CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar, değerli bürokratlar; öncelikle hepinizi ben de saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Bir torba yasa teklifi görüşmelerindeyiz. Düzenlemeler içerisinde önemli hükümler var, teklifler var; doğru, kabul ediyoruz ancak bu tekliflerin yani getirilmeye çalışılan birtakım düzenlemenin müsebbibinin de iktidar olduğunu unutmayalım. Burada bazı düzenlemeler yapılması ihtiyacı doğmuşsa eğer, bu düzenleme yapılması ihtiyacını doğuran husus, iktidarın bugüne kadarki yanlış uygulamış olduğu ekonomik yöntemlerdir yani ekonomideki başarısızlığıdır ve ekonomik anlamda, artık, ülkeyi getirdiği çıkmazın sonucudur.

Bu arada, AKP'li milletvekili arkadaşlarıma özellikle şunu söylemek istiyorum, bakın, son dönemlerde şöyle bir alışkanlıkları gelişti: Yani "Buraya önemli bir düzenleme getiriyoruz, buna teşekkür edin." Ya, Sayın Başkanının dediği gibi, böyle bir usul yok yani iktidar düzenleme getirmiş, biz teşekkür edelim! Bakın, değerli arkadaşlar, o düzenlemelerle ilgili tekliflerin hepsi zaten muhalefete, bizlere gelen istekler, talepler. Bizler de defalarca bu teklifleri, talepleri zaten gündeme taşıyoruz. Vatandaşımızın, çalışanın, emeklinin, çiftçinin, herkesin sorunlarının çözümü noktasında biz fikir üretiyoruz, çözüm önerileri sunuyoruz ama siz iktidar olarak "Sadece tek biz biliyoruz, sadece bizim doğrumuz geçerlidir." anlayışını sürdürdüğünüz için, bugüne kadar bizlerin önerilerini mümkün olduğunca dikkate almamaya ya da bizden kopyalama yöntemiyle daha sonra -birçok örneği olduğu gibi- kullanmaya çalışıyorsunuz. O nedenle, bir düzenleme getirildiğinde "Bize teşekkür edin..." Yok efendim! Yarattığınız kötü tablonun çözümünü niye biz teşekkür ederek karşılayalım? Esas siz bize teşekkür edeceksiniz çünkü vatandaşımızın yaşamış olduğu birçok sorunun çözümünü ülke gündemine getiren, taşıyan... Bugün öğrencinin, atanamayan öğretmenin, iş bekleyen teknikerin, emeklinin, herkesin sorunlarına çözüm bulma noktasında gündeme taşıyoruz ve çözümün ne şekilde olacağını anlatmaya çalışıyoruz. Şimdi, bu düzenlemede, değerli arkadaşlar, örneğin, müteahhitlerle ilgili maliyet farkı konusu... Ben buradan soruyorum: Eğer AKP iktidarının kötü ekonomi yönetimi olmasaydı, çok kısa bir süre içerisinde inşaat maliyetleri değil yüzde 50, yüzde 100'leri geçen bir şekilde artmasaydı, o ihaleler yapıldıktan sonra inşaat maliyetleri yani çimentoya gelen, demire gelen o zamlar olmasaydı bu madde gündeme gelecek miydi? Gelmeyecekti. Şimdi, siz kötü ekonomiyi yaratmışsınız, ülkeyi batırmışsınız, doları çıkarmışsınız, e, müteahhit tabii ki can çekişecek. Müteahhit bu anlamda haklı. Müteahhit size güvenerek iş almış, o günkü koşullarda teklif sunmuş, o günkü koşullara göre demiş ki: "Fiyatı ben bu rakamdan yaparsam hem işi bitiririm hem de para kazanırım." Ne bilsin bu tablonun yaratılacağını? Ha, ne bilsin derken aslında, basiretli bir tüccar olarak bunları da öngörebilmesi gerekirdi. Şimdi, siz yaratmışsınız böyle bir tabloyu. Efendim, değerlendirmeyle artış... Peki, ben size soruyorum, burada sadece, efendim, kamudan ihale almış ve çoğunluğu da yandaşınız olan müteahhitler ki -tırnak içinde söylüyorum- Anadolu'da da iş almış, kamuya iş yapmaya çalışan, kendi halinde olup aradan böyle kaçarak belki tesadüflerle de olsa iş alabilen müteahhitler de var; onları da aynı kefeye koymuyorum, onlar iş almış ve maalesef, sayenizde de batma noktasına gelmiş.

Peki, bir başka açılım daha yapalım burada. Özel iş alan müteahhitlerin durumu ne olacak? Onlar da iş almış, efendim, kat karşılığı inşaat işine girmiş, anlaşma yapmış, özel şahıslar arasında bir sözleşme yapılmış; o müteahhidin suçu ne? Şimdi o müteahhit batsın mı? Bunun gibi durumlar var. Yani bakın, bu madde yani yeniden fiyatların uyarlanması, ihalelerdeki uyarlama... Ben biliyorum ki birçok müteahhit bunun beklentisi içerisinde, ticaret ve sanayi odası üyesi birçok müteahhit bunu bekliyor ama tekrar söylüyorum, bu beklentinin yaratılmasının sebebi AKP iktidarıdır, sizin yarattığınız kötü yönetimdir.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Pandemiyi de biz yaptık değil mi?

