CAVİT ARI (Antalya) - Değerli Başkanım, milletvekili arkadaşlarım, Sayın Bakan, Bakan Yardımcıları, değerli bürokratlar, basın mensupları; hepinizi ben de saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Bir Antalya Milletvekili olarak turizmin ne kadar değerli ve önemli olduğunu Antalya'daki yaşanan ekonomik, sosyal gelişmelerle buradan ifade etmek isterim. Turizmin başarılı olmasını, hak ettiği değere ulaşması gerektiğini, Antalya gibi şehirlerde gerçekten bir hayat damarı olduğunu bilen birisiyim. O nedenle de Bakanlık çalışmalarının esasen başarılı olması gerektiğini savunan birisiyim.

Sayın Bakan, kısa kısa iletilen konulara değinmek istiyorum. Bunlardan bir tanesi, birçok halk müziği korosunda yaşanan bir sorundan söz etmek isterim: Sözleşmeli misafir sanatçıların kadro sorunu. Örneğin, Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü İstanbul Devlet Türk Halk Müziği Korosunda yıllardır bu kurumun yükünü çeken, sözleşmeli misafir sanatçıların kadro problemi çözülememekte; kadrolu sanatçıların özlük haklarını ve mali koşullarını TRT'deki diğer sanatçılarla eşitlemeyi düşünür müsünüz? İstanbul'daki tek halk müziği korosunu kapatıp tamamıyla başka bir müzik anlayışıyla çalışan pop müzik grubuyla birleştirdiniz. Birçok farklı isimlerde klasik Türk müziği koro ve toplulukları varken halk müziğine karşı bu duruş ve ötekileştirmenin anlamı nedir? Bunlar bizim değerlerimiz değil midir? Bu tutumun ve konu özelindeki tasarrufunuzun nedeni nedir Sayın Bakan?

Yine, Antalya'da -daha önce soru önergesi verdim ancak- gerçekten, bana göre, bahsi geçen narenciye bölgesinin yok edilmesi, mahvedilmesi sonucunu doğuracak bir konudan bahsetmek isterim Sayın Bakan. Antalya'da -bilindiği üzere- bir narenciye bahçesi vardır, 203 dönümden ibarettir ve hemen onun yanında Karakaş Vakfı olarak geçen, tasarrufu da Vakıflar Genel Müdürlüğünde olan, 61 bin metrekareye yakın bir alandan bahsetmek isterim. Burası -şöyle söyleyeyim- Antalya'nın oksijen deposu olarak geçen merkezdeki yeridir. Şimdi, bu narenciye bahçesi Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından kiraya verildi ancak kiralayan kişi şu an burasını sportif tesis olarak yani bir futbol müsabaka alanı olarak kullanmaya devam etmektedir; bu da -inanın- bölge halkı tarafından tepkiyle karşılanmakta çünkü bu alanın bakım onarımı konusunda mücadele edilmesi gerekirken, burada sözleşmeye efendim, bir aykırılığın olmadığı ileri sürüldü. İşte, bu alanda sözleşmede yer alan çay bahçesi, kafeterya gibi halka açık, günübirlik alanların yapılabileceğinin ifade edildiği söylenilmekte.

Sayın Bakan, burası narenciye bahçesidir, burada ne kafeterya olur ne de günübirlik tesis alanı olur. Eğer buna göz yummaya devam ederseniz bakın, bu oksijen deposunu gün gelir, kaybederiz hep birlikte; bu da Antalya'ya yazık edilmiş anlamına gelir. Hâlihazırda orada bir halı saha yok ama direkleri dikili bir futbol sahası var, maçlar da devam etmekte.

Kemer ilçemizin Beldibi Mahallesi'nde Sayın Bakan, bir imar planı dosyası Bakanlığınızda bekletilmekte, bilginiz vardır. Turizm adına Kemer-Beldibi çok önemli bir bölge, sonuçta buranın bir planlamaya ihtiyacı var. Bu planlamayla ilgili dosya Bakanlığınızda bekletilmekte.

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY - Gönderildi.

CAVİT ARI (Antalya) - Gönderildi mi Sayın Bakanım?

Peki, buradan bu müjdeyi Kemer'e vereyim çünkü gecikmesi hâlinde hem turizm adına hem de kaçak yapılaşmada önüne geçilmesi mümkün olmayan bir süreç bizi beklemekteydi. Gönderdiyseniz hayırlı olsun.

