| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 18 .11.2021 |
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bakın, şöyle bir şey yok yani "Bu köprüleri yapmayın." falan diye kimse söylemedi. Cumhuriyet Halk Partisi böyle bir şey söylemedi. Biz ne söyledik: Yaparken milleti soydurmayın!
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Geçti, geçti.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bir dakika dinle. Milleti soydurmayın.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Niye beni dinlemediniz?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bakın, şimdi aynı duayı yapacağım ben.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Karşılıklı konuşmayalım lütfen, buyurun.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Kim bu millete hizmet etmişse Allah ondan razı olsun.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kayıtlara geçsin.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Kim ki bu milletin bir kör kuruşunu yemişse Allah ona o kör kuruşları kustursun!
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sadece 3 eser söyle, sadece.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Kim kör kuruşunu yemişse, yedirmişse ve israf ettirmişse bu milletin...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - 3 eser söyle.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Katılıyor musunuz bu duaya?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - 3 eser söyle, 3 eser.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Değerli arkadaşlar, Ulaştırma Bakanlığının bütçesini konuşuyoruz. Bu KÖİ üzerinde duracağım ben ağırlıklı bir şekilde. Sayın Bakan da 1 trilyon 131 milyarlık harcamadan 301,7 milyar TL'nin KÖİ'lerle ilgili olduğunu söyledi, Ulaştırma Bakanı.
Değerli arkadaşlar, bu alternatif finans modeli, işte, biraz evvel de arkadaşımız anlattı "Ne güzel bir modelmiş, 1 kuruş harcamadan..." Gerçekten öyle miymiş, neymiş, bir bakacağız. Kim bu insanlar? Bir de ona bakacağız. Bu firmaların -bu 5 tane, 10 tane neyse- gerçek sahipleri kimmiş de... O gün de sordum, bu gün de soruyorum çünkü bu firmalarla ilgili öyle işler yapılıyor ki biraz sonra İkizdere'de Sayın Bakanımızın yaptıkları üzerinden anlatacağım, hiç kimse hiç kimse için böyle bir şey yapmaz değerli arkadaşlarım.
Bakın, bu firmalara işte yap-işlet-devret, KÖİ, kamu-özel ortaklığıyla bu işler veriliyor; çağrılıyor, veriliyor. Yani burada bir serbest ihale söz konusu değil. Yetmiyor, bu insanlara 21/b, gene çağrılıyor, pazarlık usulüyle veriliyor. Ülkenin milyar milyar kaynakları, kanunlara aykırı bir şekilde ihaleler yapılarak bu insanlara aktarılıyor yani bunun altını bir şekilde çizelim. Yetmiyor, bu insanlara çok özel düzenlemeler yapılıyor, sözleşmeler gizli; gizli sözleşmeler, yetmiyor, değiştiriliyor. Biraz evvel Sayın Aydemir dedi ki: "İşte, şu kadar sene kullanıyorlar." Bir bakıyoruz, Niğde Otoyolu'nda kullanma süresi artmış.
Şimdi, bir kanun teklifi var limanlarda, kullanma süresini kırk dokuz seneye kadar çıkarmak için kanun düzenleniyor, şu anda komisyonda duruyor. Değerli arkadaşlarım, bu ihale yapılırken bunu on yedi sene değil de yirmi yedi sene kullanacağımı bilseydim, belki ben de girecektim ve belki çok daha ucuz yapacaktım.
Bakın, şöyle bir şey var ya, şimdi "utanma" kelimesinden dün kavga çıktı ama bundan da utanmak lazım. Yani finansörler, garanti verdiklerimiz genel müdürlüğün garantisini kabul etmemiş, biz burada "Bu garantiyi Bakanlık verecek." diye 15/3/2020 tarihinde kanun çıkardık kanun, bu insanlar için düzenledik bütün bunları. Hukuku arkadan dolaşıyoruz. İsimlerini saymıyorum bu firmaların. Her türlü kolaylığı gösteriyoruz.
