AHMET AKIN (Balıkesir) - Evet, Sayın Başkan, teşekkürler.

Öncelikle bütçemizin hayırlı olmasını diliyorum.

Şimdi, 2022 bütçesinde garanti tutarları yine çok önemli bir yer tutuyor ancak baktığımız zaman bunların hepsi döviz kurunda. Buradaki ödemelere baktığımızda trafik garantileri, katkı ödemeleri, şehir hastaneleri için müteahhitlere ödenecek kira, hizmet bedelleri veriliyor yani müteahhitlere veriliyor. Müteahhitlerle bir alıp veremediğimiz yok, bunu baştan söyleyelim, yatırımlara da asla karşı değiliz ancak olay şudur: Bu milletin bir parası var Türk lirası Sayın Bakan. Neden Türk parasına güvenmeyip, millîlik, yerlilikten bahsedip vatandaşa bedel ödetmek için TL üzerinden değil de döviz kuru üzerinden bunları yapıyorsunuz hem de fahiş fiyatlara?

Ayrıca 2022 bütçesinde ulaştırma bütçelerine konulan ödenek 20 milyar 378 milyon lira, 2021'de 14,5 milyardı, arada 6 milyar liralık bir artış var. İktidarınız "Milletin cebinden 5 kuruş çıkmayacak." diye diye milletimizin cebindeki son kuruş paraya da göz mü diktiniz, onu özellikle sormak istiyorum. Çünkü burada her konuştuğumuzda, her dakikada ülkemizin parası değer kaybediyor.

Şimdi yandaşlarla masaya oturup imzaladığınız sözleşmeler ortaya çıktığında -dilim varmıyor ama- Sayın Bakan, milletimizin nasıl soyulduğunu maalesef tek tek görüyoruz. Bakın, dolar, euro rekor üstüne rekorlar kırıyor, siz ne yapıyorsunuz? Neden bir Bakan olarak bunları Türk parasına çevirip sonra da çıkıp "Biz yerliyiz, millîyiz." demiyorsunuz? Bu kadar büyük kâr marjlarıyla kendi istediğiniz kişilere rahatlıkla nasıl verebiliyorsunuz? Bunları da merak ediyoruz. Bu miktarlar, otoyollar, köprüler... Biz otoyollara, köprülere karşı değiliz, mantıksız, plansız, programsız bir şekil üzerinden dövizle verilen araç geçiş garantilerine karşıyız. Bu ülkenin bir parası yok mu yoksa siz değerli mi görmüyorsunuz? Eğer değerli görmüyorsanız bu Hükûmette ne arıyorsunuz diye de sormak lazım.

Sayın Bakan, geçse de geçmese de euro kurundan garanti bedelini ödeyen vatandaşlarımız euroyla, dolarla maaş almıyor, esnaf da çiftçi de zaten kazanamıyor ama eline bir şey geçse de o da Türk parası üzerinden. Aynı şeyler aynı zamanda şehir hastaneleri için de geçerli; arkadaşlarım bunları detaylı olarak söylediler.

Efendim, sormak istediğim bir şey var: Bu 21/b'yle neden bu kadar oynuyorsunuz? 21/b'yi bu kadar sevmeniz, bu kadar suistimal etmeniz sizi rahatsız etmiyor mu? Bu çok önemli yani 21/b'nin bir özelliği var; çok ani durumlarda, acil durumlarda yapılır ama siz bunu artık bir kolaylık... Hemen 21/b üzerinden gittiniz ve gidiyorsunuz, gitmeye de devam ediyorsunuz. Bunun nedenini de sormak istiyoruz.

Aynı zamanda Devlet Hava Meydanları İşletmesinin, Antalya Havalimanı'nın işletme haklarına ilişkin henüz süresi dolmadan ihale ilanına çıkmasının gerekçesi nedir? Bunu merak ediyoruz. Yıllar sonra bitecek işletme hakkı için niye apar topar ihale yapıyorsunuz? İhalenin adrese teslim olması için değişiklik yapıldığı iddiaları doğru mudur? Yirmi ay önce iptal edilen ihale şartnamesindeki beş yıl havalimanı işletme koşulunun esnetilerek üç yıla indirildiği doğru mudur? Yeni şartnamede mücbir sebep maddesi olduğu iddia ediliyor, bu doğru mu? Bu düzenlemenin nedeni, yeni gelecek iktidarın havalimanı ihalesi bitince yeni bir ihale yapmasını engellemek midir? Bunu da merak ediyoruz.

Aynı zamanda Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Standartlı Demiryolu Projesi'nin yıllardır sözü veriliyor. Yine temmuz ayında "Üç yıl sonra bitirilecek." denildi. Bu proje Ankara-Sivas Hızlı Tren Projesi gibi yılan hikâyesine mi dönecek? Onu da merak ediyoruz.

Sayın Bakan, yatırımlara karşı olmadığımızı her fırsatta söylüyoruz. Soracağım soruyu da lütfen, bu algıyla cevaplamayınız. Balıkesir'e bir havalimanı yatırımı yaptınız, milletin parasından 80 milyon lira harcandı.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım lütfen.

AHMET AKIN (Balıkesir) - Yılda 1 milyon yolcu hedefiyle inşa ettiğiniz havalimanımızın pisti var, personeli var yani tıkır tıkır işleyecek bir havalimanımız var aslında ama uçan yok Sayın Bakan. Bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz?

Kanal İstanbul, halk istemiyor...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz dolmuştur.

Rica ediyorum, son bir cümle lütfen Ahmet Bey.

AHMET AKIN (Balıkesir) - Tamam, hemen bitiriyorum efendim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yeni bir konuya girmeye vaktiniz yok. Rica ediyorum.

AHMET AKIN (Balıkesir) - Kanal İstanbul'u İstanbullu istemiyor, hiç kimse istemiyor. Israrınız nedir? Bu konuyla ilgili bir kanun hazırlığı var mı?

Teşekkür ederim.