| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2022 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi (1/283) ve 2020 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi (1/282) ile Sayıştay tezkereleri a)Cumhurbaşkanlığı b)Millî İstihbarat Teşkilatı c)Millî Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği ç)Diyanet İşleri Başkanlığı d) Devlet Arşivleri Başkanlığı e)Millî Saraylar İdaresi Başkanlığı f)Strateji ve Bütçe Başkanlığı g)İletişim Başkanlığı ğ)Savunma Sanayii Başkanlığı h)Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu ı)Yatırım Ofisi Başkanlığı |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 26 .11.2021 |
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. Öncelikle, burada bulunan bütün katılımcıları sevgi ve saygıyla selamlıyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısının konuşmasını başka bir programa katıldığım için dinleyemedim ama konuşmasının tamamını okudum. Ben, Cumhurbaşkanlığı ve Cumhurbaşkanlığına bağlı, ilgili ve ilişkili kurumların tamamı üzerine, sürem yetmeyeceği için konuşmayacağım. Efektif olsun diye İletişim Başkanlığı bütçesi üzerine görüşlerimi paylaşacağım.
Önce şunu söyleyeyim: Konuşmanızın içeriğinde İletişim Başkanlığının, Türkiye markasını güçlendirmeye çalıştığını söylüyorsunuz. Bir ülke için "marka" kavramı kullanılır mı çok emin değilim, bir düşünün isterseniz derim. Konuşmamda İletişim Başkanının hukuka aykırı olarak, izinsiz, ruhsatsız olarak yaptığı inşaatlardan da kendisinin ve eşinin aldığı birkaç maaştan da söz etmeyeceğim. Kuşkusuz, bunlar da vatandaşın vergisinden elde edilen gelirler olduğu için hepimizi ilgilendirir ama bundan bahsetmeyeceğim. Sadece şunu söyleyeyim: Bir bürokrat olarak bu yaptıkları hukuka saygısızlığını, etik değerlere kıymet vermemesini gösterir diye düşünüyorum, o kadar.
İletişim Başkanlığının 2021 yılı bütçe başlangıç ödeneği 422 milyon 754 bin TL'ydi, 2022 yılı bütçe başlangıç ödeneği ise 680 milyon 127 bin TL yani yüzde 60,88 oranında artırılmış. Bildiğim kadarıyla hiçbir bakanlığın, hiçbir bakanlığa bağlı, ilgili veya ilişkili kurumun bütçesi bu kadar arttırılmadı. İletişim Başkanlığının bütçesini neden bu kadar artırdınız? Hükûmet kaybettiği toplumsal desteği İletişim Başkanlığının propagandalarıyla mı kazanmak istiyor? İletişim Başkanlığı bir kamu kurumu mu yoksa bir partinin siyasi temsilcisi mi?
Şimdi, İletişim Başkanlığının da başındaki kişinin de bu bütçeyi hak etmediğini, bırakınız iletişimi propaganda işini bile beceremediğini düşünüyorum. Bakın, elimde, Amerika Birleşik Devletleri Başkanının en son tedavi sonrası Amerika Birleşik Devletleri'nde Beyaz Saray'dan yayımlanmış rapor var, 6 sayfalık, içinde her şey var; kardiyoloji konsültasyonuna, EKG'ye, ekokardiyografiye, ortopediye ve diğer bölümlere gönderilmiş bunların konsültasyon sonuçlarına, tansiyonuna, ateşine, nabzına kadar her bilgi var ve sonunda hangi ilaçlar verilmiş, ne önerilmiş; Beyaz Saray tarafından imzalanmış ve yayımlanmış, bütün kamuoyuna duyurulmuş. Bizde de Sayın Cumhurbaşkanı bir sorun yaşadı, buna ilişkin İletişim Başkanlığı bir bilgi vermedi. İletişim Kurumu Başkanı bir "tweet" atmış "Sayın Cumhurbaşkanı yürüyebiliyor." Altına da şunu yazmış: "Dosta güven, düşmana korku." İşte, sorun bu; başka ülkelerde halkla nasıl iletişim kuruluyor, bizim ülkemizde nasıl iletişim kuruluyor. Başka ülkelerde buna kamusal bir görev, kamusal bir önem atfediliyor, bizde ise kriminolojinin konusu; sadece "Cumhurbaşkanı öldü mü? Sayın Erdoğan öldü mü?" diyenler hakkında soruşturma başlatıldı. Başka ülkelerde resmî raporlar yayımlanıyor. Türkiye'de her vatandaşın Cumhurbaşkanının sağlığıyla ilgili bilgi alma hakkı var ama "Öldü mü?" diye soran vatandaş hakkında soruşturma başlatıyorsunuz.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ne kadar masum anlatıyorsun ya Ruştu?
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Yanlış mı? Yanlış mı İbrahim Bey?
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yanlış tabii.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Nasıl yanlış? Bakın, sağlıkla ilgili bir bilgi verdiniz mi? Cumhurbaşkanının sağlığıyla ilgili bir bilgi verdiniz mi? Cumhurbaşkanının sağlığıyla ilgili hiçbir bilgi vermediniz.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, ikili diyaloğa girmeyelim.
İbrahim Bey, sırası geldiğinde cevabınızı verirsiniz. Rica ediyorum...
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Bu konuda görevli İletişim Başkanı da çıktı dedi ki: "Cumhurbaşkanı yürüyebiliyor." Bu yüzden bu İletişim Başkanı size herhangi bir değer kazandırmaz, ne Hükûmete ne sisteminize ne de başka bir şeye. Ben başarısız olduğunu düşünüyorum.
Şimdi, zamanım çok kısa, bir şeyin özellikle altını çizmek isterim başka bir konuda; basın kartı sorunu. İletişim Başkanlığı "basın kartlarının yenilenmesi" adı altında sarı basın kartlarının tamamını iptal etti, bunun yerine "Renk değiştiriyoruz, turkuaz kart veriyoruz." dedi ama bu arada, basın örgütlerinin başkanları ve yöneticileri de dâhil olmak üzere Adalet ve Kalkınma Partisi kurulmadan önce gazeteciliğe başlamış yüzlerce kişiye turkuaz basın kartı verilmedi.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Kimin gazeteci olduğuna, kimin gazeteci olmadığına bir Hükûmet, Cumhurbaşkanlığına bağlı bir Başkanlık değil, ancak gazetecilerin örgütleri karar verebilir. Dolayısıyla, bu uygulamadan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini düşünüyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz dolmuştur.
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.