GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Muş) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan ve değerli hazırun, hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, aslında bu düzenleme bize sessiz bir şeyler anlatıyor. Mesela, o sessiz olarak anlattığı şeylerden birisi, bu ülkede sağlık alanında, özellikle hekimler ve hekim dışı sağlık personeli açısından ciddi sorunlar olduğuna özlük hakları sorunu olduğuna, emeklilik sorunu olduğuna, maaş sorunu olduğuna, çalışma sistemi sorunu olduğuna, fiziki koşul sorunu olduğuna, eğitim sorunu olduğuna dair bize sessizce aslında onlarca şey söylüyor. Şimdi, bu sessizce söylenen şeyleri aslında biz, genelde de sağlıkçı milletvekilleri kürsüden de defaatle dile getirdik; bütün muhalefet partilerinden sağlık emekçisi arkadaşlar, kürsüye çıktığımızda, pandemiden önce de pandemi süresince de alkışlamanın yetmeyeceğini, gerçekten, sürekli hasta insanlarla çalışmak zorunda kalan, sürekli sağlık hizmeti vermek zorunda kalan insanların koşullarının düzeltilmesi gerektiğini defaatle söyledik ve o kadar ağır sorunlar var ki Sayın Bakan yani bu düzenleme gerçekten çok açık ve net söyleyelim -teşbihte hata olmaz- devede kulak. O kadar ciddi sorunlar var ki... Yani ben on sekiz yıldan fazla sağlık alanında çalışmış bir emekçiyim, hastaneleri çok iyi biliyoruz, yardımcı sağlık personelinin sorunlarını çok iyi biliyoruz, hekim arkadaşların sorunlarını çok iyi biliyoruz ama tersten hastaların sorunlarını da çok iyi biliyoruz. Yani bu sadece bir hekim, hemşire sorunu da değil, toplamda bir sağlık sistemi sorunumuz var ve bu sağlık sisteminin düzeltilmesi gerekiyor.

Şimdi, söz konusu düzenlemeye gelince, usule yönelik bütün itirazlara katılıyoruz. Vekilimiz de söyledi, Komisyon üyemiz yani bir torba yasa sistematiğinden defaatle... Biz bunu kürsüden söyleyince sataşıyor iktidar milletvekili arkadaşlar. Ya, diyoruz ki: Bakın, torba yasa yapmayın. Torba yasa yapmak kaliteli yasama faaliyetinin önündeki en büyük engeldir. Torba yasa yaptığınız zaman siz ihtisas komisyonlarına alt komisyonlardan görüş alamazsınız. Asıl komisyon Sağlık Komisyonuyken getirmiş burada, Sanayi Komisyonunda hekimlerin ve hekim dışı sağlık emekçilerinin özlük haklarını tartışıyorsak burada bir problem vardır diye onlarca defa uyardık ama ne yazık ki bütün bu uyarılarımızın hiçbirini dikkate almadınız ve ısrarla ve ısrarla birbirine benzemezleri aynı torbaya koyup 32 kanunda, 40 kanunda değişiklik yapan düzenlemeler getirdiniz. Şimdi, ben sürekli "Google" elimde, asıl kanunu taramaya çalışıyorum. 287'de 21 kanunda değişiklik yaptınız değil mi, bunu saymazsak? Şimdi, 21 kanuna dönüp bakmak zorundasınız bu düzenleme ne getiriyor diye. Bir defa, bu, bizlerin oraya muhalefet etmesini, bizlerin söz söylemesini de engelleyen bir şey. O nedenle bunlardan vazgeçmenizi, bir kez daha, defaatle ifade etmek istiyorum.

Diğer bu mesele, şimdi, yaptığınız bu düzenleme Meclisteki bütün siyasi partiler tarafından onaylandı, mutabakatla geçti. Bakın, hepimiz dedik ki: "Evet, bu olmalıdır." Ama biz bir şeyi daha söyledik: Sadece hekimlerin ve diş hekimlerinin özlük haklarını, maaş, ek ödeme ve emeklilik durumlarını düzeltmeniz yetmez, aynı zamanda hekim dışı personelin, hekim dışı sağlık emekçilerinin de özlük haklarını düzeltmelisiniz. Hatta arada da söyledim Sayın Bakana, dedi ki: "Biz onların bir kısmını TİS'te düzenledik." Ama yetmez, yetmez. Yani bilmiyorum, sizin aranızda devlet memuru olan var mı yani Türkiye'de açlık sınırı gelmiş 3 bin küsur liraya, hemşireler alıyor 3 bin lira, 5 bin lira; özelde çalışanlar daha kötü. Ek ödemeler emekliliğe yansımıyor. Gelmiş kaç yaşına, iğne yapamayacak durumda, serviste nöbet tutamayacak durumda, hakikaten o sağlık hizmetini veremeyecek durumda hemşire arkadaşlarım var ama emekli olamıyorlar çünkü emekli olurlarsa çocuklarını okutamayacaklar, hayatlarını idame ettiremeyecekler yani çalışırken ölecekler; bu kadar açık ve net.

Onun için, bu düzenlemeyi baştan yanlış yaptınız, yanlış bir Komisyona getirdiniz ama ona rağmen iyi bir düzenleme olduğu için, hekimlerin ve diş hekimlerinin durumlarını düzelttiği için biz onayladık ama "Yetmez, diğer sağlık çalışanlarına da diğer sağlık emekçilerine de düzenleme yapın. Gelin hep beraber bu kadar emek veren, hatta canını veren bu sağlık emekçileri için iyi bir şeyi ortak yapalım." dedik. Ama ne yazık ki siz şimdi kanunu geri çekiyorsunuz, diyorsunuz ki: "Bu, Sağlık Komisyonuna gidecek, orada şu olacak, bu olacak." Bunlar olmaz değerli arkadaşlar, bunlar yanlış.

