| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Katar Devleti Hükûmeti Arasında Katar Askeri Hava Aracı ve Destek Personelinin Türkiye Cumhuriyeti Topraklarında Geçici Konuşlanması Konusunda Teknik Düzenlemenin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi (2/3669) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 30 .11.2021 |
UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Sayın Başkanım, burada dile getirdiğimiz görüşlerin, eleştirel görüşlerin hani, sanki Türkiye'nin düşmanlarıyla aynı noktaya düşmek gibi algılanmasını doğru bulmuyorum. Burada yapacağımız her türlü eleştiri aslına bakarsanız ülkemizin daha iyiye gitmesi için, işte, bir anlaşma varsa bu konuda gördüğümüz sakıncaları vurgulayarak ya, varsa biz bunları da söyleyelim demektir yani genel amacımız; burada da Genel Kurulda da hani, bu şekilde. Mesela yani "Tankımız niye yok?" diye sormanın ben her vatandaşın hakkı olduğunu düşünüyorum çünkü buna ayrılmış bir bütçe var ortada. Bu bütçe de benim de sizin de her birimizin, 83 milyonun cebinden çıkan bir bütçe. Benzer şekilde Katar'la yapılan... Ben aslında çok da dikkatli konuştum ama belki şey yapmamışımdır yani. Biz adı Katar olsun, başka ülke olsun; hepsiyle iyi ilişki olsun, daha da iyi olsun yani. O yüzden ben Sayın Güzelmansur burada yok ama biz Sayın Güzelmansur'la -Ünal Bey hatırlayacaktır- o, polislerin işte gönderilmesine ilişkin kanundan önce konuştuk. Biz FIFA, işte, 2022'ye her türlü katkıyı yapalım ama neden Türk polisi gitsin orada Katar'ın jandarması olsun? Biz bunu sorguluyoruz. Yoksa yatırımcımız yatırım yapsın ama niye biz yapıyoruz? Niye FIFA'dan istemiyorlar? Anlatabiliyor muyum? Niye özel güvenlik gitmiyor da Türk çevik polisi gidiyor? Bunu sormak benim hakkım çünkü o polisler sizin, benim, bizlerin ailesinden, komşularından olacak. O polisler Allah göstermesin öldüğünde ateş düştüğü yeri yakacak. O yüzden bunları burada konuşmanın, burada paylaşmanın ben işte, Türkiye'nin karşıtlarıyla yani aynı şekilde algılanmasını doğru bulmuyorum. Tam tersine, bu eleştirilerden bence faydalanmak lazım.
Benzer şekilde, mesela "Amerika'nın işte bölgedeki konuşlanmasına hani bir şey deniyor mu, denmiyor mu?" vesaire dendi. Tabii ki bunun üzerine düşünmeliyiz. Ama anımsatmak isterim yani Amerika'nın bu bölgeye asker göndermesi için tezkere getiren iktidar biz değiliz. Bunu engelleyen muhalefet biziz bu Mecliste. 1 Mart iyi ki oldu, gurur duyuyoruz ama yani böyle baktığımızda tabii ki iyi bir şey değil bölgenin askerîleşmesi. Dediğiniz gibi katılıyorum, hazır olmak lazım yani eğer barışı istiyorsak cenge hazır olmak lazım. Ama bu hazırlığın seviyesini de her seviyede, her şeyiyle tartışmak lazım. Ve buradaki bakışımız da ulusal çıkar. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının polis olsun, işte asker olsun, sivil vatandaş olsun; güvenliğini, çıkarını, huzurunu, refahını, özellikle ülkenin çıkarını her şeyin önünde tutmak. Yoksa Katar'la ben seviniyorum, ben duyduğumda Sayın Mehmet Bey bize anlattı. "Ya, o kadar güzel bir hava var." Çok da sevindik yani bu güzel havanın daha da iyi olmasını sağlayalım ama bu güzel hava daha iyi olsun diye Türk polisini riske atmamalıyız. Türkiye Cumhuriyeti'ne o gelen uçaklar bir risk yaratacaksa o riski bence işte minimize edecek önlemleri almalıyız diye düşünüyorum.
Çok teşekkür ederim.