| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri a)Sağlık Bakanlığı b)Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü c)Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu ç)Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı d)Uluslararası Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 25 .11.2021 |
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Hazırunu saygılarımla selamlıyorum.
Sağlık Bakanlığının 2022 yılı bütçesinin de milletimize hayırlı olmasını diliyorum.
Sayın Bakan, Covid-19 sürecinin yaşandığı bir dönemde ülkemizde sağlık sisteminin ve sağlık çalışanlarının çok fazla sorunları vardır, bunların hepsine değinilebilir. Ancak ben bütçe üzerindeki değerlendirmelerimizi sağlık çalışanlarının maruz kaldığı şiddet konusuyla ilgili olarak yapacağım.
Uluslararası Çalışma Örgütü ve Dünya Sağlık Örgütü, şiddeti "Bir kişi veya gruba karşı fiziksel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve sosyal gelişimine zarar verebilecek şekilde fiziksel güç kullanımı ve güç kullanımı tehdididir. Kötü söz ve taciz de bu kapsamda değerlendirilir." şeklinde tanımlamıştır. Yani şiddet tanımı için son derece geniş bir çerçeve çizilmiştir. Buna göre, ülkemizde, fiziksel şiddetin yanı sıra mobbing ve taciz de çalışanlara uygulanan şiddet olarak kabul edilmektedir. Ülkemizde sağlık çalışanları mobbinge ve fiziki şiddete maruz kaldığı gibi, bıçakla da yaralanmakta hatta silahla vurularak dahi öldürülmektedir. Sağlıktaki şiddet olayları aile sağlık merkezlerinden acil servise, devlet hastanelerinden üniversite hastanelerine kadar maalesef her basamaktaki sağlık kurumunda görülmektedir. Bu konuda 2013 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir araştırma komisyonu kurulmuş, kapsamlı bir çalışma yapılmış ve alınabilecek tedbirler konusunda önerilerde bulunulmuştur. O tedbirlerin bir kısmı alınmıştır ancak alınan tedbirlere rağmen şiddet olayları azalmadığı gibi artarak devam etmiştir. Bugün sağlık çalışanları diğer meslek gruplarına göre 16 kat daha fazla şiddetle karşılaşmaktadır.
Sayın Bakan, sağlık çalışanlarına yönelen şiddetin sebeplerine baktığımızda, sağlık hizmetlerinin kalitesiz ve yetersiz oluşu, sağlık kurumlarındaki fiziki eksiklikler, personel sayısındaki yetersizlikler, hasta çokluğu ve uzun bekleme süreleri, sağlık çalışanı ile vatandaşın karşı karşıya getirilmesi gibi başlıklar öne çıkmaktadır. Yani sağlıktaki şiddeti, genel sağlık politikalarındaki yanlışlıklardan ve sosyal sorunlardan bağımsız olarak değerlendirmek mümkün değildir.
Sayın Bakan, kamuoyuna sağlıkta şiddetle ilgili yansıyan bilgiler, buz dağının sadece görünen kısmıdır. Beyaz kod uygulaması bu çerçevede önemli bir uygulamadır.
Beyaz kod, görevi nedeniyle çalışırken sağlık çalışanlarına karşı işlenen suçlar sebebiyle ceza hukuku kapsamında yürütülmekte olan işlemler ve davaların kayıt altına alındığı ve takibin yapıldığı bir uygulamadır. Bakanlığınızın resmî verilerine göre, 1/6/2012 ile 1/4/2021 tarihleri arasında toplam 110.475 beyaz kod vakası yaşanmıştır. Ancak Aile Hekimliği Çalışanları Sendikasının araştırmasına göre, şiddete maruz kalan sağlık çalışanlarından sadece yüzde 50,4'ü beyaz kod vermiştir. Yani son dokuz yılda müracaat etmeyenleri de dâhil ettiğimizde en az 220 bin sağlıkta şiddet vakası yaşanmıştır. Buna göre, resmî verilere göre, her yıl ortalama en az 12.200 beyaz kod vakası yaşanmaktadır. Şiddetin önlenmesi için yapılan beyaz kod uygulaması, şiddete yönelik cezaların artırılması gibi önlemler maalesef caydırıcı olmamış, yetersiz kalmış ve sorunu çözmemiştir.
Sayın Bakan, sizin bu yanlış sağlık politikalarınız nedeniyle doktorlar kamudan istifa etmekte ve akın akın yurt dışına gitmektedirler. 2021'de istifa eden doktor sayısı 4.776'ya yükselmiştir. Son dört yılda toplam 13.496 doktor istifa etmiştir. 2012 yılında 59 olan yurt dışına giden doktor sayısıysa 2021 yılında yaklaşık 17 kat artarak 967'ye çıkmıştır. Sadece ekim ayında müracaat eden doktor sayısıysa 144'tür. Yani yaklaşık her yıl bin doktor ülkemizi terk ederek çalışmak için yurt dışına gitmektedir. Bu veriler sağlıktaki kötü tabloyu ortaya koymaktadır.
Sayın Bakan, sağlık çalışanlarına karşı günden güne tırmanan bu şiddet olayları karşısında köklü tedbirlerin alınması gerekmektedir. Buna göre, herkesin şiddet ve tacizden arınmış bir çalışma yaşamı hakkı olduğunu kabul eden ILO'nun 190 sayılı İşyerinde Şiddet ve Tacizin Önlenmesi Sözleşmesi hemen onaylanmalıdır. Sağlık kurumlarının fiziki koşulları iyileştirilmeli, muayene ve tedavi hizmetleri için izole alanlar oluşturulmalıdır. Sağlık çalışanlarının insan olduğu unutulmamalıdır.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Tamamlamak üzereyim efendim.
Beş dakikalık muayene süresinin gerçek bir muayene olmadığı hatırlanmalıdır, vatandaşla sağlık çalışanını karşı karşıya getiren politikalardan da vazgeçilmelidir.
Sayın Bakan, dünyanın en zor ve en önemli işini yapan sağlık çalışanlarına hak ettikleri değeri ve önemi önce Bakanlık olarak sizin vermeniz gerekmektedir.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz dolmuştur.
Teşekkür ediyorum.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Bir cümlem kaldı efendim.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.
Gene aynı uygulamayı yapıyoruz herkes için.
Bir cümle...
ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Tamamlıyorum efendim.
Aralıksız otuz altı saat çalışan bir asistan doktor ile asgari ücretle çalışan bir işçiyi kutuplaştırıp karşı karşıya getiren yanlış sağlık politikalarından derhâl vazgeçmek gerekmektedir.
Saygılarımı sunuyorum.