SERKAN TOPAL (Hatay) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Anayasa'nın 55'inci maddesine göre "Ücret emeğin karşılığıdır." ilkesine ve devamında yer alan "Devlet, çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlardan yararlanmaları için gerekli tedbirleri alır." biçimindeki fıkraya da aykırıdır.

Şimdi, Sayın Kaboğlu'nun demek istediği şey, özel bir ihtisas mesleğidir ama yine de bu 43'üncü maddesine göre de şeydir.

Şimdi, bakın, değerli arkadaşlar, biz sabaha kadar isterseniz devam edelim, eksiklikleri dile getirelim ama gördüğümüz kadarıyla ve anladığımız kadarıyla da siz öğretmen arkadaşlarımızın bu eksikliklerini gidermeme konusunda herhâlde bir şey yapmayacaksınız. Yapmayacak mısınız? Biz de sabaha kadar burada konuşmaya devam edeceğiz, onların sorunlarını dile getirmeye devam edeceğiz. Mesela bir öğretmen arkadaşımızın bir sorununu burada dile getireyim, hazır her maddede konuşacağız. Anne Kastamonu'da, baba Gaziantep'te, büyükanne ve büyükbaba Amasya'da, çocuklar Amasya'da. Şimdi, bu aileyi biz nasıl bir araya getireceğiz? Bununla ilgili bir madde yok. Sayın Cumhurbaşkanı bununla ilgili "Halledeceğiz, çözeceğiz." diyor ama Komisyon üyeleri çözmüyor. Niye çözmüyorsunuz arkadaşlar? Bakın, öğretmen arkadaşlarımız buradalar. Vallahi de billahi de siyaset yapmıyorum. Arkadaşların sorunlarını çözelim... Sizler bir iki madde getirin ya, bir iki madde diyoruz ya, bir, iki, üç maddede bir değişiklik yapın, biz de size teşekkür edelim.

Şimdi, kendi arkadaşlarınız diyor ya... Bakın, ben şeyleri de getirdim. Mesela, 2003 yılında... Biz neden başarısız oluyoruz, biliyor musunuz? Çünkü gerçekten eğitime pek fazla, gereken desteği, önemi vermiyoruz. 2003 yılında okuma becerilerinde biz PISA sonuçlarına göre 35'inci sıradaymışız.

KAMİL AYDIN (Erzurum) - 2018 nasıl?

SERKAN TOPAL (Hatay) - 2018'de 40'ıncı sıraya gerilemişiz, gerilemişiz. Mesela, matematikte 35'inci sıradayız, 2018'de 42'nci sıraya gerilemişiz.

NAZIM MAVİŞ (Sinop) - Serkan Bey...

BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Sonra söz vereyim, tamam, açıklarsınız.

SERKAN TOPAL (Hatay) - Birinde 72, birinde 79 ülke. Ya, gerilemişiz.

Şimdi, bakın, başarı düşmüş tabii ki. Şimdi, ben bunu söylerken üzülüyorum, üzülmüyor değilim yani hani ben bunu samimi söylüyorum yani hani üzülerek söylüyorum. Bakın, çok basit bir şey söyleyeceğim.

YAŞAR KARADAĞ (Iğdır) - Onu da mı yükseltseydi.

SERKAN TOPAL (Hatay) - Oraya da girerim.

Şimdi, çok basit bir soru arkadaşlar: Çin, İngiltere, Amerika pandemi sürecinde aşıyı buldu, bizim Turkovac ne oldu?

YAŞAR KARADAĞ (Iğdır) - Serkan Bey, konuşmak için mi konuşuyorsunuz?

SERKAN TOPAL (Hatay) - Efendim?

YAŞAR KARADAĞ (Iğdır) - Konuşmak için mi konuşuyorsunuz?

SERKAN TOPAL (Hatay) - Hayır hayır konuşmak için konuşmuyorum; belki siz ikna olursunuz, belki bir iki maddede öğretmen arkadaşlarımızın o eksikliklerini dile getirip "Tamam." dersiniz. Hani, başta dediniz ya "Uzlaşma, beraber yapalım, eksiklikleri beraber giderelim." Ya, tamam, siz de yapın...