| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | İstanbul Milletvekili Osman Boyraz ve 40 Milletvekilinin, Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3950) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 23 .11.2021 |
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
6831 sayılı Kanun'un 18'inci maddesinde değişiklik yapacağız. Daha önce de değişiklikler yapıldı bu 18'inci maddede. Zaten bu, 16, 17, 18'inci maddeler çok meşhurdur, Genel Kurul gündeminde sıklıkla yer alan maddeler bunlar.
Ormanlarda orman içi su kaynakları kullanılarak balık üretim yerleri kurulmak isteniyor bu teklifle. 19 Nisan 2018 tarihli 7139 sayılı Kanun'un 11'inci maddesiyle de 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 18'inci maddesinde benzer bir değişiklik yapılmış fakat daha önceki konuşmacıların da belirttiği gibi, Anayasa Mahkemesi tarafından bu madde iptal edilmiş. Burada da bu yasa teklifinde, görüyoruz ki bir ifade değişikliği yapılmış. Özü itibarıyla değişen herhangi bir şey yok. Amaç, ormanlarda balık üretimi yapmak için tesis oluşturmak ve bu yönde daha önce verilmiş olan bir Anayasa Mahkemesi iptal kararı var. Bu sebeple, bu kanun teklifinden bu maddenin çıkartılması lazım çünkü yapacağımız iş, Anayasa'ya aykırı olduğu Anayasa Mahkemesi tarafından tespit edilmiş bir eylem. Ayrıca, gerekçeye baktığımız zaman, maddenin gerekçesinde balık yetiştiriciliğinin ekonomiye, ihracata -bu son günlerin en popüler kelimesi "ihracat"a- yapmış olduğu katkıdan bahsedilmiş. Balık yetiştiriciliği için de tesislerin sanayiden uzak, kaliteli, devamlı ve temiz su kaynaklarına kurulması gerekliliğinden bahsedilmiş.
Değerli arkadaşlar, ormanlarımız çok ciddi tehdit altında. Orman yangınları günden güne artmakta. Biraz sonra neden orman yangınlarından bahsedeceğimi, konuyla ne alakası olduğunu izah edeceğim size. Yıllar içerisinde hem orman yangınlarının sayılarında artış var hem de yangın başına yanan alan miktarında artış var. Son on yılda ortalama 2.631 orman yangını çıkmış ve yılda ortalama 9.096 hektar orman alanı yanmış. Sadece 2020 yılında ise 3.399 orman yangını çıkmış ve 20.971 hektar alan yanmış. Yani önceki on yılın ortalamasının 2 katı kadar orman yangını var ve yanan alan sayısında da artış var. Bu sene sadece Muğla'da yanan alan 65 bin hektar yani 2020 yılının 3 katından daha fazla. Yani 3.399 orman yangınında yanan alan 20 bin hektar, onun 3 katından fazlasını sadece Muğla'da kaybettik.
Bu orman yangınlarının artışlarındaki en büyük etken insan faaliyetleri yani insan ormana ne kadar girerse, ne kadar işletme kurarsa, madencilik faaliyetinde bulunursa, enerji nakil hatlarını geçirirse, ne kadar ormanın içinde bulunursa orman yangınları o kadar çok artmakta. Söz konusu maddeyle biz ormanlarımıza daha fazla insanın girmesine olanak tanıyacağız. Böyle bir lüksümüz var mı yok mu, buradaki bütün milletvekillerinin bunu düşünmesi lazım.
Bir diğer sıkıntılı husus ise su kaynakları. Türkiye'deki yer üstü sularının sadece yüzde 37'si temiz yani bu tesislerin kurulması için temiz su kaynağı lazım ama Türkiye'deki yer üstü sularının sadece yüzde 37'si temiz, geri kalan yüzde 63'ü kirli ve çok kirli ve bu da temiz su kaynaklarımıza kurulacak hâliyle. E, peki, biraz evvel Bakan Yardımcısının da bahsettiği gibi, bir organik yük getirecek ve zaten azalmış olan temiz su kaynaklarımızın daha çok kirlenmesine sebebiyet verecek. Bunu mutlaka Komisyondaki arkadaşların değerlendirmesi lazım yani özetle, yer üstü su kaynaklarının sadece yüzde 37'si temiz; 25 su havzasının 10'unda su, ihtiyacı karşılamıyor yani Gediz'de, Menderes'te, Bakırçay'da su, ihtiyacı karşılamıyor; önümüzdeki süreçte ihtiyacı karşılayamayan havza sayısı daha da artacak. Yani böyle bir durumda bizim için önemli olan şey ne? Temiz su mu, yoksa ihracatımızı artırmak mı? Burada Komisyon üyelerinin vermesi gereken karar bence bu. Bana göre temiz su lazım yani önümüzdeki günlerde İklim Değişikliği Araştırma Komisyonunun raporu çıkacak, o raporu eğer Komisyondaki arkadaşlar okurlarsa iklim değişikliğinin ne kadar büyük tehdit olduğunu, orman varlığımızın ne kadar büyük bir tehlike altında olduğunu görecekler. Benim reyim burada, temiz su, ihracattansa temiz su. Bugün herhâlde 13,5 liraya çıktı dolar, ihracat zaten bir şekilde artar diye düşünüyorum.
