, gerekli cevap verilir. Ondan sonra ona göre devam edilir. Eğer bir hakaret varsa, o zaman benimle ilgili bir işlem yapmanız lazım.
Olmayan arkadaşlar için söylüyorum, dün olan şudur: Yani, Sayın Bakan benden önceki konuşmacıların da hiçbirisinin yüzüne bakmadı, sürekli başka tarafa baktı; tamam, bakabilir, takdiridir. 18'inci dakikasındayım konuşmanın, 18 dakikada 1 defa göz göze gelmedik. Bakın, şuradayız ya, şu mesafede; aramızda 2 metre ya var ya yok. İnsanız, nasıl birbirimize bakmadan durabiliriz. İnsanın birbirini görmemesi için özellikle uğraşmak lazım. Şimdi, grafik gösteriyorum, grafiğe de bakılmayınca "Sayın Bakan, niye bakmıyorsunuz, utanıyor musunuz?" dedim, dediğim bu. İnsanız, ağzımızdan öyle çıktı. Burada...
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Bunda İç Tüzük'e aykırı bir şey söz konusu değil.
ERHAN USTA (Samsun) - Hayır ama şimdi İç Tüzük'e aykırı şey şurada Sayın Vekilim: Bunun üzerine Sayın Başkan, benim sözümü kesiyor ve Sayın Bakana söz veriyor. Ya Allah aşkına, eğer burası birazcık hukuk devletiyse şu İç Tüzük'ün neresinde böyle bir şey var? Böyle bir şey yok, böyle bir şey yok. (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
Benden sonra söz alın, siz de usulle ilgili düşüncelerinizi ifade edin, ben düşüncelerimi ifade ediyorum.
Yani bunları yapmayalım ya, hukuka göre yönetelim, adil olalım. Ya sizden artık fazla bir adalet de beklemiyoruz ama açık olarak, aleni olarak şu İç Tüzük ihlalinden lütfen vazgeçelim. Ondan sonra burada gereksiz bir gerginlik oldu; hâlbuki, yani Bakan da ona bir şey söylememişti. Yani "Utanıyor musunuz?" videosu var, isteyen arkadaşlara gösterebilirim. Yani "Utanıyor musunuz?" şöyle de söylenebilir: "Utanıyor musunuz?" denir; öyle de değil. "Ya utanıyor musunuz?" şeklinde söylenmiş bir şey, hani tonu da çok önemli bunun. Videosu var, video çekiyordum o esnada, videosunu merak eden arkadaşlara göstereyim. Vicdanınıza, adaletinize arkadaşlar... Bakın, ondan sonra ne oluyor? Ondan sonra gerginlik oluyor, ondan sonra -biliyorsunuz- Bakan bir kısım şeyler söyledi, biz de ona söyledik falan filan derken... Buna gerek yoktu ya, burayı daha uhulet ve suhuletle yönetme görevi Sayın Başkanın görevidir.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tamamlarsanız ben cevap vereceğim.
Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Ben gerginlik çıkarmak istesem bile Sayın Başkanın biraz daha bunu yatıştırmaya çalışması lazım. Ama Sayın Başkan, bu olmaz, bu olmaz... E, olmazsa o zaman ne olacak yani ne oldu nihayetinde o söylenilen sözden? Ondan sonra işte kavga o kadar büyüdü ki "Utanıyor musunuz?" dediğimde ondan sonra dedim ki: "Meğer utanmıyormuşsunuz, utanmazın birisiniz." dedim en sonunda. İş o noktaya geldi çünkü onun söylediklerinden sonra söylenecek başka bir kelime yoktu arkadaşlar, böyle bir şey olmaz. Lütfen, hem AK PARTİ Grubu olarak hem de Başkanlık Divanı olarak bu konuda daha hassas olalım.
Üçüncü husus, usule ilişkin söyleyeceğim. Sayın Başkan, bugün sabahleyin dolar 10,97'yi gördü.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Usule ilişkin konuşacağız.
ERHAN USTA (Samsun) - Hayır, usul...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İç Tüzük'e uyacaksınız siz de.
Buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Yok hayır, bakın, İç Tüzük... Bu görüşmelerin devam etmesindeki şeyi söyleyeceğim, usulle ilişkilidir herhâlde çünkü bu görüşmeler devam etmeli mi, etmemeli mi?
Bizim bu bütçemizin dayandığı orta vadeli programdaki dolar tahmini, dolar hedefi olmaz dalgalı kur rejimlerinde...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Usta, bunun İç Tüzük'le bir alakası yok.
ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Başkanım...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bakın, istismar etmeyin lütfen.
ERHAN USTA (Samsun) - Eğer otuz saniye içerisinde İç Tüzük'le alakasını...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İçerikle ilgili gün boyu tartışacağız, fikirlerinizi dinleyeceğiz ama usule ilişkin söyleyeceğiniz bir şey varsa buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Şimdi, azıcık sabretseniz, otuz saniye sabretseniz diyorum ki: Bu görüştüğümüz bütçe makroekonomik çerçevesinden tamamen kopmuştur.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bu bir fikirdir.
ERHAN USTA (Samsun) - Dolayısıyla, bu bütçenin...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Günlük müzakereler içinde dile getirebilirsiniz ama şu anda usule ilişkin bir şeyiniz varsa söyleyin, buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Ben oraya gelmiyorum. Otuz saniye, usule ilişkin cümlemi söylüyorum, diyorum ki: Bu şartlar altında bu bütçenin görüşülmesi yanlıştır. Bu, usule ilişkin değil mi?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değil.
ERHAN USTA (Samsun) - Bu bütçe bu şartlar altında görüşülmemelidir çünkü tamamen makroekonomik çerçevesini yitirmiştir. O günden bugüne buradan görülen kurda yüzde 30 bir kayıp vardır. Karayollarından, Ulaştırma Bakanlığının bütçesinden başlamak üzere bütün bütçe kalemlerini, harcama ve gelirlerini çok yakından ilgilendiren bir durum vardır. Bu bir kriz yönetimi gerektirir, bu bir kriz durumudur. Buna göre bence bu görüşmelerin, bütçe görüşmelerinin bu çerçevede tekrar değerlendirilmesi gerekir.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.
Sayın Paylan usule ilişkin, buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Başkan, son bir söz...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Paylan'a söz verdim ama. Yani, çok kısa lütfen, buyurun.
ERHAN USTA (Samsun) - Bakın, ben haksızlık etmek istemem. Emin olun, gece ikide defalarca baktım oraya. Şimdi, grafiği zaten düzgün tutamamışım, şöyle tutuyorum grafiği, oradaki şeyin bu grafiği çekmesi mümkün değil. Yani, Sayın Bakanın benim bu grafiğimi o ekrandan görmesi mümkün değil arkadaşlar.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Peki, teşekkür ediyorum.
ERHAN USTA (Samsun) - Ve hayatın normal akışına aykırı ya. Burada 2 metre mesafede canlısını görmek varken şuradaki ekrana bakıp görmek gibi bir şey olabilir mi?
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Usta, teşekkür ediyorum.
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim.