KOMİSYON KONUŞMASI

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, az önceki tartışmaya ben de gireceğim, yalnız... Pardon, tabii şu ilkellikten kurutulamadık Sayın Başkan sizin yüzünüzden, kendi kaydımızı kendimiz almak durumundayız. Alalım bunları, tarihe belge olarak geçsin.

(AK PARTİ sıralarından gürültüler)

ERHAN USTA (Samsun) - Kendi süremden arkadaşlar, sıkıntı yapmayın...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, hakkını kullanıyor arkadaşlar, neye itiraz ediyorsunuz? Nilgün Hanım, gelin burada siz idare edin o zaman.

ERHAN USTA (Samsun) - Ya, maaş alıyoruz ya, hem de milletvekilleri olarak iyi maaş alıyoruz. Çalışacağız elbette, sabaha kadar çalışalım, herhangi bir sorun yok.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, herkes hakkını kullanıyor.

ERHAN USTA (Samsun) - Şimdi, değerli arkadaşlar, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, kamu maliyesiyle ilgili önemli hususlar söyledi esasında. Biz dedik ki: Ya, bu bütçe makro çerçevesini yitirdi; oturduğu makro çerçeveyi yani hem gösterge olarak kur, enflasyon, büyüme, cari denge çerçevesini yitirdi.

İki, daha da önemlisi yani o sadece kur değil hani "Sadece kura bağlayarak böyle bir şey söylenmez." şeklinde bir şey ifade etti, öyle değil. Kurun dışındaki bütün parametrelerde değişiklik var ama esas paradigma değişikliği var. Yani, o yazılan orta vadeli, bu bütçenin oturduğu orta vadeli programın paradigması ayrı; şu anda sizin ortaya koyduğunuz paradigma tamamen farklı. Dolayısıyla, burada bir değişiklik gerekir yani hâlâ "Biz bütçemizin arkasındayız." demeyi, sadece bu kelimeyi kullanarak yani böyle söyleyebilirsiniz tabii ama bu bir anlam ifade etmiyor. O zaman bu bütçenin nasıl arkasında olduğunuzu, bir paradigma değişimi olup olmadığı hususunda bir şey söylemeniz lazım.

Şimdi, bakın, mesela kur artışından kamu maliyesi doğrudan nasıl etkilenecek? Kalem kalem söyleyeyim ben size: İlaç ve tedavi giderleri... İlaç giderlerinin yaklaşık yüzde 50'den fazlası zannediyorum değer olarak, kutu olarak yerli daha fazla ama yerli olanların da girdisi ithal olduğu için zaten bunlar hepsi dolardan etkileniyor, direkt dolara göre çalışıyor. Zaten euroya göre ilaç fiyatlarını yılbaşında belirleyeceğiz ve ciddi, 73 milyar lira ilaç giderimiz var bizim. 73 diye hatırlıyorum ben.

Savunma harcamaları... Savunma harcamalarının tamamı şey... Bütçedeki savunma harcamalarını söylüyorum, Savunma Sanayii Destekleme Fonu filan Savunma Müsteşarlığını da söylemiyorum. Bunların çok önemli kısmı zaten yurt dışından geliyor ve dolar üzerinden.

Akaryakıt giderleri... Kamunun akaryakıt giderleri veya yatırımlar içerisindeki asfalt gibi yani doğrudan petrol ürünü olan -ki önemli kısmı öyle- veya demir çelik ürünleri, hepsi, bunlar doğrudan kurla alakalı hususlar. Ondan sonra, kamu-özel iş birliği garantileri kapsamında yapacağımız ödemeler arkadaşlar, dolar endeksli; 42,5 milyar lira. Dolar düzeltmesini yaptığınız zaman nereden baksanız 15-20 milyar lira geliyor bunun üzerine. Yine bütçe kapsamıyla söylüyorum, bütçenin dışındakileri söylemiyorum.

Kamu bankalarına sermaye desteği... Şimdi, faiz sübvansiyonuna başlayacaksınız. Yani bunlar doğrudan kalemler, dolaylı olarak zaten artan enflasyonla bütün kalemlerimizde bir artış olacak. Şimdi, yani "Burada herhangi bir değişiklik yok, biz bütçenin arkasındayız." demek yani şöyle oluyor, kusura bakmayın ama biraz âcizlik oluyor yani "Ben bir şeyini izah edemiyorum ama arkasındayım." diyorum. Arkasında olabilirsiniz, işte arkasında olun ama bunlara lütfen bir izahat getirin. Bütçe tamamen değişiyor gelir tarafında Sayın Oktay. Şimdi, bakın, kambiyo zararlarından dolayı kurumlar vergisine ciddi bir problem gelecek, bunları yaşayıp göreceğiz; tutanaklarda hepsi olacak. İşte, gelecekte, geldiğimizde bakalım.

