AHMET VEHBİ BAKIRLIOĞLU (Manisa) - Şimdi, bu madde 1'de "Nükleer Düzenleme Kurumunun yetki ve sorumlulukları ile nükleer zararlar hakkındaki hukuki sorumluluk rejiminin belirlenmesi, kanunun amacı olarak düzenlenmiştir." ibaresi bulunmakta.

Ben de burada bir iki tane soru sormak istiyorum. Mesela, Nükleer Düzenleme Kurumunun merkezi neresidir? Bu kanun teklifi metninde öyle bir ibare yok.

Önceki, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği 702 numaralı Kanun Hükmünde Kararname'de bu Nükleer Düzenleme Kurumunun merkezinin Ankara olduğu söyleniyor fakat bizim elimizdeki kanun teklifi metninde böyle bir şey, böyle bir ibare yok. Olması gerekmez mi?

Peki, bu Nükleer Düzenleme Kurumunun yapısı nedir yani organları nedir? Yani buradaki, bir önceki 702 no.lu Kanun Hükmünde Kararname'de bir kurul ve başkanlıktan oluştuğu söylenmekte fakat bu metinde böyle bir ibare yok.

Kurul kaç kişiden oluşmaktadır? Bu kurulların ataması ne şekilde yapılmaktadır ve bunlar ne şekilde göreve başlarlar? Bu konuda, elimizdeki kanun teklifi metninde herhangi bir ibare yok.

Mesela, bu 702 no.lu Kanun Hükmünde Kararname'de "Hiçbir organ, merci, kurumun kararlarını etkileyecek, etkilemek amacıyla talimat veremez." deniliyor yani bu denetleyici ve düzenleyici otoritenin bağımsızlığına atıf yapıyor ama elimizdeki kanun teklifi metninde buna ait herhangi bir şey yok.

Kuruma ihdas edilen kadro sayısı nedir, kaç tane personeli vardır?

Bunlar kanun teklifi metninde bulunmamakta.

Yani burada, söz konusu kanun teklifinin 1'inci maddesinde Nükleer Düzenleme Kurumunun kuruluş, görev ve yetkileri, çalışma usul ve esasları düzenlemelerine ilişkin yer verilmediğini görmekteyiz. Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği 702 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin ilk maddesinde teşkilat, görev, personel özlük hakları, muafiyetlere ilişkin usul ve esaslar yer almışken getirilen teklifte bu alanlar çıkartılmıştır. Bu durum, Nükleer Düzenleme Kurumunun kuruluş, görev, yetki ve çalışma usul ve esaslarının, bu teklif kanunlaşıp yürürlüğe girdiğinde ya da buna yakın bir zamanda çıkarılacak bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleneceğini bizlere göstermektedir. Oysa yasama organı bu alanı yeni bir kanunla düzenlerken bu alanı düzenleyecek ve denetleyecek kurumu da kurabilirdik biz burada. Bu, daha bütüncül bir düzenleme yapılmasını elverişli hâle getirirdi. Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle siyasi otoriteden bağımsız kalabilecek, düzenleme ve denetleme yapabilecek bağımsız bir kurum kurmanın zorlukları ise ortadadır. Ayrıca bu tür bir kurumun Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle kurulup kurulamayacağı konusu da tartışmalıdır. Nükleer enerjiye ilişkin faaliyetlerin bağımsız bir düzenleyici ve denetleyici kurum tarafından düzenlenip denetlenmesi ulusal ve uluslararası güvenilirlik açısından elzemdir. Bağımsız idari otorite olarak düzenleyici ve denetleyici kurumların özel bir kanunla kurulması onu yürütmeden bağımsız kılabilirdi diyorum.

Teşekkür ediyorum.