| Komisyon Adı | : | DİJİTAL MECRALAR KOMİSYONU |
| Konu | : | Google Reklamcılık ve Pazarlama Limitet Şirketi Hükûmet İlişkileri ve Kamu Politikaları Yöneticisi Erkan Kaptan, Hükûmet İlişkileri ve Kamu Politikaları Müdürü Zeynep Güven ve Google Bilgi Teknolojileri Limitet Şirketi Avukatı Gönenç Gürkaynak'ın, Google Türkiye ekibi olarak Türkiye'de gerçekleştirdikleri projeleri, politikaları, YouTube hizmeti ve 5651 sayılı Kanun'a uyum çalışmaları hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 02 .12.2021 |
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Gerçi eşitlik çerçevesinde... Ben "pozitif" ve "ayrımcılık" kelimelerinin aslında -literatüre girdi ama- beraber kullanılmasına bir parça karşıyım ama "pozitif" dersek...
BAŞKAN HÜSEYİN YAYMAN - Ben bu mevzuda bir şey söylemiyorum.
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Nezaketiniz için çok teşekkür ediyorum.
Çok teşekkür ediyorum Kıymetli Erkan Bey, Zeynep Hanım, Gönenç Bey yaptığınız sunum için.
Hoş geldiniz Meclise.
Biz Dijital Mecralar Komisyonu olarak sizler gibi misafirlerimizi ağırlamaya ve onlardan birçok hususta bilgi almaya çalışıyoruz mümkün olduğu kadar. Ben, böyle, birkaç soru hazırlamıştım Başkanım; kısa kısa onları sorayım çünkü cevapları dinlemeyi arzu ediyorum. Vergiyle alakalı bölüm var, rekabetle alakalı bölüm var, bir de arama motoruyla alakalı, Google'la alakalı geneli itibarıyla, uygulamalarıyla alakalı, Youtube'la alakalı; şu anda belki arama motoru kısmında o da içerikte olabilir.
Ben önce gelirlerden vergilendirmeyle alakalı soru sormak istiyorum. Elde ettiğiniz gelirler üzerinden vergi veriyor musunuz? Dijital hizmet vergisi, dijital reklam, dijital hizmet vergisi reklam stopajlarına ilişkin vergi yükünü Türkiye'de hizmet sunduğunuz müşterilerinize yansıtıyor musunuz? Yansıtıyorsanız ne şekilde oluyor? Bize bu konuda bilgi verirseniz memnun oluruz.
Avrupa Birliğinde daha rekabetçi bir pazar ortamı yaratılması amacıyla hayata geçirdiğiniz geliştirmeleri Türk Rekabet Kurumu hakkınızda bir soruşturma başlatmadan hayata geçiriyor musunuz? Yani Avrupa Birliğindeki uygulama Türkiye için de geçerli mi? Değilse gerekçesi nedir? Özellikle Türk rekabet otoritesinin AB Komisyonuyla aynı mahiyette aldığı kararlarla alakalı AB'de hayata geçirilen iyileştirmeler Türkiye'de geçiriliyor mu? Şimdi, bu Google Android kararı üzerinden orada bir karar var ama Türkiye'de bu uygulanmıyor, onun için bunu soruyorum. Bununla alakalı izahat rica edeceğim.
Diğer sorum: Yakın bir zaman önce, Avrupa Adalet Divanı Genel Mahkemesi, Avrupa Birliği Komisyonunun Google Shopping kararını onayladı AB Komisyonu'nun kararında Google'ın rakiplerini dışladığına yönelik tespitler bulunuyordu. Büyük oranda mahkeme tarafından da bu tespitlerin doğruluğu, yerindeliği teyit edilmiş olduğu hâliyle. Avrupa Birliğinde faaliyet gösteren birçok Google rakibi şirket Türkiye'de Türk rekabet otoritesinin bu alandaki kararını örnek göstererek Google hakkında gerekli tedbirlerin alınmasını talep ediyor. Google ise Türk rekabet otoritesinin kararına uymak yerine "Shopping Unit" servisini Türkiye'de durdurmayı tercih etti. Bunun gerekçesi nedir? Google hizmetlerini sunmayı durdurmaktansa hani Rekabet Kurumu kararına uymayı tercih eder mi? Böyle bir şey olur mu? Dijital mecralarda Türk idari otoritelerinin aldığı kararlara, verginin yansıtılması, Rekabet Kurulu kararlarına uyulmaması gibi; bunun gerekçesi nedir? Genel olarak da bu belki önceki soruların da cevabını, mantığını içerebilir.
Diğer sorum da arama motoruyla alakalı. Bir tanesi unutulma hakkı. Biraz bahsedildi ama o nasıl oluyor? Çünkü mesela bir tanıdığımın kendisine ait olmayan fotoğraflar Google'da dolaşıyor. O değil ama ismi yazıldığında o fotoğraflar çıkıyor. Bunun önüne nasıl geçilebilir? Bazen bunlar uygunsuz fotoğraflar olabiliyor. Kişinin ismi girildiğinde birdenbire çok ahlak dışı bir siteye yönlendirebiliyor. Bu arama motoru çünkü çok kıymetli bir şey, çok da kullandığımız bir şey. Hepimiz bundan faydalanıyoruz.
Diğeri de Zeynep Hanım biraz bahsetti ama ya kaçırdım, tam emin değilim. Sıralama neye göre oluyor? Yani biraz evvel ben kendi adımı aradığımda arama motorunda ilk benim Wikipedia, Türkçe, İngilizce; onlar çıktı. Ondan sonra benim kullandığım dijital şeyler, farklı platformlardaki adreslerim çıktı, Meclis çıktı -5'inci sıradaydı galiba- ondan sonra da hakkımda yapılan 2 yalan haber çıktı. Yani bir tanesi 500 liralık bir tost yediğime dair -öyle bir tost yok- ama bir Youtube şeysinde çıkan bir şey.
AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Yakında olabilir, çok emin konuşmayın.
RAVZA KAVAKCI KAN (İstanbul) - Yani bulursam ısmarlayacağım, söz herkese ısmarlayacağım Komisyon odasındaki. Daha fazlasını söylemeyeyim çünkü bütçem yetmeyebilir. Öyle bir tost yok ama 500 liralık bir tost yani benimle alakalı çıkan haber bu. Yani bunun arkasındaki bir algoritma nasıl varsa, bu nasıl çalışıyor, bu öncelik, sıralama neye bağlı? Bunu sormak istiyorum. Ama işte bu da yine, unutulma hakkı ya da yalan haberin ortadan kalkması. Hani mahkemeye gitmeden bunu birey olarak ben nasıl yapabilirim? Çünkü bir yedi sekiz sene evvel bir arkadaşım denediğinde çok zorluk yaşamıştı, hatırlıyorum. En son vazgeçti "Unutulmayacak, bu devamlı benimle kalacak, vazgeçtim, mahkemeye de vermiyorum." diyerek pes etti. Onları sormak istiyorum.
Çok teşekkür ederim şimdiden cevaplarınız için.