UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Şimdi, iktidar partisi sözcüleri yurt dışından gelen bu -bir kısmı işte geçici koruma altında olan, bir kısmı kayıt dışı olan göçmen vesaire- kişiler konusunda hep çelişkili açıklamalar yapıyorlar. İşte, bunlardan bir tanesi, biliyorsunuz, bir dönem deniliyordu ki "Zorda kalan insanlara kapıyı kapatmak doğru değil." uzun süre, açık kapı politikası; sonra, son dönemde özellikle daha sık duyar noktadayız "Burası göçmen kampı değil." ifadelerini. Şimdi, bu anlaşma tam da bu "Göçmen kampı değil." yaklaşımıyla taban tabana zıt. Tabii ki biz, Türkiye'de yaşayan göçmen işçilerin belirli bir denetim mekanizması içinde çalıştırılması ve insan onuruna yakışır bir şekilde çalışmalarının ve yaşamalarının sağlanması gerektiğini kabul ediyoruz ama Türk ekonomisinin darboğazdan geçtiği bu dönemde -işsizlik almış başını gitmiş yani hepimiz açısından, etrafımızdaki bütün insanlar bizi sadece iş için ararken- başka ülkeler için de emsal teşkil edecek; Sayın Çeviköz çok detaylı bir şekilde izah etti. Böyle bir anlaşmanın Türkiye'ye göç akınına neden olabileceği, işsizliğin tarihî seviyelere ulaştığı bir zamanda toplumun huzurunu olumsuz yönde etkileyeceği ve hepimizi üzen, olmasını asla arzu etmediğimiz yabancı düşmanlığını artıracağı kaygılarını taşımaktayız. Bunu da sizinle paylaşmak isterim.

Teşekkür ederim.