ERHAN USTA (Samsun) - Başlatın, zaten bitireceğim, keyfi kalmadı.

Ticaret hadleri... Bakın, 2008'den beri Türkiye'de ticaret hadleri 100'ün altında arkadaşlar. Şimdi, bunu ben söylersem ne olduğunu şey yapmasın.

Bakın, TÜİK'ten okuyacağım sadece. TÜİK ne diyor biliyor musunuz? TÜİK'in metaverisine girerseniz, orada bunu görürsünüz. "Dış ticaret hadleri: İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine oranlanmasıyla elde edilir. Dış ticaret haddinin 100'ün üzerinde bulunması; dış ticarete konu malların baz yılına göre pahalıya satılıp ucuza satın alındığı için ihraç eden ülke lehine bir durum söz konusudur -100'ün üzerinde olursa- tersi durumda da ülke aleyhine bir durum vardır." Şu anda biz ne yapıyoruz demek ki bu tanıma göre? Ucuza satıp pahalıya alıyoruz ve ülke aleyhine bir durum var. Hele hele bunun en fazla arttığı dönem, arkadaşlar, bakın, işte şu şimdi "rekabetçi kur" dediğiniz dönem, görüyor musunuz dış ticaret haddi nasıl değişiyor? İstirham ediyorum, bu konuları biraz inceleyin, incelettirin arkadaşlarınıza; bunlar önemli meseleler, bunları bilmeden öyle bakkal hesabıyla, tamam mı, "İhracat şu kadar geldi, bu kadar geldi"yle yazık edersiniz bu ülkeye. Siz gidersiniz. Sizden öncekileri de gördük, geçen seneki bakana da anlattım yani anlatabildim mi?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Normal süreniz dolmuştur, iki dakika ek süre veriyorum, tamamlayınız lütfen.

ERHAN USTA (Samsun) - Şimdi, sanayinin imalat sanayisi içerisinde ihracat yapısıyla yüksek teknolojilerin payı 3,4.

Şimdi, 2002'sinin... Artık bütün kurumlar laçkalaştığı için, bakın, benim o yirmi altı buçuk yılımı verdiğim kurumda 2002'yle mukayese ederek koyardık. 2002'si 6,2'dir bu yüksek teknoloji ürünlerin payı, tamam mı, şimdi orada 2002'yi koymamışlar, 2006'dan başlatmışlar; 3,5; 3,9 3,5; 3,6; 3,4. Ama nereye geliyor? Ha, ithalatta ne payınız? İthalatta pay yüzde 13, arkadaşlar, yüksek teknolojide, işte, sıkıntı burada, bunu çözmeniz lazım. Buna ilişkin bir şey yaptınız mı, bana onu söyleyin.

İmalat sanayi yapısal dönüşüm göstergesi, tablo 2.5. Bak, burada 2002'den veriyor. Ya, kurumları bu hâle getirdiniz ya. 2002'den veriyor. Niye 2002'den veriyor? Çünkü 2002'si kötü. İhracat birim miktar değeri 0,87 kuruş, kilogram başına, şimdi, 2019, artık uzmanlıkta zayıfladığı için -2019'dan 1,13 koymuş- hani 0,87'ye göre iyi ya, biraz kilo başına ihracatımızın değeri artmış diye bakıyor oradaki arkadaşımız ama doları reelleştirmesi gerektiğini unutuyor. Reelleştirdiğiniz zaman çünkü dolarda da bir enflasyon var. 2002'de 0,87 kuruş olan kilogram başına ihracat Amerikan dolarını reelleştirdiğimiz zaman 2019 yılında -burası 2019 verdiği için söylüyorum- 0,80'e düşüyor, 80 sente düşüyor, 87 sentten 80 sente düşüyor arkadaşlar. Dolayısıyla yani bana eğer burada, Sayın Bakan, "Yapısal cari denge hesabımız var, biz yapısal cari dengeyi hesap ettik. Dinamiklerine baktık cari dengenin, şunlar, şunlar oldu. Bizim cari dengemiz düzeliyor." deseniz, öpüp başımızın üzerine koyarız. Ve şu anda size son olarak da soruyorum. Yapısal cari denge hesabınız var mı? Türkiye'nin ithalat bağımlılık oranı nedir? Mesela buna ilişkin bir şey söyleyin, deyin ki: "2002'de ithalat bağımlılık oranı çok yüksekti, biz Türkiye'yi şöyle yönettik, böyle yaptık, ihracatı şöyle, ithalatı böyle yaptık ithalat bağımlılık oranın da..." Bunu Merkez Bankası Başkanına Durmuş Bey sordu, Merkez Bankası ihracatın ithalatı karşılama oranı olarak algıladı. Yani Merkez Bankası Başkanı "ithalat bağımlılık oranı" diye bir kavram hiç duymamış. İhracatın ithalatı...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Erhan Bey, ek süreniz de dolmuştur, bir iki cümleyle bağlarsanız sevinirim.

ERHAN USTA (Samsun) - Bitiriyorum.

Dolayısıyla, ben bütün bunlara rağmen... Yani bu strateji, strateji değil. Zaten bu zorunluluktan doğmuş bir şey ama bunu kabul edip bu ülkeyi daha fazla mahvetmeyin. Kura, mutlak surette istikrar kazandırmak durumundasınız. Biz ihracatın artmasını istiyoruz ancak kur artışından gelecek ihracatlar -aha, göreceğiz, yaşayacağız- üç beş ay ömrü olur, ondan sonra bir ömrü olmaz ve bu ülkeye zarar verirsiniz, milleti daha fazla fakirleştirirsiniz.

Bütçenizin her şeye rağmen hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum.

Teşekkür ediyorum.