ALİ KEVEN (Yozgat) - Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Görüşülmekte olan (2/4056) esas numaralı Kanun Teklifi'nin 1'inci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli Komisyon üyeleri; öğretmenlik mesleğiyle ilgili tüm hususların bu kanun teklifinde düzenlenmesi gerekirken sadece atamalar ve kariyer basamakları düzenlenmiştir; yasa teklifi, maalesef, bu alana sıkıştırılmıştır. Öğretmenlerin yetiştirilmesinin, atanmalarının, yer değiştirmelerinin, mesleki gelişmelerinin, denetim ve disiplin süreçlerinin, mali ve sosyal tüm özlük haklarının bu kanun teklifiyle düzenlenmesi gerekmektedir; aksi hâlde, bu teklife "Öğretmenlik Meslek Kanunu Teklifi" demek doğru olmayacaktır. Öğretmenliği sadece atanma ve kariyer basamaklarına indirgeyen bu teklifin mevcut hâliyle kabul edilmesi maalesef doğru değildir. Yani, sevgili Komisyon üyeleri, bu yasa teklifi baştan açık ve net değildir; dolayısıyla, ülkemiz için önemli olan bu yasa eksik olarak doğmaktadır.

Bu yasa teklifinde öğretmen atamaları yoktur, öğretmenin özlük hakları yoktur. Ne vardır? Aday öğretmen, artı öğretmen, artı uzman öğretmen, artı başöğretmen ve 3600 ek gösterge vardır. Özel okullarda çalışan öğretmenler ise hiç yoktur maalesef. Dolayısıyla, eğitim paydaşlarının içerisinde yer almadığı bu yasaya "evet" demiyoruz. Bu yasaya öğretmenlik meslek kanunu demiyoruz, bilesiniz.

Şimdi, sevgili Komisyon üyeleri, bir basit örnek vermek istiyorum: 1 milyon 250 bin öğretmeni kapsayan yasa maalesef 14 maddeyi kapsıyor ama ülkemizde 22 bin hâkim ve savcı var, onların 124 maddesi var; Türk Tabipler Birliğinin 2020 göstergesine göre Türkiye'de 170 bin doktor ve hekimimiz var, onların Tabipler Birliği Kanunu 66 madde. Bu tablo, öğretmene ve eğitime bakışın bir göstergesi olsa gerek diyorum.

Yasanın ayrıntılarına girmeden geneli üzerinde görüşlerimi beyan ettim.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.