KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Sayın Başkan, Sayın Cumhurbaşkanlığı Başkan Yardımcısı, kıymetli hazırun; hepinizi saygıyla selamlarım.

Millî İstihbarat Teşkilatı ve İletişim Başkanlığı üzerine beş dakikalık süreyi değerlendirmeye çalışacağım.

İletişim Başkanlığı ile Millî İstihbarat Teşkilatının yürüttüğü faaliyetlerin birbiriyle kesiştiği noktalar, ayrıştığı noktalar konusunda bir belirsizlik bulunmaktadır. Türkiye'de propagandaya karşı durma, istihbarata karşı koyma çalışmalarının dijital mecralarda yürütülmesi ve bunlarla ilgili olarak yapılacak çalışmalarda bir yetki karmaşası söz konusudur. Profesyonelleşmiş olan Millî İstihbarat Teşkilatının dışlanarak bu noktada tamamen sarayın düşünceleri doğrultusunda eylem ve olgular gerçekleştirilen İletişim Başkanlığının görev alması oldukça yıpratıcı sonuçlar doğurmaktadır. Millî İstihbarat Teşkilatının, kara propaganda başta olmak üzere yürüttüğü çalışmalarda bir gizli polis teşkilatı gibi sınıflandırılması, içine düştüğü, zaman zaman eleştirdiğimiz tarihsel hataların tekrarından başka bir şey değildir. Millî İstihbarat Teşkilatı, İletişim Başkanlığıyla arasında yaşadığı bu çelişkiyi gidermeli ve "iç düşman" tanımlamasını yapan kurum olarak, yasasında bulunan bu maddeyi kullanan kurum olarak kimin düşman kimin dost olduğunu politik tercihlerle değil, gerçekçi yaklaşımlarla analiz etmek zorundadır.

Millî İstihbarat Teşkilatında liyakat, bilgi, teknoloji konularında Türkiye Büyük Millet Meclisi, halkımız kendisinden hiçbir şeyi bugüne kadar esirgememiştir. Ben İstihbarat Komisyonu çalışmaları sırasında.... Ki o çalışmalar da MİT'in tutumu ve AK PARTİ'nin ne yazık ki bu Komisyonun kuruluş gerekçesindeki siyasi mülahazayı terk etmiş olması nedeniyle kadüktür bana göre. Bu Komisyon halka hesap vermemektedir. Millî İstihbarat Teşkilatında liyakat zinciri kırılmıştır. Millî İstihbarat Teşkilatının bilgi-analiz noktasındaki yetersizlikleri, 15 Temmuz darbesi dâhil olmak üzere, hepimizi şaşırtan bir düzeydedir.

Teknoloji kullanımını iyi görüyorum; binalaşma, yapılaşma ve teknoloji konusundaki yeterliliği noktasında herhangi bir sıkıntı yoktur çünkü ayrılan bütçe ve ödenekler yeterlidir; istiyorsa biz de hemen burada gerekli önergeleri verelim, değişiklikleri yapalım ve bu noktadaki eksikleri giderelim. Ancak iç işleyiş mekanizmasında bozulmalar vardır. Millî İstihbarat Teşkilatı bir gizli polis teşkilatı değildir. Tarihte zaman zaman despotlaşan, tek adam iradesine dönmeye çalışan dönemlerde, özellikle darbe öncesinde ve darbe sonrasında, Millî İstihbarat Teşkilatı içeriyi, rakipleri izleyen, gözleyen, özel hayat ve konuşma depolayan bir örgüt hâline dönüştürülmüştür. Bundan kaçınılması, Türkiye Cumhuriyeti devletinin bekası sorununu tartışma konusu yapmaktan kaldırır.

Biz, Millî İstihbarat Teşkilatının ve İletişim Başkanlığının siyasi düşüncelerin üstünde, Türkiye'yi savunan, Türkiye için üreten ve Türkiye için mücadele eden kurumlar olmasını istiyoruz. Kişisel hegemonyaların veya parti hegemonyalarının bunlardan soyutlanarak Millî İstihbarat Teşkilatının da İletişim Başkanlığının da egolardan arınmış yönetici kadrolar eliyle yönetilmesini, liyakatte ve bu çalışmaların yapılmasında özen gösterilmesini önemle istiyoruz.

Ayrıca, Millî İstihbarat Teşkilatından -size sormak istiyorum efendim çok üzülerek- üç yıl önce PKK terör örgütü tarafından kaçırılan 2 daire başkanımız ve 1 şube müdürümüzün akıbeti hakkında bilgi istiyoruz. Bu insanlarımıza ne olmuştur? Bunların kaçırılması karşılığında bu örgüte ne gibi bir bedel ödetilmiştir? Bunlarla ilgili faaliyetlerde şu an hangi durumdayız? Biz, bu örgütün başını en zor zamanlarda dışarıdan Türkiye'ye getirebilme potansiyeline sahip bir Millî İstihbarat Teşkilatının bu örgütle mücadele eden 2 daire başkanını ve 1 şube müdürünü onların kaçırmalarına müsaade edecek kadar bir duruma nasıl geldik ve bu arkadaşlarımızın, bu devlet memurlarının kurtarılması, bu noktadaki zafiyetin giderilmesi noktasında ne yaptık? Bununla ilgili olarak sizden bilgi rica ediyoruz.

Tekrar altını çizerek belirtmek istiyorum, biz, bütçe isteği varsa derhâl yerine getirilmesi konusunda önerge vereceğiz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım.

AHMET TUNCAY ÖZKAN (İzmir) - Herhangi bir talep varsa bunların giderilmesi için gereken her türlü çabayı yapacağız. Millî İstihbarat Teşkilatımızın ve İletişim Başkanlığımızın devletin kurumu hâline getirilmesini, şahsi egolardan ve siyasi mülahazadan arındırılmasını istiyoruz.

Teşekkür ederim.