Değerli arkadaşlarım, bir tane örnek üzerinde konuşalım. Rize'de bir liman yapılıyor, lojistik merkez falan, artık liman ismini kullanmıyorlar, İyidere Lojistik Merkezi; sağ olun, var olun. Havaalanı da yıl sonuna kadar açılacak diye bir şey dedi Sayın Bakanım, açıyorsunuz herhâlde, teşekkür ederiz.
Şimdi, bunun için taş ocağı gerekiyor. Tabii, bu liman için önce ÇED alınıyor, o ÇED'de deniliyor ki: "Biz bu limanı yaparken dolgu kullanacağız ve yeni taş ocağı açmayacağız, mevcut taş ocaklarından taş alacağız." Ama ÇED alındıktan sonra gidiyor, Rize Valiliğinden 25 hektarın altında -25 hektarın altında ÇED gerekmiyor- 3 tane alan tespit ediliyor İkizdere'de ve "Buralarda ÇED'e gerek yoktur." diye karar alınıyor. "ÇED'e gerek yoktur." ne demek biliyor musunuz arkadaşlar? Adamlara, 2 tane dozer, iş makinesi kullanıcısına veriliyor, yıkıp gidiyor. Yıkıp gitti, karşısına çıktı vatandaş, ben de gittim onlarla beraber. Karşımıza kimi çıkardılar biliyor musunuz? Mehmetçik'i çıkardılar. Ve Mehmetçik'in yemeğini bile, yemek paketlerini bile Cengiz Holding dağıttı değerli arkadaşlar. Bu ayıp size yeter!
Sayın Bakan İkizdere'ye geldiler, "8 bin kişi çalışacak." diye milleti bize kışkırttı. "Teröristleri dinlemeyin!" dedi. Bize "terörist" dedi Sayın Bakan. Siz gerçi soğancıya da patatesçiye de "terörist" diyorsunuz ama bizi bu şekilde suçladı. Ama raporlardan bakıyoruz, dosyadan bakıyoruz: 215 kişi liman yapılırken çalışacak, 180 kişi de bittikten sonra çalışacak. Türkiye Cumhuriyeti devletinin Bakanına oraya gelip insanları, insanlara kışkırtmak ve yalan söylemek yakışıyor mu değerli arkadaşlarım? Bu yapılacak iş midir? Bunlar yetmedi, Rize Valisi olağanüstü hâl ilan etti, kıpırdatmadı ya. Bir okusam olağanüstü hâl şeylerini şaşacaksınız arkadaşlar. Rize'de, İkizdere'de insanları kıpırdatmadı, o da yetmedi bir genel başkana organize bir şekilde saldırı düzenlendi değerli arkadaşlarım. Bakın, değerli arkadaşlarım, bu ülke hepimizin ülkesidir. Hiç kimse yaptığınız hizmetlerden dolayı hiç kimseyi suçlamıyor, biz suçlamıyoruz en azından, bunu açık, net bir şekilde şey yapayım.