CAVİT ARI (Antalya) - Şimdi, "döviz garantili mevduat" veya "döviz korumalı mevduat" diyoruz değerli arkadaşlar, burada da günlerdir konuşuluyor. Başlangıç tarihi olarak 21 Aralık alındı, peki, 20 Aralıkta ne oldu? 20 Aralıkta bu ülkede neler çevrildi, neler döndürüldü? Bunu niye anlatmıyorsunuz? Cumhuriyet Halk Partisi olarak, biz, 20 Aralık gecesi bu ülkede neler döndürüldü, neler yapıldı, kimler zengin edildi; bunlarla ilgili bir Meclis araştırması önergesi verdik, dedik ki:"20 Aralık günü dolar 18 liraya kadar tırmanırken tabiri caizse elindeki avucundaki üç beş kuruş parayla hiç olmazsa parasının dolar cinsinden veya döviz cinsinden karşılığını korumak amacıyla döviz almış olan vatandaşlarımız oldu." Peki, o gece yapılan operasyonlarla, bu dövizler 18 TL'den satılırken, 12-13 liraya düşünce kendi birikimleri bir anda eriyen vatandaşın suçu ne? Bunları niye mağdur ettiniz arkadaşlar? Bir gece operasyonuyla siz madem bu insanları, sade Türk vatandaşlarını mağdur ederken 18 TL'den satıp sonrasında yine yüklü miktarlarda bu dolarların alınma operasyonlarıyla ilgili sürecin yani birilerinin hızlı bir şekilde zengin edilme operasyonlarının araştırılmasıyla ilgili Cumhuriyet Halk Partisi Meclis araştırması önergesini niye reddettiniz? Gelin, önce onu araştıralım, bakalım bu ülkede kimler nasıl zengin oldu?

Şimdi, yine, doğal gazda kademeli fiyat uygulaması konusu. Mantıken doğru yani doğal gazda kademeli bir fiyat uygulaması olsun yani bir taraftan kullanımın, efendim, daha tasarruflu olmasına dönük olabileceğini savunuyoruz ama buradaki gelinen nokta yani yine bu, maddede esas temel gerekçe, çok yakın tarihten bu tarafa yani hem bu, komisyonda da yine karara bağlandığı şekliyle veya önceki alınan kararlarda da olduğu üzere, efendim, doğal gazda çok yüksek fiyat artışları yaşandı. Sanayide kullanılan doğal gaza, evlerde kullanılan doğal gaza yüksek miktarlarda zamlar yapıldı yani şimdi, bu zamların sebeplisi de yine sizsiniz değerli arkadaşlar. Yani kötü ne kadar iş varsa, iktidardaki arkadaşları dinliyoruz, "Efendim, yurt dışındaki gelişmeler." E, iyi bir şey olduğunda da "Biz yaptık." Yok öyle yağma arkadaşlar. Bu ülkede ne kadar kötü bir şey varsa sebeplisi iktidardır. İyi bir şeyler yok, olsaydı iyi bir şeyler de olduğunu söylerdik.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - İyi bir şeyler hep CHP'de, sizde(!)

CAVİT ARI (Antalya) - İşte, ülkeyi maalesef batma noktasına getirdiniz. E, şimdi...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - İyi bir şey, seneye gidiyorsunuz; bu, iyi bir şey.

CAVİT ARI (Antalya) - Evet, yani bu yılın en iyisi sanki o.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Daha çok beklersiniz, yirmi yıldır bekliyorsunuz. Yirmi yıl beklediniz, daha çok beklersiniz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Güle güle.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Çok bekletmeyin o zaman, hemen gidin.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Hadi yolunuz açık olsun.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - CHP'yi sen mi kurtaracaksın?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bazılarınız mahkemenin önünde olacak.

CAVİT ARI (Antalya) - Şimdi, arkadaşlar, bakın, sizin yani bu ülkede yaşanılanlarla ilgili yarattığınız bu tablonun bugün vatandaş acı reçetesini yaşıyor zaten, hiç burada hikâye anlatmanıza gerek yok. Gidin, şöyle sokakta insanlar markete girmeye neredeyse çekinir oldu. Arkadaşlar, siz nerede yaşıyorsunuz ya?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, Sayın Arı, tamamlar mısınız lütfen.

CAVİT ARI (Antalya) - Bir markete girin ve çıkın bakalım, cebinizde... Ha, sizin tuzunuz kuru olabilir ama kardeşim, orta gelirli bir vatandaşımızın bugün yaşadığı... Yani alınan, satılan her şeyin fiyatları ciddi oranda yükselmiştir, elektriğinden benzinine kadar. Ya, şurada ekim ayında dolar 9 liraydı, bugün 13,75 TL değerli arkadaşlar, 20 Aralıkta da 18 TL. Toplumsal algı operasyonları sizlerin yüzde 95 seviyelerinde sahip olduğunuz o genel yazılı ve görsel medya sayesinde çok güzel bir algı operasyonu yaptığınızı biliyoruz.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Dolara çok güvenmişsiniz.

CAVİT ARI (Antalya) - Ben buradan bizi, sesimizi duyabilecek olan vatandaşlarımıza şunu söylemek isterim: Değerli arkadaşlar, bu ülkede dolar 18 liradan 11 liraya, 12 liraya, 13 liraya, bugün olduğu gibi 13,8 liraya düşmedi.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, Sayın Arı, teşekkür ediyorum.

Lütfen tamamlar mısınız...

CAVİT ARI (Antalya) - Bakın, bu ülkede dolar biz bu Komisyonda ilk bütçe görüşmesini yaptığımız 20 Ekim tarihinde 9,3 TL'ydi yani 20 Ekimden bugüne dolar 9,3 TL'den 13,8 TL'ye çıkarılmıştır. Bunu çıkaran da bu beceriksizliği gösteren de AKP iktidarıdır.

Teşekkür ediyorum.