MAHİR POLAT (İzmir) - Az önce ifade ettim ama tekrar ifade edeyim, yabancı sermaye bizim ülkemizden bir devir almak istediğinde, mesela bir madeni devralmak istediklerinde Rekabet Kurumuna gidiyor, Rekabet Kurumu onay verirse Cumhurbaşkanının onayıyla gidiyor. Şimdi bu işler, Katar'ın bizim Antalya Limanı'nı alması, öyle basit, böyle marketçi birinin birine market devretmesi gibi bir iş değil, devlet işiyle, sorumlulukla yapılan bir şey. Şimdi, arkadaşlar, Bakan Yardımcısı ifade ediyor, diyor ki: "Limanlarla işi olan vekiller falan bilir." Evet ben biliyorum, her gün yüzlerce kez limanlarla işim var benim. Gidin bir bakın bakalım Türkiye'de emtia ithalatçıları, ihracatçıları, sanayiciler, limanlara ödedikleri bedellerden ne kadar sıkıntılılar. Bir gelin İzmir'de Devlet Demiryollarının işlettiği Alsancak Limanı'nın fiyatlarına bakın, bir de gidin Aliağa'daki özel işletmelerinin limanlarına bakın. Bir gidin Mersin'de MIP'ın aldığı ücretlere bakın, bir gidin Haydarpaşa'daki ya da İzmir'deki fiyatlara bakın. Bunlar doğru değil, bakın, Türkiye'de limanlar, dış ticaretin de can damarları. Burada defalarca ifade ediyoruz, limanı sadece böyle kırk dokuz yıllığına özelleştirdik, onu yaptık, bunu yaptık değil, limanların özgür olması, bir devletin kendine ait olması gerekiyor, bu bizim egemenlik haklarımızla ilgili de bir şey aslında. Bunu çok fazla tartışmıyoruz hem egemenlik haklarımızla hem de ekonomik haklarımızla ilgili bir şey. Burada mesela Tahsin Tarhan'ın da şirketleri dış ticaretle uğraşıyor, özel limanlara verdikleri paralara bakın, Türkiye'nin sömürülmesine bu kadar izin vermemek gerekiyor. Katar'ın firması aldığında "Benim haberim yoktu, biz bu kanunu ona göre hazırlamadık." demek de pek inandırıcı bir şey değil. Mutlaka ama mutlaka dikkat etmemiz gerekiyor buna.

Ben burada tekrar söylüyorum: Bunun geçmesi bu yönetimi töhmet altında bırakır, bu Komisyonu da töhmet altında bırakır, mutlaka düşünün tekrardan. İşi bitmiş, beş sene sonra, sekiz sene sonra tekrar özelleştirilmesi bence gerekecek ki ben istemediğimi söylüyorum, modernize edelim ve devlet işletsin bunları. Çünkü bakın, bu millî güvenlik, o limanlardan uyuşturucular geçiyor, anlatıyorsunuz, soruyorsunuz, karşınızdaki muhatap Hollandalı, karşınızdaki muhatap Katar devleti adına faaliyet gösteren biri çıkacak. Yarın bir gün belki orada silah ticaretleri olacak görmeyeceksiniz ama orayı devlet işlettiği zaman, devlet kontrol ettiği zaman, liman işçisinden vinç işçisine kadar devletin personeli olduğu zaman, orada bir devlet sorumluluğu var. Neden uyuşturucular İzmir Limanı'na gelmiyor, İzmir'deki Devlet Demiryolları Limanı'na gelmiyor da özellikle Mersin'e geliyor, hiç sorguladınız mı? O yüzden bu kararın, bu maddenin mutlaka çekilmesi gerektiğine inanıyorum. Hepimiz burada çocuklarımıza güzel bir gelecek bırakmak istiyoruz, hepimizin torunları, çocukları, geleceği var, niye ipotek altına veriyoruz ya? Zaten özelleşmiş, zaten bir süre konulmuş bununla ilgili süre, o dolmak üzere, niye ben bunu masaya çağırayım? Bakın yabancı sermayeye karşı değilim, millî sermaye işletsin, çağıralım, süre bittikten sonra tekrar ihale yapalım, şartlarını da belirleyelim, niye kanunun arkasından dolaşmaya çalışıyoruz? Doğru değil bu. Bunun gözden geçirilmesi gerektiğini tekraren söylüyorum, Komisyon töhmet altında kalır, bu kanunu yapanlar töhmet altında kalır.