AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Şimdi şöyle: Konuyla çok alakalı değil ama konu yenilebilir enerjiyle ilgili elektrik enerjisi üretimi. Şimdi, sektörden bazı arkadaşlar bize bir metin gönderdiler, ben de metni okudum yani hak verdim, isterseniz ben sizinle onu paylaşayım. Yani, burada şundan bahsetmek istiyor: "EPDK'nin kendisine tanıdığı yetkiye dayanarak aldığı kararlardan biri de 22/06/2017 tarih ve 7150/3 sayılı Kurul kararıdır fakat alınan karar hukukun birçok temel ilkesini ihlal etmektedir. Söz konusu karar Lisanssız Elektrik Üretim Yönetmeliği kapsamında faaliyette bulunan güneş enerji santrallerinin anlık olarak 1 megavat sınırını geçtiğinde o ayki elektriğin tüm bedelini YEKDEM'e devir olur." denilmektedir. Kısaltıyorum "Özellikle yaz aylarında enerji taleplerinin arttığı ve toplam kurulu güç kapasitelerine ulaştığı zamanlarda güneş en fazla üretken kaynak durumdadır. Yaz dönemindeki yüksek talebi karşılayacak en uygun enerji kaynağıdır fakat bu güç sınırlamasındaki orantısız cezayla yatırımcılar kurulu güçlerinden en az yüzde 3 oranında limit azaltımı yapmak zorunda kalıyorlar." diyor. Örneğin, 1 megavat gücündeki bir santral 970 kilovat gücüne limitleniyor. Bu demek oluyor ki yaklaşık 6600 megavat toplam güçteki lisanssız GES'lerde yaklaşık 200 megavat kullanılmayan kapasite atıl durumda heba ediliyor. Bu da yaklaşık yılda 320 milyon kilovatsaatlik bir kayba karşılık geliyor. Burada sonuçta "millî servetimiz" denilmekte, bu konuda bir düzenleme istiyorlar bu konuda muzdarip olanlar.

Bir de biraz evvel bir soru sormuştum, ona henüz cevap alamadım, daha sonra belki yazılı olarak da verebilirsiniz, şu anda da verebilirsiniz. 2019 Sayıştay raporlarından bahsettim. Biraz evvel, bu, elektrik enerji fonunu kaldırdık ancak 37 tane enerji şirketinin bu fonu tahsil ettiği hâlde Bakanlık hesabına yatırmadığıyla ilgili Sayıştay'ın bir eleştirisi vardı ve ben söz konusu tutar ne kadardır ve bu tutardan tahsilat yapılmış mıdır diye sormuştum. Benzer durum EPDK'de de var Sayıştay raporlarında. 2020'ye kadar kestiği 3 milyar 848 milyon liralık cezanın 3 milyar 696 milyon lirasının yani yüzde 96'sının tahsil edilmediği Sayıştay raporlarında yer almış. Bu tahsilat oranının bu kadar düşük olmasının sebebi nedir? Ve bir zaman aşımından bahsediliyor, hakikaten de bir zaman aşımı söz konusu mudur? Eğer zaman aşımı söz konusuysa bu zaman aşımına uğrayacak tutar ne kadardır?