| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Özbekistan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Savunma Sanayii Alanında İş Birliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi (2/3981) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 17 .02.2022 |
OĞUZ KAAN SALICI (İstanbul) - Sayın Başkan, tekrara düşmemek açısından daha önce sorulan bazı soruları tekrar etmeyeceğim fakat Sayın Kaymakcı konuşmasında, savunma sanayisindeki yerlilik oranının yüzde 80'e ulaştığını ifade etti. Uzun zamandır, savunma sanayisindeki yerlilik oranıyla ilgili bir oran verilmemişti. Ne zaman ulaştık yüzde 80'e ya da ne kadar zaman içinde yani bu aşama nereden nereye geldi? Onunla ilgili kısa bir bilgilendirme yaparlarsa memnun olurum.
Bir de bu şeyle ilgili... Yani silah satışı, tabii, stratejik bir tercih, bunu herhangi bir ihracat işlemi gibi ele almak doğru bir şey olmaz çünkü siyaseten sonuçları oluyor. Gerek silah satışında gerek dış politika yapım aşamasında, ben şu anda, Parlamentoda yürüyen sistemin, aslında Dışişleri Bakanlığının bu işin başında olması gerektiği, temel karar mekanizmalarını yönetmesi gerektiği sistemin uzun zamandan beri yürümediği kanaatindeyim. Bir dış politikamız var tabii ki "Dış politikamız, yok." anlamında söylemiyorum. Dış politikamız var ama dış politikamız; kamuoyunda, STK'lerde, düşünce kuruluşlarında, Parlamentoda, Genel Kurulda, bu Komisyonda yani Dışişleri Komisyonunda, Bakanlıkta konuşulan, tartışılan bir politika olmaktan uzun zaman önce uzaklaşmış durumda, dar bir çerçevede konuşuluyor. Millî Güvenlik Kurulunu da bunu ekleyebiliriz çünkü Millî Güvenlik Kurulunun da bu tür konuşulur, konuşulması normaldir. Dolayısıyla bir ülkeye -yani mevzubahis olan Özbekistan değil, herhangi bir ülkeye- silah satıyor olmak önemli bir karar. Bu kararın oluşum aşamasında da dış politikada son zamanlarda yaşamış olduğumuz zikzakların ortadan kaldırılması ve değerler üzerinden yürüyen bir dış politikaya, tutarlı bir dış politikaya sahip olabilmemiz açısından da Türkiye'de dış politika yapım aşamasının ciddi şekilde hasar gördüğünü, yürümediğini, bizim de burada çok etkili olamadığımızı yani Dışişleri Komisyonu üyeleri olarak dış politikanın oluşumuna katkı sunmak açısından çok etkili olamadığımızı da vurgulamak istedim.
Teşekkür ederim.