| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Çorum Milletvekili Oğuzhan Kaya ve 87 Milletvekilinin, Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi (2/4222) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 28 .02.2022 |
ALİ KENANOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, teklifin 9'uncu maddesinde radyoaktif atıklar ve kullanılmış yakıtlara ilişkin çalışanların, halkın, çevrenin ve gelecek nesillerin radyolojik tehlikelere karşı korunmasını teminen güvenlik ilkeleri esas alınarak uygun tedbirlerin alınması için genel ilkeler ile ülkemiz dışında yürütülen bir faaliyet sırasında ortaya çıkmış olan radyoaktif atıkların ülkemize girişinin yasaklanmasına ve bu kuralın istisnalarına yer verilmektedir.
Nükleer santrallerin açığa çıkardığı atıklar hiçbir şekilde ortadan kaldırılamıyor. Bu atıklar on binlerce yıl boyunca aktif kalıyorlar, radyasyon yaymaya devam ediyorlar. Yetkililer açıklayamadıkları bu sorun karşısında yer yer birtakım yalanlara sığınmaya çalışıyorlar. Bu atıkların sanayide kullanıldığı ya da bu sorunu çözecek teknolojinin geliştirildiği söyleniyor. Madem bu atıklar bu kadar işe yarıyor, neden gelişmiş ülkeler bu atıkları geri ülkelere satmaya çalışıyorlar?
Nükleer çağın başlangıcından yetmiş yıldan daha uzun bir süre geçmiş olmasına rağmen, bugüne kadar, hiçbir ülke nükleer atıkların nihai depolanması konusunda toplum tarafından kabul gören kalıcı bir çözüm getirmeyi başaramadı. Nükleer reaktörlerden çıkan tüm atıklar, başlangıçtan bugüne kadar geçici depolarda bekletilmekte. Örneğin, Akkuyu'dan çıkacak atıkların on yıl süreyle reaktör yanındaki havuzlarda bekletileceği, daha sonra yeniden işlemeye tabi tutulmak için Rusya'ya gönderileceği beyan edilmektedir. Bu atıkların Çanakkale ve İstanbul Boğazlarından geçişi büyük bir risk taşımakta ve mevcut durumda bu geçiş olası risksiz olarak mümkün gözükmemektedir.
Nükleer atık sadece kullanılmış nükleer yakıt çubukları değildir. Düşük, orta, yüksek seviyelerde olmak üzere nükleer santrallerde kullanılan işçi tulumları, eldivenler, santralde kullanılan ekipman ve malzemeler vesaire nükleer atıktır. Sadece kullanılmış yakıt çubuklarının belki Rusya'ya götürüleceğinden bahsediliyor, diğer atıkların ne olacağı belirtilmiyor. Bu kategorideki atıkların ülkemizde kalacağı ise kimi yetkililer tarafından ifade ediliyor. Yine ÇED raporunda "Kullanılmış yakıt, NGS ünitelerinin reaktör korunak binası içerisindeki yakıt havuzlarında bozunma ısısının taşımaya uygun değerlere düşmesi için gereken zamana kadar süren bir depolama süresinin ardından sahada ara depolama için kullanılmış yakıt deposu (SFS)'na ya da Rusya'daki depoya taşınacaktır." denilmekte. Buradan da kullanılmış yakıt çubuklarının yıllarca ülkemizde kalacağı, belki de Rusya'ya hiç taşınmayacağı ihtimal dâhilinde gözüküyor. ÇED raporunda yüzlerce belirsiz konu ve eksiklik bulunmasına, sahte imzalara, halkın katılımının sağlanmamış olmasına, açılan iptal davaları, temyiz süreçlerine rağmen 1/12/2014 tarihinde "ÇED Olumlu" kararı verilmiştir. İkincil nükleer atıkların depolanması ve bertarafıyla ilgili TAEK'in bir yönetmeliği bulunuyor ama bu tür atıkların geçici, kalıcı depolanması ve bertarafıyla ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığının herhangi bir çalışması yok. Bu konuda hem yetki karmaşası hem de duruma hazırlıksız yakalanmanın verdiği iş bilmezlik ortada. Nükleer santralin nasıl yapılacağı, etrafındaki yerleşimlerin konumu, atıkların durumu ve geçici depolanması gibi konularda hâlâ cevaplanmamış sorular bulunmaktadır. Bu nedenle de maddenin tekliften çıkartılmasını öneriyoruz.