FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Başkanım, teşekkür ederim.

Tabii, benim söz isteğim yoktu ama madem, gene ben -madem İsmail Bey de oradan söyledi- birkaç şey söyleyeyim.

Cemal Bey yoktu burada ama ben kendisi buradayken de söylemek istedim: 25 Aralık 2020 tarihinde Merkez Bankasının buradaki sunumunda çok güzel bir konuşma yapmıştınız dövizle ilgili; vatandaşın aldığı dövizin döviz alınan o ülkeye karşı olan güvenini, itimadını göstereceğine dair. O konuşmanızı da ben saklıyorum. Şimdi, tabii, iktidarın şu anki uygulaması bununla tamamen ters. Yani şu anda vatandaşa "Yastık altındaki dövizleri çıkartın, dövize yatırım yapmayın." derken devletin, yüklü miktardaki projelerine, kamu-özel iş birliği projelerine dövizle ödeme yapması büyük bir tezatlık oluşturuyor; yani vatandaşa örnek olmamız gerekirken... Bunu defalarca Sayın Maliye Bakanına da sordum, şu anki Maliye Bakanına, 3 kez, tutanaklarda var, hatta Naci Ağbal'a da sordum "Bu projelerin Türk lirasına çevrilmesi düşünülüyor mu?" diye. Buna ait bir cevap maalesef almış değilim. Burada da yine, ben, iktidar mensubu olarak sizlere de bu soruyu yöneltmeyi bir görev biliyorum.

Tabii, çok ağır, sıkıntılı bir ekonomik dönemden geçiyoruz. Yani asıl problem sizlerin de belirttiği güven sorunu yani demek ki iktidara karşı bir güven problemi var. Bunun altında yatan en önemli faktörlerden biri de tabii adalete olan inancın yitirilmiş olması. Sonuç olarak, bu güveni nasıl kazanacağız? Belli ki kazanamıyoruz. Yani biraz önce de sıkıntılı bir tablodan geçtiğimizi "İnşallah kurtulacağız." diyerek belirtiyorsunuz ama bilimin ışığında, aklın ışığında gitmemiz gerekir ama bizi yönetenler devamlı dinî referanslarla buradan kurtulmaya çalışıyorlar ama bu da bir netice getirmeyecek sonuç itibarıyla. Sonuçta geleceğimiz nokta yine bilime dayanacak, bilim ne diyorsa onu yapmak durumundayız, sabah konuştuğum şeyi tekrarlamak durumundayız. Asıl sorumluluk burada iktidar partisi mensupları olarak sizlere düşüyor. Bu "ekonomik program" denilenin ne olduğu belli değil. Sayın Başkanımız da "Maliye Bakanını davet edelim, informel olarak bir toplantı yapalım." dedi ama benim önerim, formel bir toplantı olsun, tutanaklara geçsin, bizler de katılalım buraya. Bakalım bu program neymiş, nasılmış; eğer bizim de aklımıza yatarsa biz de elbette destekleyelim, sonuçta ülke olarak sıkıntı yaşıyoruz yani bu işin bir partisi yok demek ki. Sonuç olarak, burada bir sıkıntı var, millet olarak yaşıyoruz, bu yangını hep birlikte söndürmeye biz de yardımcı olalım. Ama bizim burada söylediğimiz şey şu: Akla, mantığa, bilime yatmıyor bu uygulananlar, uygulananlar yatmıyor. Bakın, bugün Sayın AKP Genel Başkanı açıklama yaptı yani diyor ki: "Efendim, Türk lirası mevduatlarını destekleyeceğiz." Yani dünyanın hiçbir yerinde yok böyle bir şey, hiçbir şey yok yani ve vatandaş devamlı hâlen dolara kaçıyor durmadan. Yani siz başka önlemler almak durumundasınız demek ki.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Sakıncası ne olabilir?

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Efendim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

ORHAN YEGİN (Ankara) - Bunun sakıncası ne olabilir mesela?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tamamladınız mı acaba?

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Dolara kaçmasını mı...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Hayır, hayır, Orhancığım, sakıncalı demiyorum, demek ki yanlış gidiyor bir şeyler, onu söylemek istiyorum.