CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; öncelikle iktidarın Katar aşkı her yerde kendini göstermeye devam ediyor. 2020-2021 sezonu Spor Toto Süper Lig şampiyonu Beşiktaş ile Ziraat Türkiye Kupası finalisti Antalyaspor arasında Turkcell Süper Kupa 2021 maçı 5 Ocak 2022 tarihinde Katar'da oynanacak. Bu maçla ilgili merakı olan Antalyasporlu ve Beşiktaşlı taraftarları bu durumda Katar'a bekliyoruz. Yani her fırsatta, artık Katar'la ilişkilerimiz bu şekilde devam edecek, dolayısıyla Beşiktaşlı olan varsa aranızda orada görüşebiliriz.

Şimdi, zaman zaman espri mahiyetinde paylaşımlar yapılsa da sanki gerçek de öyle. Şöyle söyleyeyim: "Akaryakıt, et, süt, ekmek zammını dış güçler yapıyor bu ülkede ama asgari ücrete zammı ben yaptım, ben." diyen bir Cumhurbaşkanıyla karşı karşıyayız. Yani, değerli arkadaşlar, sizler de bu Komisyonda ve diğer ortamlarda bu ülkede ne kadar olumsuzluk varsa mutlaka dış güçlere bağlama alışkanlığınızı her fırsatta sergilemektesiniz ama arada iyi bir şey gerçekleşirse de mutlaka siz yapmış oluyorsunuz. 128 milyar uçarken "Ben yoktum." dedi Sayın Cumhurbaşkanımız, demek ki bundan sonra yaşanacak -geçenlerde de bir benzer mevzu yaşanmıştı- bir olumsuzlukta "Ben yoktum." denecek, böyle olacağını tahmin ediyoruz. Maalesef, bir talihsiz beyanla karşı karşıyayız, biraz önce "Anırsalar da anırmasalar da elhamdülillah, biz doğru yoldayız." şeklinde bir ifade oldu Sayın Cumhurbaşkanı tarafından. Değerli arkadaşlar, bakın, dövizdeki tutulamayan artışı, siz dış güçlerde değil bu ifadelerde arayın. Yani ne zaman Sayın Cumhurbaşkanı konuşsa döviz tutulamıyor ve her dakika artıyor. Yani bu döviz artışı başta olmak üzere kötü gidişatların sebebi buralarda değerli arkadaşlar. Dış güç hikâyesi ancak sizin tabanınızı kandırmaya yarar. Bu süreçte mağdur olan kimse artık size inanmıyor.

Değerli arkadaşlar, iktidarda 20'nci yılınızı neredeyse dolduracaksınız. Bugün birçok düzenleme yeni aklımıza gelmekte. Sabahtan bu görüşmelere başladığımızda, muhalefet olarak, bütün muhalefetteki partiler olarak, işçi ve memur maaşlarındaki asgari ücrete kadar olan kazançların vergi dışı bırakılması gerektiğini yüksek sesle dile getirdik. Sivil toplum örgütleri, meslek odaları, ilgili kurumlar, sendikalar da aynı hususu dile getirdiler. Burada hiç kimse, kusura bakmasın "Bu konuda bir çalışma yapıyoruz, bu konuda bir düzenleme çalışması içerisindeyiz, biraz sabredin, bu konuda bir düzenlememiz gelecek." demedi. Kimse bizim aklımızla alay etmeye de kalkışmasın. "Efendim, bu yapılan eleştirilerin söylendiği gibi Anayasa'ya aykırı bir durumu da yoktur." şeklinde de bir beyan var. Cevap hakkı doğmasın diye bu konuşmayı yapan arkadaşın ismini söylemiyorum ama tutanakta da bu ifade aynen yazmakta.

