| Komisyon Adı | : | KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4290)(Tali Komisyon) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 22 .03.2022 |
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Ben de saatler boyunca Komisyonda oturarak katkı veren tüm arkadaşlara ve size özellikle teşekkür ediyorum.
Tabii, çok güzel öneriler yapıldı, özellikle arkadaşlarımız, hukukçu olan arkadaşlarımız teklifte yer alması gereken hususları özellikle belirttiler. Ben kendilerine de teşekkür ediyorum.
Şimdi, aslında, tabii, "zihniyet" lafına takılındı ama -tekrar söylüyorum- aslında, anlayışın önemli olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Bu anlayışa da baktığımız zaman ben -Öznur Hanım tabii, çok gururla söz etti rapordan, evet, tabii ki onların da emeklerine teşekkür ediyoruz rapor konusunda ama- şimdi, burada aslında Mecliste, Genel Kurulda konuşurken de söyledim. Bakın, 262'nci sayfada şöyle bir şey var, deniliyor ki 2/1/4 başlığı altında, uluslararası mevzuat başlığında: "Kadınlara yönelik şiddet ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi" şeklinde geçiyor ve çok ilginç şekilde yürürlüğe girdiği tarihten söz ediliyor, neleri önlediğinden, çok güzel maddeleri olduğundan söz ediliyor ve sözleşmede "Önleme, koruma, kovuşturma ve politika geliştirme olmak üzere 4 prensip üzerine kurulmuş olup medeni hâline bakılmaksızın tüm kadınların şiddetten korunmasını ve mağdurların haklarını korumaya yönelik önlemlerin alınmasını öngörmektedir." şeklinde çok güzel bir açıklama var. Dolayısıyla, aslında, ne kadar güzel maddelerin olduğunu açıklıyor. Ve sonunda -yalnız, son paragraf oldukça ilginç- diyor ki: "Kadına yönelik şiddetle mücadele etme temel amacıyla hazırlanan sözleşme içeriğindeki unsurlar ve çeşitli uygulamalar sebebiyle bugün Avrupa Konseyi üyesi pek çok ülkede eleştirilmektedir. Bu sebeple, Rusya, Azerbaycan sözleşmeyi imzalamamıştır." diyor ve burada, bizim ne bu sözleşmeyi imzaladığımız ne nasıl girdiğimiz Türkiye Büyük Millet Meclisi onayıyla, neden çıktığımız, hiçbir şey yok; yani, sanki biz bu sözleşmeye hiç girmemişiz, hiç çıkmaya yeltenmemişiz gibi iki sayfada söz ediliyor ve öylece, uluslararası bir mevzuat olarak kalıp ulusal mevzuata geçiliyor.
Bakın, ben daha önce de söyledim. Aynı şekilde 2014'te bir komisyon kurulmuş, ismi de aynı: Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin...
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Genel Kurula inmedi bu, biliyorsunuz.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Evet, biliyorum.
...Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu ve 2 cilt rapor yayınlanmış. Bir tanesini bulduramadım kütüphanede, sadece dijital ortamda var ve sadece 1'inci cildini bulabildim. Girip dijital ortamda baktığınızda da "Hükümsüzdür." yazıyor. Bu ne kadar acı bir şey. Ama bu raporda sayfalarca övgüyle söz edilmiş, İstanbul Sözleşmesi'nin neleri önlediğinden söz edilmiş. Ben şimdi burada şunu sormak istiyorum: Biz burada eğer sadece cezai yaptırımların caydırıcılığına güvenecek isek bunu bir öğrenmek istiyoruz, yani bu mudur sonuç, bu cezaları arttırarak caydırıcı olacağına mı inanıyoruz? Ve ben özellikle merak ediyorum, yani, Adalet ve Kalkınma Partisi kadın milletvekili arkadaşlarımız İstanbul Sözleşmesi konusunda ne düşünüyor, neden çıktık? Şimdi, biraz önce Öznur Hanım, çok açık ve net "Konjonktür farklıydı." dedi beyefendiyle birlikte.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Jale Hanım, arkadaş, yani benim söylediğim...
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Ha, belki ben yanlış anlamışımdır, beyefendi söylemiştir, dolayısıyla...
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Ben söylediğim söze sahip çıkarım.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Tamam, peki.
Yani, şimdi, ben, gerçekten, burada, madem kadına yönelik şiddeti konuşuyor isek şunu merak ediyorum: Adalet ve Kalkınma Partili milletvekili kadın arkadaşlarımız İstanbul Sözleşmesi konusunda gerçekten ne diyor? Yani sadece, hani... "Cumhurbaşkanının tensipleriyle" lafına siz alışkınsınız ama yani bunu da onaylıyor musunuz, onaylamıyor musunuz? Ben bunu gerçekten merak ediyorum çünkü hiçbir yerde buna ilişkin bir beyanatınız olmadı.
