| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ile 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ve Sayıştay tezkereleri a) Gençlik ve Spor Bakanlığı b) Spor Toto Teşkilat Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 23 .11.2021 |
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Vallahi arkadaşlar, Bizans düşerken melaikelerin cinsiyetini tartışan rahiplere benziyoruz, kızmayın ama böyle. Bakın, kendimi de kattım, onun için kızmayın. Bakın, dolar 12,5 lirayı aştı, yüzde 10. Bütçe görüşüyoruz, yok böyle bir bütçe değerli arkadaşlar. Gerçekten böyle bir bütçe yok, bitti. Sayın Cumhurbaşkanı bağırıyor, işte diyor ki: "Saldırı var, ekonomik saldırı var." Efendim "Satılmış ekonomistler" filan. Yok kardeşim. Siz KÖİ diye bir şey icat ettiniz, kendi insanınıza dolar bazında ihale veriyorsunuz, dolar bazından garanti veriyorsunuz, dolar bazında köprüye geçiş veriyorsunuz, bir problem çıktığında da "Londra mahkemeleri problemleri çözmekle sorumludur." diyorsunuz, ondan sonra da efendim "Satılmış ekonomistler." Yok değerli arkadaşlarım, bunların bizzat sorumlusu sizsiniz.
Değerli arkadaşlarım, Gençlik ve Spor Bakanlığının bütçesini konuşuyoruz. Arkadaşlarımız anlattı, Anadolu'daki değişik illerde, ilçelerde spor merkezleri, salonlar, statlar, mahalle stadyumları, köy stadyumları filan. Maşallah, beton, her taraf beton dolu ama gençlerimiz mutsuz Sayın Bakan, gençlerimiz işsiz, gençlerimiz güvencesiz. Bakın, çalışmalar var, gençlerimizin yüzde 25'e yakını işsiz, yüzde 28'i ne işte ne okulda. Bakın, "ev genci" diye bir şey çıktı, evet, Sayın Özdemir, "ev genci" diye bir şey çıktı. Bak, "mutsuz" derken ezbere bir şey söylemedim ha, "mutsuz" derken araştırmalar var, değişik bilim insanlarının yapmış olduğu araştırmalar var, araştırmacılar yapmış ve gençlerimizin dindarı da seküler de hepsi mutsuz.
Gençlerimiz gidiyor Sayın Bakanım, bin genç doktor her sene Türkiye'yi terk ediyor, bin genç doktor. Çünkü sağlık sisteminde "sağlıkta dönüşüm" diye genç insanların emeklerini uluslararası sermayeye bağladınız, insanlar mutsuz bir şekilde çekip gidiyor, tıp fakültesi okuyan gençlerimiz çekip gidiyor.
Bakın, bu spor merkezlerinde sadece spor mu yapılıyor, yoksa başka pazarlamalar mı, bilmiyorum. Dünyada en fazla uyuşturucu ele geçirilen ülkeler, İran ve Türkiye. "Bu işi en fazla biz ele geçiriyoruz, bizde azdır." demeyin; uyuşturucunun en çok bulunduğu, dağıtıldığı, sevk edildiği, kullanıldığı bir ülke unvanı da bizde değerli arkadaşlarım. Gençlerimiz bağımlılık kıskacında, gençlerimiz kumar kıskacında değerli arkadaşlarım, kumar; hem de kim yapıyor biliyor musunuz? Çok millî, yerli, işte, millî kumar sistemimizi verdiğiniz, işte, yandaş medya kursun; millî, manevi medya kursun diye Ziraat Bankasından 700 milyon dolar aldırdığınız Demirören'in marifetiyle... Kardeşim, 3 tane kumar oyununu satın aldı adam; 50 tane, 100 tane, bir de "Misli.com" Kumar kumar oynuyor ya, bir de mislisini oynatıyor, "Misli.com" Bunların hepsi milliyetçi, maneviyatçı Cumhur İttifakı zamanında oluyor. Siz yapıyorsunuz bunları.
Gençlerimiz mutsuz, bu mutsuzluk raporlara yansıyor. Bakın, sizin örgütlerinize kadar da geldi. Çocuk diyor ki: "Pudraşekeri kullanıyorum." Bakanlarınızla boy boy resimler çektiriyorlar. Bunların hepsi bu ülkede oluyor.