Yine, Serik'te, Kadriye'de ve Belek'te geçtiğimiz süreçte, geçtiğimiz yıllarda 300 bin metrekarelik bir alanı ilgilendiren bir alanın turizm tesis alanı yapılması yönüyle bir plan tadilatı gerçekleştirmeyi planladığınıza dair bir konu vardı malum -bu konuyu size buradan ilettim- bunun yanlış olduğunu, eğer bu konu gerçekleşirse o bölgede başta yeşil dokunun zarar göreceğini, yine halkın denize girme noktasında, gerçekten, alanının daralacağını, konunun yanlışlığını size defalarca buradan söyledik Sayın Bakan.

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI MEHMET NURİ ERSOY - Serik mi, Muğla mı?

CAVİT ARI (Antalya) - Serik Sayın Bakan. Serik, Kadriye ve Belek. Sayın Bakan, 300 bin metrekare total bir alanda turizm tesis alanı yapılmasıyla ilgili plan tadilatınız vardı. Bunun yanlışlığını biz size dile getirdik ancak bakın, şöyle söyleyeyim: Sizin halk plajı olarak düzenlediğiniz yer, tabii ki bahsettiğim yer, bu kapsam içerisine girmekle beraber, orada alanı daralttınız; 800 metrelik bir sahil bandını bir yerde 300'e, bir yerde 400'e indirdiniz. Yani, düzenleme yapılabilir ama alanı bile daralttınız. Genel anlamda planlamanın yanlış olduğunu size buradan bildirdik ancak dinlemediniz bizi. Şimdi neyse ki Kadriye'yle ilgili yargısal süreç devam etti ve sonuçta mahkeme burada iptal kararı verdi. Belek süreci devam etmekte; buradaki ısrardan Sayın Bakan vazgeçin, Kadriye ve Belek bölgesindeki bu yeşil dokunun zarar görmesini önleyelim diyorum.

Dün PTT Genel Müdürü buradaydı ancak bana geç iletilen sizi de ilgilendiren bir konu var: Antik Side'de başta turistlerin döviz bozdurmak için yararlandığı, yine bölge halkının da burada kullandığı bir PTT acentesi var; buranın kapatılmayla ilgili bir süreç varmış, bölge halkı rahatsız. Her ne kadar PTT Genel Müdürünü ilgilendirse de çok sayıda turist bulunan bu Antik Side'de bu acentenin kapanmaması yönünde sizin de telkininizin olmasında fayda olacak.

Yine, Sayın Bakanım, turizm alanlarının korunmasıyla ilgili hep söylüyoruz ancak -defaatle söylemiş olmamıza rağmen- maalesef, bu alanları koruma noktasında yeterli, azami gayreti göstermemektesiniz. Örneğin, Antalya ili Korkuteli ilçesi Dereköy Mahallesi'nde bir linyit kömürü ocağı açma girişimi var. Buradan 50 kere söyledim, her gelen bakana söyledim ancak sizi ilgilendiren kısmı şu: Bu kömür ocağı açılan yerin hemen dibinde -50 metre bile yok- 3'üncü yüzyıla ait tarihî eserler var, burada çalışmalar sözde yapıldı, üstü örtüldü.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz bitmek üzeredir.

Son cümlelerinizi alayım.

CAVİT ARI (Antalya) - Şu an "ÇED Gerekli Değildir" kararı çıktı. Bu alanlara sahip çıkın, bunlar tarihî eserler Sayın Bakan.

Sonuç itibarıyla, şu cümlemle bitiriyorum Sayın Başkanım. Antalya'da geçtiğimiz haftalarda düzenlenen Turizm Çalıştay'ımızda çok sayıda değerlendirmeler yapıldı. Bu değerlendirmeleri biz, yine, ayrıca Bakanlığınıza ileteceğiz. Gerçekten turizmde hâlâ çok sayıda eksikler var, sorunlar var. Bunların hızlı bir şekilde iyileştirilmesi ve Türkiye'nin turizmden ve Antalya'nın turizmden hak ettiği payı fazlasıyla alması gerektiğini ifade ediyorum.

Bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.

Teşekkür ediyorum.