| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | İstanbul Milletvekili Osman Boyraz ve 40 Milletvekilinin, Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/3950) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 23 .11.2021 |
TACETTİN BAYIR (İzmir) - Değerli arkadaşlar, doğrusu bir şey istenirken de bir yöntem vardır yani şu, şu, şu gerekçelerle istiyorum dersiniz. Şimdi geçmişte biz bunları bu arkadaşlara verirken özelleştirirken ihaleyle vermedik mi? İhaleyle verdik. Peki,, bunlar ihaleye girerken burayı kaç yıllığına kiraladıklarını bilmiyorlar mıydı? Biliyorlardı. Peki buraya işletmek için yapacakları yatırımı bilmiyorlar mıydı? Biliyorlardı. Ben de iş adamıyım ben de sanayiciyim, eğer devletten bir yer kiralayacaksam, işleteceksem, hesaplarımı yaparım, çağırırım teknik kadroyu, kardeşim bizim buraya ne yatırım yapmamız lazım, ölçerim enine boyuna, şu yatırımı yapacağım derim, ondan sonra girerim bu işin altına. Şimdi burada şu haklı bir gerekçe olamaz: Ben buraya yatırım yapacağım. E, daha yirmi yılım var, aslında yirmi yıl işletme hakkı bende, buna yirmi dokuz daha ekleyin kırk dokuz yıla çıkarın. Ya kimin malını kime veriyoruz, bu benim kendi malım değil ki bu halkın malı, bu devletin malı. Veremezsiniz, vermemelisiniz yani burada zaten Danıştayın iptal kararlarını uygulamamak gibi bir lüksümüz de olamaz, olmamalı. Yani şimdi tersten çevirelim: Meşhur 5'li çete diyoruz biz onlara, tünelleri yapan, köprüleri yapan, yolları yapan adamlara her tür garantileri veriyoruz, otomobil geçiş garantisi, uçağın kalkış garantisi, yolcu garantisi, efendim dolarla ödeme garantisi hatta buradaki mahkemelerde bir uyuşmazlık olursa Türkiye mahkemelerinde değil Londra mahkemelerinde... Tavizi veren devlet olarak hep biz oluyoruz. Niye sermayeye bu kadar taviz veriyoruz? Sermaye karşıtı değiliz ama kendim sermaye, olduğum hâlde neredeyse sermaye karşıtı adam olacağım ya. Gerçekten olmaz yani bu ülkeyi seven insanlar olarak, çocuklarımızın torunlarımızın geleceğini düşünen insanlar olarak...
Mesela bir iki soru işaretim daha var, bu araya iki laf sıkıştırılmış nedir bu? Diyor ki: "Davalardan vazgeçilmesi hâlinde sözleşmelerinin süresinin kırk dokuz yıla kadar uzatılması amaçlanmaktadır." Soru: Davayı eden biz miyiz, onlar mı bizi dava etti, kaç dava var, kaç limanda? Bunu merak ediyorum ben mesela, bu önemli. Bu cümleyi buraya niye sıkıştırdınız? Yani "davalardan vazgeçilmesi" cümlesi buraya niye girdi, hangi taraf dava açtı, bence bu önemli. Yani yirmi-yirmi beş yıl önce bunu kırk dokuz yıla uzatmanın hiçbir mantığı yok, kafamızda ciddi soru işaretleri var. Yani şunu söylemek istemiyorum, kaba olmak istemiyorum.
BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Hiçbir zaman kaba olmadınız.
TACETTİN BAYIR (İzmir) - Seçime iki sene kala iktidardan ayrılacağınızı görüp de geçmişte size destek olan sermayeye, iktidardan ayrılıyoruz ama biz size bir kırk dokuz yıl daha kıyak yaparız demenin açık tarifi midir bu? Yani kusura bakmayın.
Teşekkür ederim.