CEYHUN İRGİL (Bursa) - Sayın Başkan, değerli üyeler; ben de hepinizi selamlıyorum. Gerçi özgeçmişler dağıtıldığı için biraz zaman kaybı gibi, zaten okuyoruz, okuyabiliyoruz. O yüzden ben uzunca bir şeyden bahsetmeyeceğim.

50 yaşındayım. Eğitim ve kültür alanında birçok yerde çalıştım, özgeçmişte de görebilirsiniz. Ben de diğer hocalarım gibi tıp doktoruyum ve özellikle kanser cerrahisi alanında ve genel cerrahi alanında çalışıyorum, çalıştım. Ama daha çok ağırlıklı alanım kültür alanlarıydı. Birçok sivil toplum örgütünde çalıştığımız gibi, bizim buradaki olma nedenimiz, eğitimin çok önemli olduğunu ve kültür hayatının toplumu gelecekte de etkileyeceğini düşünüyoruz. Biz de bu Komisyondan o ağırlıkta, o olgunlukta bir sonuç ve çalışma bekliyoruz ve onun umuduyla, hayaliyle geldik. Gördüğüm kadarıyla zaten çoğu insan üniversiteden. Bizim de eğitimle olan bağımız da... Ben de üniversitede öğretim görevlisi olarak görev yapmıştım, bulunmuştum. Çoğu arkadaşımız da rektörlük yapmışlar. Eğer akılla, mantıkla, izanla çalışılırsa memleket için iyi şeyler çıkacaktır diye umuyorum.

Ben atanmamış bir üye değilim, direkt, doğrudan ön seçimden çıkıp geldim. O yüzden bundan sonra da rektörlerin, birinci sıradakilerin hiç olmazsa atanmasını öneriyorum. Yoksa hepsi böyle Millî Eğitim Komisyonuna, gördüğünüz gibi, bir şekilde geliyorlar.

O yüzden bütün Komisyona başarılar diliyorum, kolay gelsin.

BAŞKAN - Yani belki bir katkı olur. "Atanmamışlar" denilince ben, tabii, ayrıntıya girmedim. Ben de rektörken görevden alınanlardan biriyim, 28 Şubat sürecinin görevden aldığı.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Tabii, tabii, yararı yok yani. Yani antidemokratik uygulamaların bir faydası yok, eninde sonunda gene geliyorlar.