KOMİSYON KONUŞMASI

CAVİT ARI (Antalya) - Sayın Başkanım, 20 Aralık tarihine kadar bu ülkede yaşananları hepimiz biliyoruz. Daha bir ay bile olmadı, dolar 18 TL'ye çıktı, kaldı ki dolar Ekimin 20'sinde 9,30 TL'ydi, öncesini saymıyorum. 20 Ekimde, ilk bütçe görüşmelerinin Komisyonda başladığı tarihte 9,30 TL ve 20 Aralığa gelinceye kadar da 18 TL'ye çıktı yani ne demek? 2 katı artmış. Siz de büyük bir savrulmuşluk, ne yapacağınızı bilememek ve yaşanan büyük kaos sonrasında alelacele alınmış bir kararla döviz hesaplarına bir anlamda garanti sağlamış bulunmaktasınız. 20 Aralık sorusunu tekrar buradan soruyorum: 20 Aralıkta bu ülkede ne oldu? 20 Aralık günü yüksek miktarlarda dövizden kâr elde edenler kimler? Bu konuda Cumhuriyet Halk Partisinin vermiş olduğu araştırma önergesini Mecliste reddettiniz. Neden reddettiniz? Gerçeklerin ortaya çıkmasından neden korktunuz? Önce bunların ortaya konması gerekir.

Şimdi, dövizdeki bu durdurulamayan yükselişle beraber, bu savrulmuşlukla beraber alelacele bir karar alındı: İşte, 21/12/2021 tarihi ile 31/12/2022 tarihleri arasında açılan TL vadeli mevduat ve hesapların dolar karşılığında garanti altına alınması. Dolar geriye doğru düştü. Tabii, bu arada o günkü koşullara göre hareket edip de dolar alan çok sayıda vatandaşımız da bir anlamda bu yaratılan süreçle mağdur oldu yani aldığı dolarlar hemen ertesi gün düştü ve zarar etmiş vaziyette. Biraz önce Anayasa'ya aykırılıkla ilgili ifadelerde bulunuldu, ben de onu aynı şekilde destekliyorum.

Şimdi bu getirdiğiniz torba yasaya şöyle bir dikkat edersek; bakın, iktidar tarafından mağdur edilmiş olan kesimlerin büyük ölçüde zararlarını telafi etmeye dönük çabalar, işte biraz önce müteahhitlerle ilgili olduğu gibi. Şimdi, bakın, burada da hesapları sözde dolar karşılığında garanti altına almaya çalışarak dövize müdahale edilmeye çalışıldı ancak şu an yine yükselmekte. Bu işin sonunun ne olacağı belli değil; bakın, sonucu belli olmayan bir adım attınız, bu adım sonrasında belki de ülkeyi daha büyük zararlara sokacaksınız. Eğer bu düzenlemeden dolayı ülkemizin, hazinemizin yani hepimizin vergileriyle oluşan o maliye hazinemizin daha büyük zarar görmesi hâlinde -buradan söylüyorum- tüm sorumluluk iktidarındır. Bunun faturası hem siyasi faturası hem de kamusal zarar yönüyle sizindir çünkü bu, ucu açık, öngörülemeyen bir düzenlemedir, yarın ne olacağı belli değil. O nedenle, sadece günü kurtarmaya dönük bir çabadır ve yarın ne olacağı, ne getireceği belli olmayan bir uygulamayı bugün yapmaya çalışmaktasınız.

Bakın, yine bu düzenleme içerisinde "Nihai hesap açma tarihini öne çekmeye veya 31/12/2023 tarihine kadar uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir." Burada da ucu açık yetkileri yine Sayın Cumhurbaşkanına veya Cumhurbaşkanlığı makamına vermekteyiz yani böyle belirsiz düzenlemeleri kabul etmeye çalışıyorsunuz. İşte bunların hepsi belirsizlik içermektedir.

Bu yapmış olduğunuz sadece -tekrar etmek gerekirse- hazineye yük bindirmekten ve belli kişilerin korunmasından başka bir şey değildir diyorum, teşekkür ediyorum.