Şimdi, eğer dediğiniz gibi ithalde KDV yani daha doğrusu ithalat azalırsa, hani Merkez Bankası Başkanı böyle bir senaryo söyledi ya, işte, "Kur artacak, ithalat pahalılaşacak, ithalat azalacak, dış ticaret dengeye gelecek." şeklinde bir şey söyledi. O zaman ithalden alınan KDV en büyük şey kalemimiz. Kaç lira? 270 milyar lira civarında olması lazım. Burada ciddi bir aksama olacak.

Şimdi, akaryakıt ÖTV'si için şu anda sıfır, şu anda giderse sıfır lira alacaksınız ama bütçeye 31 milyar lira gelir koydunuz. Yani bu kurun böyle gitmesi durumunda sizin tekrar ÖTV koyma imkânınız yok; 31 milyar lira koydunuz, rakamları biliyoruz. Şimdi... Ha, sizi kurtaracak bir tek ne var? Sizi bir tek kurtaracak enflasyon vergisi var, onu da açık açık söyleyin o zaman yani "Enflasyon artacak, biz milletten daha fazla vergi toplayacağız." Bunun dışında, bana lütfen izah edin, harcamalardaki bu artışı nasıl sınırlandıracaksınız, gelirdeki bu kaybı nasıl durduracaksınız? Bunların durdurulması mümkün değil, bunların hepsi karşılaşacağımız hususlar. Şurada, arkadaşların verdiği önergede de bu zaten söyleniyor. 2002 yılı bütçesinde hani geliri, konaklama vergisini düşürüp KDV'ye eklediniz ya... Bakın, ipucu veriyor, bürokratlar yazmış bunu, "2002 yılı bütçesi gelir tahmini tutarının 2001 yılında ekonomik aktivite beklentinin üzerinde gerçekleşen canlanmaya bağlı olarak 2002 yılında daha fazla gelecek, o yüzden buraya ekledik." diyorsunuz. Yani büyümeyi değiştirmediniz, ekonomik aktiviteyle ilgili parametrelerinizde bir değişiklik yok. Ne değişiyor? Değişen sadece enflasyon. "Enflasyondan dolayı daha fazla vergi toplayacağım, o yüzden burayı bir miktar artırabilirim." diyorsunuz. Yani enflasyon üzerinden giden bir husustur, bunu görmek lazım ama dediğim gibi özetle, harcamalarda ciddi artış olacak, gelirlerinizde de -enflasyondan gelecek kısım harici için söylüyorum- belli kalemlerde ciddi bir düşüş olacak.

Şimdi, Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı "Bu politika faizi birçok ülkede enflasyonun altında." dedi. Yani "bazı ülkelerde" dedi, "birçok ülkede" demedi belki, bunu birkaç defa tekrarladı. Doğru ama bakın, o ülkelerde o ülkelerin paraları değer kaybetmiyor. "Amerikan doları değer kazanıyor." dediniz değil mi? Amerika'da enflasyon kaç, yüzde 6 mı, 6,5 mu?

Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım, gerçek değer meselesi Türk lirası için çok karmaşık bir hesaptır yani hakikaten karmaşıktır, onu yapan akademisyen filan çok az çıktı, o yüzden sadece gerçekleşmelere bakıyoruz. Yani hangi yıl alacağımıza bağlı olarak değişiyor, varsa bir çalışma, bizimle paylaşırsanız çok mutlu oluruz yani gerçek kur nedir, ne olmalıdır anlamında. Hangi yıl alacağınıza bağlı olarak o değişiyor.

Şimdi, demeye çalıştığım şey şu: Bakın, politika faizi -evet, bazı ülkelerde grafikler var- enflasyonun altında ama o ülkelerin paraları değer kaybetmiyor. Niye? Çünkü o ülkelerde enflasyonun geçici olduğuna dair bir güven var arkadaşlar; "Düşecek bu enflasyon." diyor. Şimdi, Amerika'da 0,25 faiz var ama enflasyonu kaç oldu, yüzde 6, 6,5 mu geldi en son? Yıl sonuna IMF yüzde 5,1 olarak bekliyor.

CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI FUAT OKTAY - Yüzde 6.

ERHAN USTA (Samsun) - Yüzde 6.

