KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA HİDAYET VAHAPOĞLU (Bursa) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımızın bugün burada oluşundan istifadeyle kendilerine bir iki hususu arz etmek istiyorum.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin almış olduğu kararlarda "iç ihtilaflı bölgeler" ibaresi varsa orası, Birleşmiş Milletlerin daha sonra parmağını sokacağı, oynayacağı, kendi planladığı çerçevede birtakım gelişmeleri yönlendireceği yerler olarak bilinir. Bunlardan biri de Irak Anayasası'nın 140'ıncı maddesine istinaden Kerkük, Diyala, Musul ve Selahaddin illerinin bulunduğu bölgedir. Buranın statüsünün 2007 yılında netleştirilmesi kararlaştırılmış olmasına karşılık, 2007'ye kadar herhangi bir işlem yapılmadığı için bugüne kadar uzayagelmiştir. En son, Kerkük'le ilgili olarak Irak Federal Mahkemesi bu hükmün geçerli olduğunu ileri sürmüştür. Buna karşılık olarak, Kerkük'ün kadim nüfusunu oluşturan Türkmen ve Araplar ise 2007'de bittiğini ifade etmektedirler. Irak Federal Mahkemesinin almış olduğu kararla, bugünkü Irak yönetiminin Barzani'yle yapmış olduğu gizli örtülü görüşmeler sonucunda, bugünKerkük'ün etrafı peşmergeler tarafından sarılmaktadır. Bizim Lozan Antlaşması'yla, Lozan Antlaşması'nın 16'ncı maddesiyle müdahale yetkimiz ve sorumluluğumuzun bulunduğu bir bölge bu bölge. Bu hususun gündemde tutulması gerektiğini ifade etmek istiyorum. Dünkü Millî Güvenlik Kurulu toplantısında da buna istinaden basına yansıyan şeyde bir kararın olmadığını gördüm.

Bir diğer konu, ben şehit aileleriyle yakinen ilgileniyorum, onların dile getirdikleri birkaç hususu bilginize sunmak isterim. Örneğin, bir şehit annesi tedavi masraflarını ödemezken bir diğer şehidin annesinin ödemek zorunda kaldığı, bir farklılığın olduğu; ikincisi, şehidimizin çocuğu çok küçük ise ona verilen iş hakkını kardeşinin kullandığı ve bir müddet sonra, çocuğun işe girme yaşına geldiğinde ise bu haktan yani babasından kaynaklanan haktan yararlanamadığı, ilave bir hakkın verilebileceği konusu var. Bir diğeri de yine bir şehit eşinin bize dile getirdiği... "Benim eşim polisti, şehit oldu. Şehit olduğunda evimiz barkımız yoktu, ailemin yanına sığındım. Şu anda ev alacak durumdayım, bize bildirilen tapu masrafını karşılayacak durumda değilim. Şehit ailelerinden, en azından bir gayrimenkul için, konut için olabilir, tapu masrafının alınmaması mümkün değil mi?" diye soruyor. Hem Komisyonun hem şahsınızın bilgisine sunuyorum.

Teşekkür ederim.