| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Komisyon Başkanı Cevdet Yılmaz'ın, Samsun Milletvekili Erhan Usta'nın, Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan'ın, Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu'nun ve Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi'nin yaptıkları açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 18 .11.2021 |
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.
Değerli arkadaşlar, hepimiz için tekrar bir hatırlatma yapmak istiyorum. Burada yasama ve yürütmeden arkadaşlar olarak hep birlikte bir mesai harcıyoruz, bu ülkenin bütçesi için çalışıyoruz. Elbette yürütmeden gelen bakanlarımız olsun, diğer arkadaşlarımız olsun yasamaya saygılı olacaklar ama yasama da yürütemeye saygılı olacak. Her biri bu ülkenin, bu devletin farklı organları, sorumluluk üstlenmiş insanları. Herkesin bu anlamda dikkat etmesi, herkesin saygı içinde bu çalışmayı sürdürmesi lazım. Fikirlerimiz değişebilir, her zaman söylüyorum, tekrarlayacağım. Görüşlerimizi beğeniriz beğenmeyiz, katılırız katılmayız bunlar ayrı şeyler ama her birimizin saygı içinde, saygılı bir üslup içinde eleştirilerimizi, fikirlerimizi ortaya koymamız gerekir. Şunun da altına çizmek isterim, zaman zaman sözümüzden ziyade sesimizi yükselttiğimiz anlar oluyor. Değerli arkadaşlar, bir sözün gücü, sesimizin tonunda değil, o sözün içeriğindedir. İçeriğimiz doğruysa, doğru bir fikir ortaya koyuyorsak bu mutlaka etkili olacaktır ama Meclisimizin saygınlığı açısından da, kamuoyunun Meclise bakışı açısından da burada her birimizin sorumluluğu var, o sorumluluğu yerine getirmek durumundayız.
Diğer bir husus şu: Başkaları bize yaptığında "Hakarettir." dediğimiz bir hususu başkalarına biz yaptığımızda "Hakaret değildir." diye tarif etmemiz doğru bir yaklaşım değil. Kendimiz için neyi istiyorsak başkası için de aynısını istememiz lazım. Kendimize yapıldığında hoşlanmadığımız, hakaret olarak gördüğümüz bir şeyi başkasına da yapmamız lazım bunun da takdirini herkes kendi içinde yapmalı diye düşünüyorum.
Diğer taraftan, bazı arkadaşlarımız insani bazı ihtiyaçlarla kısa süreli olarak burada bulunuyorlar, oylamalarda mümkün olduğunca -hatırlamıyorum ben doğrusu- yani karar alma anlarında böyle usulümüz olmadı ama itiraz ediyorsanız daha dikkatli davranırız. Uzun süredir devam eden bir uygulama. Grup sözcülerimiz, herkes aynı fikirdeyse pratik çalışma kuralları gereği oylama olmadan, karar alma süreçleri olmadan böyle bir ihtiyacı ara vermeden, Komisyonumuzun hızlı gitmesi bakımında uygulanmış bugüne kadar. Ama "olmasın" diyorsanız hep birlikte buna karar verelim, gerekirse grup sözcülerimizle bir araya gelip bu konuyu değerlendirelim. Genel kanaat neyse biz de ona uyarız, öyle devam ederiz.
İç Tüzük konusunda da bir maddeyi hepinizin huzurunda okumak istiyorum. Tabii, bu, bütün komisyonlar için de geçerli bir ilke. Konuşma üslubuyla ilgili İç Tüzük madde 67 "Genel Kurulda kaba ve yaralayıcı sözler söyleyen kimseyi Başkan, derhal, temiz bir dille konuşmaya, buna rağmen temiz bir dil kullanmamakta ısrar ederse kürsüden ayrılmaya davet eder. Başkan, gerekli görürse, o kimseyi o birleşimde salondan çıkartabilir." gibi bir paragraf var. Bu, ilkesel bir paragraf, bütün komisyonlar için de yol gösterici olmak durumunda. Dolayısıyla, hepimizin, ben dâhil, herkesin kaba ve yaralayıcı bir dil kullanmadan fikirlerini ifade etmesi, ortaya koyması en doğrusudur. Tutanaklar önümde, arada gerekirse Sayın Erhan'la oturup bakabiliriz de. Bu ifade kaba ve yaralayıcı bir ifade midir, değil midir? Bunun takdirini her şeyden önce kendisi yapması lazım. Kendisine karşı herhâlde "Utanıyorsunuz." gibi bir ifade kullanıldığında bunu nasıl değerlendirir? Kendi vicdanına ve takdirine bırakıyorum.
Diğer taraftan, değerli arkadaşlar, bütçeyle ilgili, usulle ilişkili olmayan, içerikle ilişkili olan birtakım fikirler dile getirildi; bunların tartışmasını yapacak değilim ben, içeriğe mümkün olduğunca müdahil olmamaya özen gösteriyorum. Bu fikirler söylenebilir, gün boyu tartışacağız, farklı fikirler dile getirilebilir ama usul tartışmasında içerik gündeme getirip bununla hareket etmenin ben usul tartışmasının istismarı olduğunu düşünüyorum, bunun yapılmaması gerektiğini düşünüyorum. Usulse elbette usulü tartışalım ama içerik tartışmalarını gün boyu zaten... Akşam geç saatlere kadar buradayız, herkes de fikrini geniş bir şekilde ifade edecek.
Diğer taraftan, Sayıştay raporlarıyla ilgili ortaya konan düşünceye tabii ki ben de katılıyorum. Sayın Bakanlarımıza ben de hatırlatmada bulunmak istiyorum, bu konuda bir yazı da yazdık yani gerek sunumlarında gerek son değerlendirmelerinde mümkün olduğunca Sayıştay raporlarındaki bulgulara ilişkin yaklaşımlarını, fikirlerini elbette biz de duymak isteriz ama benim yapabileceğim sadece bir tavsiyede bulunmaktır, konuşmalarının içeriğini belirlemek Sayın Bakanların takdirindedir ama bir kez daha ben de hatırlatmak istiyorum. Sayıştay, Meclisimiz adına tabii ki denetim yapmaktadır, bulgularına ilişkin yapılan bir çalışma varsa, bir yaklaşım varsa onu da elbette duymak isteriz.
Değerli arkadaşlar, lütfen, çok kısa çalışmaya başlamalıyız.
Buyurun.