| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 18 .11.2021 |
ZEKİ HAKAN SIDALI (Mersin) - Teşekkür ederim Başkanım.
Sayın Bakan, değerli bürokratlar; Paris İklim Anlaşması, Avrupa Yeşil Mutabakatı ve COP26 gibi iklim kriziyle mücadele araçlarının temel muhatabı ulaşım sektörü. Çünkü ulaşım toplam emisyon salımının yüzde 27'sini oluşturuyor. Mevcut durum eğer devam ederse 2050 yılında ulaşım kaynaklı salım, yüzde 44'lere çıkacak. Karbon nötr hedefine erişebilmek içinse ulaşım kaynaklı salımı yüzde 90 oranında azaltmanız gerekiyor. Burada multimodal taşımacılık ön plana çıkıyor. Multimodal taşımacılıkla hedeflenen, kara yolunun yüksek oranda taşıma payını, demir yolu ve deniz yoluna kaydırmak. Bu model ülkemizin lojistik "hub" olma potansiyelini en verimli şekilde kullanabilmek için de büyük avantajlar barındırıyor. Dünya kombine taşımacılıkta dijital katma değerden faydalanarak verimlilik arttırmanın yollarını ararken sürdürülebilir kalkınma ve çevresel sürdürülebilirlik açısından büyük öneme sahip olan bu modeli siz ne kadar ciddiye alıyorsunuz, gelin, Mersin örneğiyle bakalım. Önce, biraz evvel de söylendi, "3 denizde 3 büyük liman" hedefi ortaya koydunuz ve Mersin'e Onuncu Kalkınma Planı'nızda yıllık 12 milyon TEU kapasiteli ana konteyner limanı yapacağınızı açıkladınız. On Birinci Kalkınma Planı'nızdaysa isim değişti, "Doğu Akdeniz'de bir liman" adını aldı. Hâlen de nereye yapılacağı net değil ve bu Mersin halkını son derece rahatsız ediyor. Mersin Limanı tam kapasiteye yakın çalışıyor şu anda ve bu sebeple gelen yüklerin önemli kısmı Akdeniz çanağındaki yabancı limanlara yönlendirilmek zorunda kalınıyor yani her gün kazanabileceğimiz binlerce doları kendi ellerimizle komşu ülkelere sunuyoruz. Bu belirsiz politikalarınız yüzünden yalnızca gelir kaybetmekle kalmıyoruz, pazarı da rekabet avantajını da aynı zamanda kaybediyoruz. Buradan tekrar sormak istiyorum: Planlanan ana konteyner limanı ne zaman ve nereye yapılacak?
Yine, multimodel taşımacılığın diğer ayağını oluşturan hava yolu ulaşımına bakalım. Çukurova Bölgesel Havalimanı inşaatı hatırlayamadığımız kadar uzun zamandan beri devam ediyor. Her sene açılış tarihi veriliyor, projede ilk kazma vurulduğundan bu yana göreve gelen kim bilir kaçıncı Bakansınız. Burasının ülkemizin kargo alanında 2'nci büyük "hub" olacağını söylemiştiniz, bu önemli bir iddia ancak buradan üreticilerimiz ve ihracatçılarımız adına soruyorum: Kara bağlantı yolları tamamlanmadan, demir yolu bağlantısı olmadan bu hedefe nasıl ulaşacağız? Ya da on yıllarca daha bu yolların tamamlanması için mi bekleyeceğiz? Havaalanı tam kapasiteli çalışmayacaksa diğer KÖİ'lerde olduğu gibi tam kapasiteymişçesine aradaki farkı kuruşu kuruşuna ödeyecek miyiz?
Demir yoluna baktığımızda, maalesef ki yine aynı hesapsızlığı görüyoruz. Orta Anadolu ile Akdeniz'i birbirine bağlayacak Konya-Karaman-Taşucu Demir Yolu Projesi hem Mersin'de hem Karaman'da seçim vaadiydi, hikâye oldu gitti.
2015 yılında başlanan Mersin-Gaziantep Hızlı Tren Hattı'nın akıbetini bilen yok. Ankara'dan Yenice'ye hızlı trenle gelme hayalini kuran öğrenciler çoluk çocuğa karıştılar.
Yine, demir yolunun lojistik boyutuna baktığımızda Yenice Lojistik Merkezi, Taşkent Lojistik Merkezi yıllardır devam eden ancak bir türlü tamamlanamayan projeler. Hâliyle Mersin-Tarsus OSB'den Taşkent Lojistik Merkezi'ne uzanacak demir yolu projenizde de bir metre ilerleme yok.
Kara yoluna bakıyoruz, yıllardır devam eden Akdeniz Sahil Yolu Projesi'nde tünelin ucu bir türlü görünmüyor. Çeşmeli-Taşucu Otoyolu Projesi yıllar içerisinde defalarca ertelendi, ertelendi, sonunda ihaleyi malum şirketlerden biri aldı. Şirketin Bakanlığa teklifine göre otoyol ücreti dünkü kurla 30 lira, bugünkü kurla 33 lira. Yani vatandaş Tarsus'tan Çeşmeli'ye kadar 50 kilometreyi gidip 4,5 lira ödeyecek, Çeşmeli'den Taşucu'na 50 kilometre gidip 30 veya 33, yarın ne olacağı bilinmeyen bir miktar ödeyecek. Siz de bunu Mersinliye hizmet olarak sunacaksınız. Bu, millete değil açıkça şirkete hizmet.
Dünyada Mersin gibi sanayide, lojistikte, tarımda, turizmde bu kadar büyük potansiyele sahip kentlerin sayısı bir elin parmaklarını bile geçmezken sizin iktidarınızda kaderine terk edildi. Havada, karada, denizde, billboard kalkınmacılığınızın kurbanı olduk, âdeta projeler mezarlığına döndük. Yalnızca Mersin örneğinde bile kombine taşımacılık dolayısıyla yeşil dönüşüm konusunda nasıl sınıfta kaldığınızı görüyoruz.
Çok teşekkür ederim.