Sayın Bakanım, bu Demirören borçlarını falan ödemiyor, ne oluyor ya? Bu milletin 700 milyon dolarını götürdü. Azerbaycan'ın şeyini de aldınız buna, alındı. Ne oluyor? Bunu hiç kimse sormayacak mı? Nerede, kimdir bu adam? Nasıl oluyor bu kadar parayı alıyor? Bir de çıkıyorsunuz "Dindar nesil yetiştireceğiz." Maalesef, öyle bir şey yok değerli arkadaşlarım.
Yine, araştırmalar var, gençlerimiz gerçekten deistliğe doğru gidiyorlar, terk ediyorlar değerli arkadaşlar. Maalesef, bununla ilgili çok ciddi çalışmalar var ama bu çalışmaları burada uzun uzun anlatacak vakit yok ama bunun sebepleriyle ilgili araştırmalar yapılmış. Tabii, bütün sebepleri siyasi iktidar değil yani dünyadaki gelişmeler, teknolojinin bu şekilde kullanılması, Türkiye'de iktidarın değişmesi ve karşı tarafın geri çekilerek daha özgür bir ortamın oluşmasıyla gençlerin kendi kendilerini, kendi düşüncelerini, inançlarını sorgulamaya başlamaları gibi ama en önemlisi de değerli arkadaşlarım, araştırmacılar bunu bulmuşlar, en önemlisi de rol model konusunda gençler ciddi bakıyor dindarlığa değerli arkadaşlarım; dindar iktidara bakıyor, size bakıyor. Sizi görüyor; ne derseniz görüyor, sizin yaşadığınız hayatı görüyor; annesinin, babasının, siyasi kadroların nasıl yaşadıklarını görüyor, neler yaptıklarını görüyor ve gençler uzaklaşıyor.
Bakın, -Kültürde konuştuk- bütün değerleri yıkıyorsunuz ama hiçbir şekilde yeni bir değer oluşturamıyorsunuz. Bu gençleri tutabilecek bir şeyi hiçbir şekilde oluşturamıyorsunuz. Zaten dünyada İslam'ın, İslamcılığın geldiği yerde, modernliğe karşı verdiği, veremediği, cevap da ortada... Nereye gitti değerli arkadaşlarım? Silaha, teröre, IŞİD'e, DEAŞ'a gitti. Bu kötü örnekler de ortada ve dolayısıyla gençlerimiz gerçekten mutsuzlar ve hiçbir şekilde dindar nesil mesil... Bakın, gençlerin büyük çoğunluğunu kaybettiniz. Gençlerin yüzde 25'i bile size oy vermiyor.
Sayın Bakanım, tabii, bunları anlatırdık ama vaktimiz yok. Şimdi, sizinle ilgili birkaç bir şey söyleyeceğim. Bir yurt tartışması oldu bu ülkede, siz de gençlik yurtlarından sorumlu Bakansınız. Çıktınız, bu şeylere cevap verdiniz, yurt eleştirilerine karşı cevap verdiniz. İşin gerçeği şuydu: Yani gerçekten, üniversitede olan öğrencilerin beşte 1'i kadar, üçte 1'i kadar yurt kapasitesinin oluşturulması gerekiyor. Türkiye'de bu kadar gerek yok, 1,5 milyon ihtiyaç var. Tamam, siz ne kadar üretmişsiniz? 720 bin falan, 700 bin civarında. Tamam, bunu yavaş yavaş yapıyoruz, yapmaya çalışıyoruz, zaten gençlerin bir kısmı işte bir süre sonra eve çıkacak filan. Tabii, büyüğünüzden, Sayın Cumhurbaşkanından -çünkü her gün muhalefet liderine hakaret ediyor- çıktınız efendim, muhalefete verdiniz, veriştirdiniz. Efendim, mavi vatanla bile eleştirdiniz. Ya, mavi vatanı inkâr eden anlayışla ne ilgisi var yurtları eleştirmeyle? Niye? Dün bunun en güzel örneğini burada İçişleri Bakanı verdi. Kendisine sorular soracağız ya, gelir gelmez burada bağırmaya başladı. "Ben terörle mücadele ediyorum, şöyle ediyorum." Yahu "Sen terörle mücadele etmiyorsun." diye bir şey söylemiyoruz ki, başka bir konuyu konuşuyoruz burada, siz de aynı şeyi yaptınız. Bu konuyu sormasınlar diye ağzınızdan geleni söylediniz.
Ya, bu bir şeyi de merak ediyorum, biraz evvel de arkadaşımız dedi, burs miktarı 450 liraya çıktı. Yahu, bu, burs mu, kredi mi?
BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - 650 lira, 650 lira.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Burs ayrı bir şeydir, kredi ayrı bir şeydir değerli arkadaşlarım. Yahu "Şu kadar insana burs veriyoruz." Ya yapmayın, yapmayın, kredi veriyorsunuz, kredi. Ya, burs da veriyorsunuz ama büyük çoğunluğu kredidir yani borç para veriyorsunuz. Ödemediği zaman evine haciz gönderiyorsunuz, yaptığınız şey budur. Bunu doğru bir şekilde çocuklara söyleyin, niye bunu şey yapmıyorsunuz? Ben anlamıyorum.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Hacizlik bir şey yok orada.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sürem doluyor değerli arkadaşlarım.
Bir Spor Toto işinden söz edeceğim Sayın Bakanım. Sayıştay kapınıza dayandı -Sayıştay yok oldu ama bir miktar var, denetçiler var- geldiler kapınıza, incelediler falan, Spor Toto'yla ilgili...
GENÇLİK VE SPOR BAKANI MEHMET MUHARREM KASAPOĞLU - Bunların hepsinin cevabını vereceğim.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Vereceksiniz tabii, tabii canım vereceksiniz.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Bakanım...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayıştay kapınıza dayandı.
GENÇLİK VE SPOR BAKANI MEHMET MUHARREM KASAPOĞLU - Geçen sene konuştunuz, dinlemeden gittiniz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya, vereceksiniz elbette Sayın Bakan.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Bakan, not alırsanız hepsinin cevabını alacağız sizden.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Şimdi vereceksiniz, bilmiyorum, Başkan bilir.
Bakın, Sayıştay kapınıza geldi, size dedi ki: "Şu Spor Toto'yla ilgili birtakım işlemler var, bunları inceleyebilmem için Yönetim Kurulunun isimlerini ve Yönetim Kurulu kararlarını istiyorum." Vermediniz Sayın Bakan.
MUSTAFA ADIGÜZEL (Ordu) - Bilinmiyor ki.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Biliniyor, biliniyor, vermediniz çünkü yasada değişiklikler yapıldı değerli arkadaşlarım -uzun gitmiyorum- Spor Toto'dan çıkan KDV'yi kullanma yetkisi Spor Toto'ya bırakıldı. Bakan Yönetim Kurulu Başkanı, diğerlerini bilmiyoruz. Kararlar alıyor ve burada sanıyorum geçen sene bir 69 milyon TL gibi bir para kullanıldı -bu sene ne kadar kullanıldı bilmiyoruz- bu parayı istediğiniz gibi dağıtıyorsunuz. Yandaş, size yakın olan belediyelere filan veriyorsunuz. Burada tabii ihaleler nasıl ediliyor falan bilmiyorum, muhtemelen büyük çoğunluğu 21/b'dir. Burada bu paraların nasıl harcandığının hesabını vermemek için birtakım notlar filan verdiniz. Size yazı yazdı Sayıştay, dedi ki: "Bunlar değil, gerçek Yönetim Kurulunun adını ve şeyini istiyorum." Niye sakladınız Sayın Bakan? Yani niye sakladınız Sayın Bakan? Yani niye sakladınız Yönetim Kurulunun kararlarını? Niçin sakladınız? Nerelere bu parayı harcadınız? Nasıl harcadınız, ben milletvekili olarak benim adıma Sayıştay sizi denetliyor, siz milletin parasını...
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, Sayın Bekaroğlu, tamamlar mısınız lütfen.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bitiriyorum.
Siz milletin parasını kullanıyorsunuz Sayıştay da sizi denetliyor, bunları vermek zorundasınız. Niçin vermiyorsunuz? Bütün bakanlıklar...
GENÇLİK VE SPOR BAKANI MEHMET MUHARREM KASAPOĞLU - "Vermiyoruz." diye bir şey yok, veriyoruz her şeyi.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Vermediniz işte, Sayıştay raporlarında var ya, "Veriyorum." diyorsun, vermedin.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, teşekkür ediyoruz Sayın Bekaroğlu.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Vermediniz, vermediniz, ezbere söylemiyorum.
GENÇLİK VE SPOR BAKANI MEHMET MUHARREM KASAPOĞLU - Her sene böyle konuşuyorsunuz, konuşuyorsunuz, sonra gidiyorsunuz.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Bekaroğlu, süreniz tamamlandı.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Vereceksin, bunların hesabını da vereceksin, Sayıştaya da vereceksin; kaçamazsın. Yani bir kör kuruşun, bu milletin kör kuruşun hesabını vereceksiniz.
(Mikrofon Başkan tarafından kapatıldı)