Bir diğer husus da gerekçede belirtilmiş, ÇED süreçlerinden bahsedilmiş yani sanki ÇED süreçleri buradaki tahribatın önüne geçebilecekmiş gibi bir imada bulunulmuş. Şimdi, burada bir sürü Bakan Yardımcımız var, çeşitli bürokratlarımız var. Türkiye'de ÇED sürecinin sağlıklı işlediğini iddia edebilecek bir insan var mı aramızda? Bir daha soruyorum: Türkiye'deki ÇED sürecinin sağlıklı işlediğini iddia edebilecek bir Allah'ın kulu yoktur, kimse bu konuda iddialaşamaz.
TAHSİN TARHAN (Kocaeli) - ÇED düşmanı...
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Rakamlar da onu söylüyor. Geçen bir yerde görmüştüm; 61 bin tane ÇED başvurusu olmuş, bunlardan sadece 61 tanesi olumsuz görüş almış. 61 binde 61, binde 1 yani bu sağlıksız işleyen ÇED sürecinin sanki bu ormanlarda, su kaynaklarında oluşabilecek tahribatı engelleyebilecek bir argümanmış gibi konulması bence yanlış.
Bir diğer husus -bu da çok önemli- arkadaşlar, ormanlarımızın neredeyse tamamı tahsis edilmiş durumda yani özellikle son yıllarda tahsis sayılarında yüzde 170'lik bir artış var. Madenlere tahsisler söz konusu, turizme tahsisler söz konusu, büyük altyapı yatırımlarına tahsisler söz konusu, okullara, eğitim kampüslerine tahsisler söz konusu. Yani bütün bunlar varken hâlen daha biz ormanlarımızı yeni yapılaşmaya açacağız. Ne uğruna? İhracat uğruna. Ne kaybedeceğiz? İnanın, ormanlarımız zarar görecek; inanın, temiz su kaynaklarımız zarar görecek. Önümüzdeki süreçte, bana göre, tarım, ormancılık ve temiz su ihracattan daha önemli hâle gelecek, bunu da yaşayarak öğreniyoruz. Birincisi; bu, Anayasa'ya aykırıdır. İkincisi; Türkiye gerçekleriyle, dünya gerçekleriyle, yaşadığımız gerçeklikle bağdaşmamaktadır. O nedenle bence bu kanun teklifinden çekilmesi lazım, çekilmiyorsa da burada reddedilmesi lazım.
Teşekkür ederim.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Bir şey sorabilir miyim biraz önce Vekilimizin söylediği tahsis konularıyla ilgili? Toplam orman alanı ve tahsis edilen alanla, Türkiye'deki orman alanlarıyla ilgili bir rakam var mı elinizde?
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Ben o zaman şöyle rakam vereyim Sayın Vekilim: Şöyle...
ŞAHİN TİN (Denizli) - Binde 1 mi?
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Binde 1 değil. Bakın, şöyle bir şey söyleyeyim: Bakın, o zaman size şunu sorayım: Şu anda, Sayın Vekilim...
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Maden işletmelerine tahsis yarı yarıya ya.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Madende olmak zorunda.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Nasıl olmak zorunda madende, öyle şey mi olur?
ŞAHİN TİN (Denizli) - Maden üretmek zordur.
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Allah Allah!
TACETTİN BAYIR (İzmir) - Ormana daha çok ihtiyacımız var, madene değil.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Sayın Vekilim, şu anda İstanbul Havalimanı, bakın, İstanbul Havalimanı'nda 13 milyona yakın ağaç kesildiğinden bahsediliyor.
ŞAHİN TİN (Denizli) - İstanbul Havalimanı'nda...