Yani şimdi normal şartlarda Amerika'da problem çıkması lazım ama parası değer kazanıyor. Niye? Amerikalı ve dünya şunu düşünüyor: "Evet, Amerika'da enflasyon yüzde 6 ama Amerika bu enflasyonu çekecek." "Çekecek, ben yüzde 1'le bile tahvil alsam zarar etmem." diyor arkadaşlar. Bizde niye olmuyor? Siz politika faizini yüzde 15'e çekiyorsunuz, beş yıllık faizlerimiz yüzde 22'ye gidiyor. Allah aşkına şu "dış güç" falan filan edebiyatını bırakalım ya, zaten dışarıdan yatırımcı kalmadı, kendi yatırımcılarımız bunlar ya. Şu anda kendi vatandaşımıza "hain" diyen bir dil kullanıyorsunuz ya, yapmayın gözünüzü seveyim ya.

155 milyar dolar... Bakın, şimdi, erinmedim, bunları tek tek çıkardım.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Hainlere "hain" diyoruz Erhan Bey, hain olmayana "hain" demiyoruz.

ERHAN USTA (Samsun) - Ya, arkadaşlar... Vaktin geldiğinde konuşursun...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, hatibe müdahale etmeyelim, fikirlerini ifade ediyor.

ERHAN USTA (Samsun) - Yani herkese "Mandacı iktisatçı, bilmem neci, şucu, bucu..." Ya, bunlar yakışmıyor ya. Bugün yine tekrarladı İzmir'de Sayın Cumhurbaşkanı, yapmayın Allah aşkına ya. Bakın, biz bu memleket iyi olsun diye uğraşıyoruz. Ya, rasyonel bir şey söyleyin, "mandacı"nın dışında bir şey söyleyin de size bir güvenelim.

Bakın, ben diyorum ki: Niye o ülkelerde politika faizi negatif, enflasyonun altında da paraları değer kaybetmiyor çünkü "Bu düşecek, geçici faktörlerden kaynaklanıyor." diyor. Bizde niye böyle olmuyor? Çünkü enflasyon beklentileri bozuldu. Bizde beklenti ne şu anda? "Enflasyon yüzde 30'a gidecek." beklentisi var.

CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI FUAT OKTAY - Sayın Erhan Usta...

ERHAN USTA (Samsun) - Sizi anlayamıyorum, Başkanım bir söz versin, hakikaten anlayamıyorum, ben konuşmanızdan yanayım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, ikili diyalog yapmayalım, bakın, hatibi anlayamıyoruz, ikili diyaloğa girmeyelim, usulümüze aykırı.

ERHAN USTA (Samsun) - Şimdi, faiz lobisi meselesine geleceğiz. Ya, bugün yine, siz de dediniz Sayın Başkan Yardımcısı, siz teknisyen kökenli bir insansınız, siyasetçiler filan söylüyor da "faiz lobisi"... Arkadaş, bakıyorum ya, bu faiz lobisi kim diyorum ya? AK PARTİ'den önceki on dokuz yılda bütçeden yapılan, devlet bütçesinden yapılan -toplam kamu değil, merkezî yönetim bütçesi veya eski konsolide bütçeden yapılan- toplam faiz harcaması, iç ve dış faiz harcaması -arkadaşlar bunu kontrol edebilir- 248 milyar dolar, sizden önceki on dokuz yılda. Sizin döneminizdeki on dokuz yılda 516 milyar dolar arkadaşlar, 516 milyar dolar.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Oransal olarak söyleyin...

ERHAN USTA (Samsun) - Ya, oransalı da fazla, oransalı da fazla... Ya, siz, yirmi yılı Türk lirası üzerinden karşılaştırma yapıyorsunuz "Yok aylıklar 200 liraydı, şimdi 1.000 liraya çıkardım." diye TL üzerinden, benim milyar dolar üzerinden yaptığım karşılaştırmayı beğenmiyorsunuz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Hangisi oransal?

ERHAN USTA (Samsun) - Oransala da bakalım.

(Gürültüler)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlelerinizi alalım Erhan Bey.

ERHAN USTA (Samsun) - Tarihin en yüksek seviyesine çıktı ülkenin dış borçları. Oransal bunlar oransal... Milyar dolar cinsinden söylüyorum. Bakın, 516 milyar dolar...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Erhan Bey, süreniz doldu, başka bir madde vesilesiyle konuşursunuz artık.

ERHAN USTA (Samsun) - Yani bir faiz lobisi varsa, buna "faiz lobisi" diyeceksek, faiz lobisi kusura bakmayın AK PARTİ'dir.

Teşekkür ederim.