Bu insanlara öyle kıyaklar yaptınız ki... Bak, pandemide insanlar aç kaldılar, aç kaldılar. Hele hele güvencesi olmayan insanlar aç kaldı, hiçbir şey vermediniz, verdikleriniz devede kulak bile değil. Üstelik de İşsizlik Fonu'ndan verdiniz. Ama İstanbul Havaalanı'nda, bunun gerekçesini bir... İstanbul Havaalanı'na gittiniz, ilk bir sene kirasını sildiniz, iki sene de yüzde 50 indirim yaptınız. Bugünkü şeylerle 2 milyar -yanlışsa düzeltin- 90 milyon euro. Bilemiyorum yani dolar fiyatı nereye gidiyor. Nedir bunlar yani? Hangi sözleşmeyle yapıyorsunuz? Neye göre yapıyorsunuz? Değerli arkadaşlarım, böyle bir ticaret yoktur dünyanın hiçbir yerinde, böyle bir kâr yoktur dünyanın hiçbir yerinde. Bu milleti bu kadar büyük sorumluluklar altına koyamazsınız. Bakın, veriyorsunuz, her istediği düzenlemeyi yapıyorsunuz. Dolar ve euro şeyinde garantiler veriyorsunuz, yolcu garantileri. Arkadaşlar, Kütahya Havaalanı gözümüzün önünde ya, 2 milyon insan geçecekti ya, 300 bin bile geçmemiş; yüzde 98 sapma. Sayın Bakan bu nasıl bir öngörü? Yani bunun hesabı sorulmayacak mı diye düşünüyorsunuz siz. Yarın bunun hesabı sorulacak. Bu borçlar değerli arkadaşlarımız kirli borçlardır, bu borçlar tiksindirici borçlardır -uluslararası literatür de böyle diyor- gayrimeşru borçlardır. Komisyonlar kurulacak, bunlar incelenecek ve bunların hesabı sorulacak değerli arkadaşlarım. Böyle bir şey yok. Ya, parayı siz buluyorsunuz, garantiyi siz veriyorsunuz. Madem bu kadar parası var, madem bütün bunlar var, niye devletin kendi imkânlarıyla yapmıyorsunuz? Ben merak ediyorum Sayın Bakanım da bir daha sorayım, kim ne derse desin: Bu firmaların gerçek sahipleri kim? Bu kadar büyük kıyak hiç kimseye yapılmaz. Bunlar yeni kapitülasyonlardır değerli arkadaşlarım. Adalet ve Kalkınma Partisi Hükûmeti gidiyor ve giderayak bu millete büyük kapitülasyonlar bırakıyor. Bakın, bu firmaları satıyorlar, bu firmalar... Rönesans sattı, Limak sattı, bu firmaları yavaş yavaş dışarıya satıyorlar -milliyetçi arkadaşlar beni izlesin- dışarıya satıyorlar. Uluslararası tahkim binecek. Ondan sonra burada toplanılıyor, Sayın Cumhurbaşkanımız bağırıyor. "Nas var, faizi şöyle yapacağım." diyor. Dün de söyledim, gene söylüyorum: Arkadaşlar bırakalım, şu nası serbest bırakalım arkadaşlar, yapmayın, etmeyin. Artık Kur'an'dan inelim, yani bu gerçeklerle konuşalım; o hepimizin kutsalı, onlarla konuşmayalım.
Değerli arkadaşlar, bu İstanbul Havaalanı'yla ilgili maliyet konusunda değişik rakamlar var Sayın Bakanım. Hangisi doğru? Gerçekten bunlarla ilgili hangi maliyetin doğru olduğunu bize lütfen söyleyin. Nedir bunun maliyeti? Bunu gerçekten bilmek isteriz. Bir de yani bunların değişik şeyleri... Bir sözleşme değeri var, bir de yatırım değeri var. Bugüne kadar 46 milyar dolarlık yatırım değerine karşılık 104 milyar dolarlık sözleşme değeri var. Ne demek bu? 46 milyar dolar yatırımı aldınız ama buna da kefil sizsiniz, aslında bizim paramız, kamunun parası. Buna karşılık 104 milyar dolardan vazgeçiyorsunuz. Onlar alacak bu 104 milyar doları ve kaç sene işleyecekler bilmiyoruz. Bütün bunları biliyor bu insanlar, hiç elinizi sallamayın Sayın Bakan. Bütün bunlar biliyor. Yarın bunların hepsi incelenecek Sayın Bakanım, hepsi gözünüzün önünde dökülecek. O İkizdere'de söylediğiniz yalan...
ULAŞTIRMA VE ALTYAPI BAKANI ADİL KARAİSMAİLOĞLU - Yalan konuşuyorsun...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Jandarmayı üzerimize... Nerede 8 bin kişi? Jandarmayı üzerimize sürmenizin gerçekten hesabını vereceksiniz değerli arkadaşlarım.