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Evet, İstanbul Havalimanı şu anda hâlâ orman envanterinde gözüküyor Sayın Vekilim. Yani burada envanter çalışmalarını -burada Orman Genel Müdürlüğünden insan vardır büyük ihtimalle- Orman Genel Müdürlüğü açıklar; envanter çalışmaları uzun yıllara sari yapılmakta yani orman vasfını yitirmiş, yapılaşmaya açılmış yerler dahi hâlen daha envanterimizde orman olarak gözükebilmekte. Bu konuda zaten başka şeyler de var Orman Genel Müdürlüğüyle alakalı. Sayıştay diyor ki: "Kamu yararı gözetmiyor, gelen bütün taleplere olumlu cevap veriyor." Sayıştay raporları bunu söylüyor.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Bir şey söyleyeyim mi, ben sizin aksinizi düşünüyorum. İş çevresinden arkadaşlarla konuştuğumda inanın, en zor izin alınan bakanlıklardan biri de Orman.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - O zaman Sayıştay...
ŞAHİN TİN (Denizli) - O kadar çok maden...
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Bırakın da biraz zor izin alsınlar canım. Ama izni aldıktan sonra zorluğun önemi yok. Bırakın, zor izin alsınlar mümkünse, hatta yapılmaması gerekirse yapılmasın.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Tamam, bir dakika müsaade edin.
Ya, ben köylü çocuğuyum, ben ormanın içinde yetiştim.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Tamam, ne güzel.
TACETTİN BAYIR (İzmir) - Hepimiz öyleyiz.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Yani o anlamda sizinle aynı düşünüyorum, orman konusunda şeyimiz yok ama katma değerine bakmak lazım yani biz ormanların hepsini keselim, atalım demiyoruz ki.
TACETTİN BAYIR (İzmir) - Bir kısmını atalım diyorsun yani.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Şöyle bir şey de var yani: Mesela, orman vasfını kaybetmiş ya da ormanlık arazileri bile vatandaşa tahsis edip, biliyorsunuz "Buraya zeytin dikin, efendim, ceviz dikin..."
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - O, ağaçlandırma çalışmaları, evet. O, ağaçlandırma; ayrı bir şeyden bahsediyoruz biz.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Orman Bakanlığı bunları teşvik ediyor.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Tamam, o ayrı bir şey.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Baktığımızda ben maden için ne kadar orman kesildiğini bilmiyorum ama onu söylemesi lazım arkadaşların. Tahsis konusunda, kaç tane üniversiteye tahsis edilmiş, biraz önce saydınız...
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Evet.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Yani dediğiniz gibi çok büyük bir oransa hepimiz karşı çıkalım.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Evet, şimdi şu: Oranlara takılmamak lazım. Bir şey söyleyeyim size: Manisa'da en çok orman yangınının olduğu yer Soma. Manisa'da en fazla orman yangınının olduğu yer Soma, her gün yangın var Soma'da; ufak, büyük. Neden? Çünkü maden faaliyeti var, çünkü oraya kamyon giriyor, çünkü oraya insan giriyor. Ormana insan ne kadar fazla girerse risk o kadar fazla, biz onun kapısını açacağız yani kaybettiğimiz varlıklar az değil.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Evet, arkadaşlardan bilgi alalım, ben de merak ettim.
Evet, buyurun.
BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRÜ MUSTAFA ALTUĞ ATALAY - Efendim, ormancı arkadaşlarımız, Orman Genel Müdürlüğündeki arkadaşlarımız daha iyi bilirler ama benim bildiğim 7 binde bir orman şeyi.
Bir de şunun bir daha altını çizmek istiyorum: Orman yangınlarında... Mesela bu sene, doğru, pek çok yangın oldu; Isparta Çandır'da da yangın oldu, yangın söndürme merkezi balık çiftliğiydi, yangının geçmesine de engel oldu o havuzlar sayesinde.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Peki, o havuzlarda çalışanlar yangına sebebiyet vermiş olamazlar mı?
BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRÜ MUSTAFA ALTUĞ ATALAY - Efendim, hayır, hiç bambaşka bir yerde çıktı.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Neyse, tamam.
BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRÜ MUSTAFA ALTUĞ ATALAY - Efendim, kendi malının olduğu hiçbir yeri yakmaz, bilakis tamamen onlar koruyucu şeklinde hareket ediyorlar.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Yani kazara...
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Arkadaşlar, bir saniye, müsaade edin.
Bu konuda kifayetimüzakere yapacağım, siz sözünüzü tamamlayın Mustafa Bey.
BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRÜ MUSTAFA ALTUĞ ATALAY - Efendim, bir de şunu ifade etmek istiyorum: Eğer bir suda alabalık yaşıyor ise o su içilebilir niteliktedir, bizim için önemli bir şey. Balık suyu tüketmez, bir taraftan girer, bir taraftan çıkar, eğer kirletiyorsa yaşayamaz. Eğer içme suyu olarak kullanılacaksa derhâl çıkarılır ve kapatılır, pek çok tesis örneği de vardır yani o kaynak...
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Yem verilmeyecek mi peki bunlara?
BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRÜ MUSTAFA ALTUĞ ATALAY - Yem verilecek fakat hepsi kontrol altındadır bunların. Her biri laboratuvardan... Kirlendiği zaman altındaki yaşayamaz. Balık çiftliği, eğer üretilecekse temiz olmak zorundadır. Su içilecekse de balık çiftliği kaldırılır şartsız yere.
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Peki, önergeler var. Önergeleri okutup önergeler üzerinden gitmek istiyorum.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Başkanım, ormanla ilgili bir bilgi vereceklerdi, onu da bir alalım, önemli çünkü. Cevap vereceklerdi.
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Ormanla ilgili neydi?
ŞAHİN TİN (Denizli) - Tahsis oranı ne kadar?
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - "Yedi binde 1" diye bir rakam söyledi ama bilmiyorum.
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Buyurun.
ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İZİN VE İRTİFAK DAİRESİ BAŞKANI AHMET KÖLE - Sayın Başkanım, istatistiki olarak, şöyle bir rakam olarak gruplara göre ayırırsak maden izinleri binde 3; normal diğer izinler, kamu ve enerji izinleri de yüzde 2,5'a isabet etmekte, balık izinleri de on binde 1.
Yangınlarla ilgili, tabii, bunun çıkarıldığına dair nihayetinde adli merciler bu konuda mutlaka araştırmasını yapıyor ama bu konuda bizim elimizde şunlar şunlar çıktıyla alakalı -adli kolluk kuvvetlerinin görevi ama- buna dair öyle net bir bilgi yok. Akabinde, test süreçlerinin haricinde bizim izinlerimizde -Sayın Başkanımın da bahsettiği gibi- kurum görüşlerini ilave olarak biz alıyoruz. Her ne kadar ÇED görüşü de olsa kurum görüşlerini zarureti belirlemek adına mutlaka istiyoruz. Orada zaruret varsa veriyoruz. ÇED sürecinde de -aynı orman izni verecekmişiz gibi- çok da uygun görmediğimiz, özellikle yangın gören alanlarda mesela iptal ettiğimiz izinlerimiz oldu. Bu konuda, dediğimiz gibi, bir ağacın kurtarılması için çaba gösteren bir kurumuz. Dolayısıyla, bu kadar basit değil. Bunu yaparken de birçok süzgeçten ve hiyerarşik yapıdan geçiyor. Bunu da arz etmek istiyorum.
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Vehbi Bey...
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - O zaman, Sayıştay raporundan... Biz, Sayıştay raporundan aldık bunları. Sayıştay raporu Orman Genel Müdürlüğüne diyor ki: "Kamu yararı gözetmiyor. Gelen neredeyse bütün projelere olur..."
ŞAHİN TİN (Denizli) - Sayıştay mı diyor bunu?
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Evet, Sayıştay söylüyor bunu.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Ben görmedim.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Gösteririz, bakarız.
ŞAHİN TİN (Denizli) - "Kamu yararı gözetmiyor." diyor.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Evet.
TACETTİN BAYIR (İzmir) - Yani "Sabıkaları var." demek istiyor.
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Ben kurumu suçlamak istemiyorum.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Bilmiyorum, bilmediğim için soruyorum, ilk defa duyuyorum.
TACETTİN BAYIR (İzmir) - Sabıkaları var.
ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İZİN VE İRTİFAK DAİRESİ BAŞKANI AHMET KÖLE - Sayın Vekilim, şöyle: Sayıştay, tabii, bir denetim görevi yapıyor, bir görüş...
AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Kamu yararına, Meclis yararına yapıyor, evet.
ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İZİN VE İRTİFAK DAİRESİ BAŞKANI AHMET KÖLE - Biz bunu bölgelerimizden ve şeylerimizden denetliyoruz, cevabını da veriyoruz. Bu konuyla ilgili -dediğimiz gibi- şu an ciddi anlamda da maden sahalarının kontrolünden tutun da birçok konuda İHA ve "drone" gibi yeni tekniklerden de istifade ediyoruz. Şu anda da denetimlerimizi de sıkı şekilde Sayıştayın tavsiyeleri üzerine de geliştiriyoruz.
Arz ediyorum.