| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri a)Cumhurbaşkanlığı b)Millî İstihbarat Teşkilatı c)Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği ç)Diyanet İşleri Başkanlığı d) Devlet Arşivleri Başkanlığı e)Millî Saraylar İdaresi Başkanlığı f)Strateji ve Bütçe Başkanlığı g)İletişim Başkanlığı ğ)Savunma Sanayii Başkanlığı h)Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ı)Yatırım Ofisi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 26 .11.2021 |
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız, değerli bürokratlar, sayın basın mensupları; sizleri saygıyla selamlarım.
Bütçe teklifinin Komisyona sunulduğu ekim ayından günümüze kadar geçen sürede finansal bir deprem yaşadık, yaşıyoruz. Malum sebeplerine zamansızlıktan dolayı burada giremeyeceğim.
Bütçe teklifi makroekonomik tanımını maalesef yitirmiştir. 2022 yılı bütçesi, Türk lirasının fahiş değer kaybı göz önünde tutularak yeniden hazırlanmalıydı. Üzülerek ifade etmeliyim ki bugün bir devlet krizi yaşıyoruz.
Bugün, ben burada, teknik konulardan ziyade siyaset, sistem ve demokrasimiz üzerine yapısal sorunlardan bahsetmek ve bir çağrıda bulunmak isterim. Siyasi üslup, siyasi akıl ve siyasi güveni belli bir seviyeye, standartlara çıkarmadığımız sürece sorunları çözmekten uzak kalıyoruz. Devlet, köklü kurumları ve gelenekleriyle, bilgi ve tecrübeyle, kurumsal hafızasıyla ayakta kalır, güçlü işler. Devleti işletmemizin en sağlıklı temini de yazılı kuralları ve teamülleriyle tam demokrasi. Türkiye, demokrasi yolunda çok mücadeleler verdi, bedeller ödedi; gerekirse yine ödenir. 9 Temmuz 2018 tarihinde Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçilmesiyle pek çok köklü kurum kapatıldı, yenileri kuruldu, kurallar değişti. Mesela, bakanlar, seçilmişlerden değil de atama yoluyla Meclis dışından görevlendirildi. Aynı şekilde, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı da atama yoluyla görev aldılar. Eskiden Cumhurbaşkanının yokluğunda kendilerine 2 ayrı defa seçilmiş Meclis Başkanı vekâlet ederken şimdi Sayın Cumhurbaşkanı'na atanmış Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı vekâlet ediyorlar. Sayın Oktay'ın sözlerimi kişisel algılamamasını özellikle rica ederim çünkü kendisini tanımıyorum, milletimiz de tanımıyor. Ne kendileri ne de bakanlar, halkın terazisine çıkmadılar; Meclisin de terazisine çıkmadınız efendim. Hâlbuki böyle önemli atamaların, halk seçmediyse yüce Meclis onayından geçmesinden gerekir. Yalnızca bakanlar değil, aynı zamanda Merkez Bankası, SPK, BDDK, YSK, Kızılay gibi bazı önemli kurumlarımızın da başkanlığının atamaları Meclis onayına sunulmalıydı fakat özellikle Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayları bu sistemde Cumhurbaşkanı adayıyla birlikte seçime girmeli ve birlikte seçilmeliydiler. Merhum Profesör Ali Fuat Başgil "Başkanlık düzeninde bakanlar sekreter konumundadırlar. Onlar siyasi değillerdir, atanmış görevlilerdir." diye kitaplarında yazar. Aynı şekilde, seçilmemiş Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı da siyasi değil, görevlidir fakat Sayın Cumhurbaşkanının yokluğunda devleti, milleti temsil edebilmesi büyük bir çelişki. Yeni sistemde, kâğıt üzerinde Başbakanlık lağvedildi. Başbakanlık görevleri ve fazlasıyla donatılmış makama "Cumhurbaşkanlığı" ismi verildi. Bu yeni, garip sistemin asıl lağvettiği Başbakanlık değil, Cumhurbaşkanlığıdır. "Kabine" denilen kurulda seçimde gelen tek siyasi sorumlu hem partili hem yürütmenin başı, taraflı Sayın Cumhurbaşkanıdır. Millet ve Meclise karşı üstlendiği gereğinden fazla sorumluluklar Sayın Cumhurbaşkanından beklentileri artırdı. Cumhurbaşkanlığının Meclisimize sunduğu bütçe, siyaseten Sayın Cumhurbaşkanının kendi bütçesi. Tasarladıkları bütçeyi kullanmak için Meclisten, milletten yetki istiyorlar. Millet adına Meclis bütçeyi sorgularken yürütme de kullanacağı yetkinin hesabını verir. Sonsuz yetki kullanıp sorumluluk taşımamak, bizim anladığımız devlet idaresinde ve demokrasilerde olmaz. Batık ekonominin bu bütçesini savunmak siyasi sorumlu olmayan size değil Sayın Oktay, millet tarafından seçilmiş siyasi sorumluya aittir.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım.
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Tıpkı eski sistemde yürütmenin başı olan, akla ilk gelen, kendi dönemlerinin kudretli kişilikleri; rahmetli Başbakanlarımız Adnan Menderes, Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Necmettin Erbakan, Turgut Özal Beyefendiler gibi -merhum Süleyman Demirel altı buçuk saat kendi bütçesini savundu- Sayın Cumhurbaşkanın da bu sene bütçe görüşmelerinin açılısını ve son gün oturumuna teşrif etmelerini, kendilerine ve makamlarına yakışan konuşmayı yapmalarını milletin bir vekili olarak zatıdevletlerinden istirham ediyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Cinisli, süreniz dolmuştur. Bir cümle...
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Çok önemli Sayın Başkanım, çok az kaldı.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Şöyle, gruplar adına konuşanlara müsamaha ediyoruz ama diğer türlü yetiştiremiyoruz. Bir cümle...
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Bu davranışları kendilerini yükseltir; çok eleştirdiğim, Türkiye'ye bir faydası olmadığını düşündüğüm sisteme bugünlük katkı sağlar; tüm dünyaya karşı yüce Meclisimizin saygınlığını artırır, aziz milletimiz moral bulur, birlik beraberliğimizi güçlendirir.
Sizi, değerli heyetinizi ve sayın milletvekillerimizi saygıyla selamlarım.