CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; getirilmeye çalışılan bu düzenleme AKP iktidarının ekonomik anlamda iflasının açık ilanıdır. Açıkça "Artık biz ekonomiyi kötü hâle düşürdük, tabiri caizse iflas ettik, ülkeyi batırma noktasına geldik ve hemen hemen bütün sektörleri de içinden çıkılmaz zor bir duruma soktuk." ibaresinin resmî ilanı bu maddedir.

Şimdi, değerli arkadaşlar, bakın, daha yakın bir tarihte bu ülkede demir 3 TL'ydi yani tonu 3 bin TL'ydi. Bugün kaç para Cemal Bey? Bugün 13 TL, bakın, 13 TL; altı ay içerisinde 4 kat artmış. Çimento 120 TL'den 5 kat artmış, 600 TL'ye çıkmış. İnşaatta kullanılan diğer malzemelerin hemen hemen yaklaşık maliyetleri yakın tarihte, yani şu altı aylık süreç içerisinde yüzde 100 veya yüzde 150 seviyelerinde artmış durumda. Hemen hemen bütün ürünlerde aynı artış oranlarını yaşadık, yaşıyoruz; her fırsatta dile getiriyoruz. İşte, 180 TL olan unun torbasının, çuvalının 360-370 TL'ye kadar çıktığından mı bahsedelim yoksa daha üç ay öncesinde benzinin 8-9 TL'den bugün 12 TL'ye kadar yükseldiğinden mi? Yani vatandaşlarımız zaten bu rakamların hepsini tek tek biliyor. Neyin hangi rakamdan nereye kadar yükseldiğinin vatandaşımız farkında.

Şimdi, sosyal devlet ilkesi çerçevesinde bu ani artışlardan, aşırı enflasyondan, fiyat farklarından toplumun her kesimi kendine göre etkilendi, zarar gördü yani her kesim mağdur. Çiftçimizi söylemeye gerek yok, perişan vaziyette. Gübre fiyatları, çuvalı 100 TL'den 600 TL'ye çıkan gübre var; tohumlar yine ona keza. Bugün tarlasına gübre atamayacak olan çiftçimiz, ekim dikim yapamayacak olan çiftçimiz, ekse de gübre atamayacak olan çiftçimiz var; bunları yaşıyoruz.

Ancak özelde bu kanun teklifi anlamında görüşlerimizi ifade etmek gerekir ise: Şimdi, burada, gerçekten müteahhitler de büyük sıkıntı içerisinde. Tekrar ediyorum: Müteahhitlerin de bugün bu sıkıntıyı yaşamasının müsebbibi AKP iktidarıdır, AKP'nin kötü ekonomi yönetimidir. Bununla beraber, bu müteahhitler de gerçekten bu sürecin böyle devam etmesiyle birlikte büyük de sıkıntı yaşıyor, bunu da kabul etmek lazım.

Şimdi, burada 1/7/2021 ile 31/12/2021 tarihleri arasında yapılmış olan hak edişlere yeniden değerlendirmeyle bir anlamda destekleme düşünülmekte. Evet, müteahhitler gerçekten buna ihtiyacı olan bir durumdalar çünkü bugün Türkiye'de yaklaşık 70-80 bin civarında müteahhitlik işi yapan ve kamudan iş alan bir kesim var. Bunun 5 tanesi ayrıcalıklı kesim, devletten ciddi şekilde ihaleler almakta ancak önemli bir kesim de kendi hâliyle ayakta durmaya çalışan bir kesim. Şimdi, yeniden değerlendirme yapılmadığı takdirde müteahhitlerin büyük çoğunluğu gerçekten batma noktasına gelecek, maalesef tablo onu gösteriyor. Ancak ifade edilmeye çalışılan oranla gerçekçi bir değerlendirme yapılmazsa bunun belki de sadece 30 bin civarı müteahhit ayakta kalabilecek, onların da büyük çoğunluğu kendi öz sermayelerini tüketmek zorunda kalacak ve işleri bitirdiği takdirde de belki işin sonunda bırakın kâr elde etmeyi iflasla karşı karşıya kalmış olacak. Bunun yanı sıra da yine sektörde yaklaşık 200 iş alanıyla iş yapan bir sektör olduğu için de borçlarını ödeyemediği takdirde bu bağlı sektörler de yine aynı şekilde zarar görecek, iflas noktasına gelecek ve yine belki de 600-700 bin civarında çalışan işsiz kalacak. Yani böyle de bir tablo var, yani iki tarafı da sıkıntılı bir durumla karşı karşıyayız.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son cümlenizi alalım, buyurun.

CAVİT ARI (Antalya) - Bitiriyorum Başkanım.

Yani gerçekten burada işlerin yeniden ihaleye verme süreci yaşanması hâlinde de başka bir zarar söz konusu; hakkaniyete uygun bir değerlendirme yapılmaya ihtiyaç olduğu gözüküyor.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum.

CAVİT ARI (Antalya) - Bir dakika Başkanım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bitti süreniz.

CAVİT ARI (Antalya) - Ancak, şöyle çok önemli bir konu da var: Bakın, Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre ihaleye tabi olan belediyelerin durumu ne olacak? İl özel idarelerin durumu ne olacak? Şimdi, siz, yeniden değerlendirmeyle müteahhitler için rakamların yeniden arttırılmasına bir taraftan destek sağlarken aynı şekilde belediyelere ve il özel idarelerine de bu ödemek zorunda kaldığı miktarlar yönünden destek vermediğimiz takdirde -zaten kıt imkânlarla neredeyse son dönemi bitirmek zorundalar- belediyeler açısından ciddi bir mağduriyet yaşanacaktır. Bu konuda da belediyelere özel bir destek sağlamak zorundadır diyorum.