Bakın, şu anda yani birçok hekim arkadaşla, birçok hemşire arkadaşla günlerdir konuşuyoruz -eylemler de yaptılar, yürüyüş yaptılar- yani böyle bir düzenleme getirdiğinizde -Sayın Bakana söylüyorum- bir meslek örgütünün görüşünü nasıl almazsınız ya? Yani TTB'nin görüşünü almadan, sağlık alanındaki sendikaların görüşünü almadan "Ya, biz lütfettik, biz böyle uygun gördük." diyen bir anlayışla yasa yapılır mı? Sayın Bakan, istirham ediyoruz, bütçe görüşmelerinde de söyledik, bu alanın en yetkili kurulu olan, hekim örgütü olan, hekimlerin de her bir hekimin de örgütü olan, yine sağlık emekçilerinin örgütlerine neden danışmıyorsunuz? Ne yaşıyorlar, nasıl önerileri var, neden bunları dinlemiyorsunuz? Bunları dinlemezseniz, gelirsiniz, sağlıkla ilgili düzenlemeyi Sanayi Komisyonuna getirirsiniz, tarımla ilgili düzenlemeyi Bilişime götürürsünüz, bilmem neyi nereye götürürsünüz; bunun sonucu budur değerli arkadaşlar.

O anlamıyla bizim bir kez daha şunu ifade etmemiz gerekiyor: Biz bu tasarının yani maddelerin Komisyona geri çekilmesini kabul etmiyoruz, doğru bulmuyoruz, ciddi bir beklenti oluştu. Bilmiyorum, ay başında maaş almayı bekleyenler yakınlarınız var mı; o maaşının daha gelmeden eridiğini biliyor musunuz? Yani gittiğinde bir sonraki ayın maaşını peşin çeken bir halkımız var, memurlar var. Ek ödemeleri bitirerek yaşıyor insanlar, kredi borçlarıyla yaşıyor. Şu an bu düzenleme için umut ettiler, emekliler sevindi "Emeklilik maaşımız artacak." çalışanlar sevindi "Biz genel bütçeden ek ödeme alacağız, maaşlarımız düzelecek." diye, şimdi hepsi sukutuhayal oldu değerli arkadaşlar. Bence hiçbirimizin buna hakkı yok; bu kadar canla başla çalışan sağlık emekçilerini hayal kırıklığına uğratmaya, onları yarı yolda bırakmaya hakkımız yok. O nedenle, bizim 3 tane de önergemiz var, gelin bu düzenlemelerin üzerine o 3 önergeyi de oylayalım, hep beraber kabul edelim. Hatta, Vekilim söyledi, veteriner hekimler için de düzenleme yapalım ve hepimizin yeni yıl armağanı olsun sağlık emekçilerine, sağlık çalışanlarına yoksa değerli arkadaşlar, böyle olmaz.

Bizim de muhalefet ederken, sizlere komisyonlarda ve Genel Kurulda seslenirken gerçekten bu toplumun yararına konuştuğumuzu, emekçiler lehine konuştuğumuzu da arada düşünün. Bakın, uyarılarımızı dikkate alsaydınız, bu torba yasayla ilgili uyarılarımızı dikkate alsaydınız, bugün biz bu akıbeti yaşamayacaktık; siz bu duruma düşmeyecektiniz, biz bu sözleri sarf etmeyecektik ve sağlık emekçileri, hekimler de bu hayal kırıklığını yaşamayacaklardı. Ama ne yazık ki dikkate almıyorsunuz, "Muhalefet, konuşur." diyorsunuz. E, konuşuyoruz da dolu konuşuyoruz, halktan yana konuşuyoruz, hakikatten yana konuşuyoruz; sizi de bu hakikate kulak vermeye davet ediyoruz, sağlık emekçilerinin sesine kulak vermeye davet ediyoruz, insanca çalışma koşullarını her bir çalışana sağlamaya davet ediyoruz. Otuz altı saat çalışmadan Covid'in meslek hastalığı olmasına kadar, ek ödemelerin genel bütçeden verilmesinden emekliliğe yansıtılmasına kadar, dünya kadar yapılacak iş var, dünya kadar yapılacak düzenleme var -3600'den tutalım da 7200 ek göstergeye kadar- ama her biri şu anda askıda durmuş durumda.

Bununla daha çok hekim istifa eder Sayın Başkan, Sayın Bakan. Keşke hemşirelerin istifa hakkı olsaydı inanın ki onlar da ederdi. Hemşireler niye istifa edemiyor biliyor musunuz? Gerçekten o koşulları olmadığı için. Bilseler onlar da gidip yurt dışında hızlı bir şekilde İngilizce öğrenecekler, hızlı bir şekilde Almanca öğrenecekler ve o ülkedeki sağlık sistemine dâhil olacaklar, onlar da hızlı bir şekilde istifa ederler ve biz bu ülkede gerçekten sağlık hizmeti verecek emekçi bulamayız, çok açık ve net. Bunun için, bunu bir kez daha gözden geçirmenizi tavsiye ediyor ve bunu kabul etmiyoruz.

Teşekkür ederim.