Yani kısacası, değerli arkadaşlar, olması gereken oldu bugün. Bizlerin Cumhuriyet Halk Partisi olarak ve bütün muhalefetteki partilerin yıllardır söylediğimiz şekliyle asgari ücretten vergilerin kaldırılmasıyla ilgili ve çalışanların asgari ücret düzeyindeki gelirlerinden verginin kaldırılması...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

CAVİT ARI (Antalya) - Başkanım...

VELİ AĞBABA (Malatya) - On dakikan daha var.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir saniye... Bu maddeler dışında çok sayıda maddemiz, önergemiz var. Aynı şeyleri tekrardan... Tabii, sizin takdirinizde ama olabildiğince zamanı tasarrufu kullanmak da hepimiz için fayda var.

Buyurun.

CAVİT ARI (Antalya) - Kısacası, Başkanım, bugünkü gelişme tüm çalışanların yıllardır beklediği bir sonuçtu ve bu sonuç, bugün, hepimizin de katkısıyla alınmıştır. Tüm çalışanlarımıza hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.

Geçtiğimiz yıllarda da örneğin emekliye 2 maaş ikramiye verilmesi konusu da işte böyle bir düzenlemedir. 2015 seçimleri sürecinde de 7 Haziran seçim sürecinde de Cumhuriyet Halk Partisinin seçim vaadiydi ve sonrasında iktidarınız tarafından eksik de olsa gerçekleştirilmiştir.

Yani kısa, öz muhalefet ve kamuoyunun baskısıyla bugünkü sonuç elde edilmiştir. Bu sonuca katkı koyan herkese ben de iktidarıyla, muhalefetiyle teşekkür etmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, her ne kadar bu düzenlemeler ve iktidar tarafından yapılan ödemeler dâhil, desteklemeler dâhil, devletin kaynaklarıyla yani hepimizin vergileriyle toplanan genel bütçeden yapılan bir destek de olsa vatandaşlarımıza yapılan her destek ve katkıyı biz de olumlu görürüz. Yani iktidar bu destekleri kesinlikle ve kesinlikle kendi bireysel kaynaklarından yapmaz. Sonuçta, bu, genel bütçe kaynaklarından yapılmaktadır.

Asgari ücret konusu: Efendim, ilk ilan edildiği daha dört beş gün önceki günden bu tarafa değerini kaybetmiş vaziyete geldiğini biraz önce arkadaşlarımız ifade ettiler, ben de ifade etmiştim, gerçek de budur. Çünkü ilan edilen rakam daha verildiği andan itibaren erimeye başlamıştır. Bu zamların her dakika arttığı, raflardaki fiyatların anlık güncellenmesi için mağazaların, marketlerin sadece bu iş için personel istihdam ettiği bu günlerde yani dakika başı etiket değiştirmek üzere bir personel çalıştırılmaya başlandığı bu günlerde, halkın alım gücü her dakika eridiği bu günlerde asgari ücretin de neredeyse bir değeri kalmamak üzere.

Kısacası değerli arkadaşlar, bugün yaşananlar ciddi bir ekonomik krizdir. Hiç kimse kusura bakmasın, bunun adı kriz, hatta biraz önce söylendiği gibi de ekonomik bir buhrandır. Bunun müsebbibi de kesinlikle ve kesinlikle muhalefet değildir, eleştirenler değildir, bunun tek müsebbibi iktidardır. Muhalefet olarak biz sadece doğruları göstermek ve önermekle yükümlüyüz ve bu görevi de sonuna kadar yerine getirmeye çalışıyoruz. Ancak bugün, artık iktidara güven kalmamıştır. Güvenin kalmadığı bir ortamda ve her an ve gün güven bozacak şekilde yapılan söylemlerle, artık bu ülkede kalmayan güvenle ekonominin doğru gitmesi, iyi gitmesi mümkün değildir. Bu saatten sonra doların tekrar bundan bir buçuk ay önceki seviyelerine yani 9'lara, 10'lara getirmeniz mümkün değildir. Ekonomi kötüye gidiyor, bunun tek müsebbibi de iktidar olarak sizlersiniz değerli arkadaşlar.