SABAHAT ÖZGÜRSOY ÇELİK (Hatay) - Onaylıyoruz.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Sadece, hani, söylenen, bu kararın hukuki olduğu söyleniyor. Ama biz hukuki olmadığını defalarca söyledik, hukukçular söylüyor ve nitekim Danıştay Başsavcısı da mütalaasını verdi bu konuda. Yani, evet, karar verildi, yani 80'inci madde gereği bu hakkın tanındığı söyleniyor ama aynı Anayasa yani Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın söylediği bir şey daha var ki "Temel hak kişi ve hürriyetlerini kısıtlayıcı kararnamelere imza atamaz Cumhurbaşkanı." ve bu da yine son derece açık ve net Anayasa hükmü.
Bizim, hani, konuşmamın ilk başında da Komisyonun başlangıcındaki konuşmamda da söyledim, bizim iç hukukumuzda yetkide ve usulde paralellik ilkesi gereği Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından onaylanan bir sözleşmeden Cumhurbaşkanı kararıyla çıkılamaz. Bu çok açık ve net. Yani, bunun hani hukuki olarak... İşte, yargılama sürüyor, o ayrı mesele ama ben, gerçekten, yani, özellikle kadın milletvekili arkadaşlarımızın İstanbul Sözleşmesi konusunda ne düşündüğünü merak ediyorum. Eğer mümkünse burada her biri söz alarak... Bunları biz dinlemek istiyoruz. Yani bir anlamda şunu çok açık ve net olarak biz bilmek istiyoruz: Neden çıkıldı İstanbul Sözleşmesi'nden? Çünkü burada da çok açık ve net, bu son Komisyon raporunda da çok açık ve net aslında iyi bir sözleşme olduğu yer alıyor. Sadece işte bir paragrafta Rusya... Ki yani "Rusya" dediğiniz, orada da işte bir erkek kararıyla bir ülke işgal edildi ve şu anda kadınlar, çocuklar öldürülüyor, bir sürü acılar çekiliyor.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Polonya...
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Burada siz Rusya ve Azerbaycan'ı örnek verdiğiniz için söylüyorum ben.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Siz de çekince koysaydınız imzalarken, çekince koymadan imzalamışsınız. Çekince koyabilirdiniz.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Evet, ben, siz burada Rusya ve Azerbaycan'ı yazdığınız için söylüyorum. Polonya ayrı, tabii ki. Bunlarda sıkıntı yok, uluslararası sözleşmeler.
Bir de yani bu "fesih" lafını doğru bulmadığımızı söylüyoruz. Biz uluslararası bir sözleşmeyi feshedemeyiz, biz feshedemeyiz; yani sözleşme orada duruyor, ancak çekilebiliriz. Hani, "fesih" diye sürekli geçiyor ama biz uluslararası bir sözleşmeyi feshedemeyiz yani bunu hani, hukuki anlamda da yani bilim anlamında da doğru olarak adlandırmamız gerekiyor.
Söyleyeceklerimiz bu kadar, hani her zaman söylediğimiz gibi, sonuçta bir anlayış var. Hani, "Bugün biz böyle düşünüyorduk." Hani, "Biz caydık, her şeyi kendimizi göre tanımlıyoruz. Terörü de kendimize göre tanımlıyoruz. Suçu da kendimize göre tanımlıyoruz." anlayışıyla devlet anlayışı olamaz; bu, doğru bir yaklaşım değildir. "Bugün böyle düşünüyoruz, yarın öyle düşüneceğiz." Yani şimdi, bu raporla siz övünüyorsunuz, yarın öbür gün bu raporda yazan pek çok şeyi de iptal edebilirsiniz, hükümsüz kılabilirsiniz daha önce 2014 Raporu'nun aynı dijital ortamda "hükümsüzdür" yazdığı gibi. Dolayısıyla, -ya, biz hani sadece ceza hukukunda ki Gülizar Vekilim de söyledi, ben de aynı şeyi söyleyecektim- gerçek anlamda burada, bu raporda da ayrıca hiçbir şekilde ceza hukukunda düzenleme yapılması, cezaların artırılmasıyla ilgili bir öneriniz de yok; hani, sürekli o rapora dayandığınızı söylüyorsunuz.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - İnfaz da yok.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Var.
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - İnfaz var.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Şimdi baktım...
GÜLİZAR BİÇER KARACA (Denizli) - Hayır, infaz var. İnfazın var olduğunu biliyorum da "Ceza azdır, artırılırsa çözülür." yok.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Peki, ben...
BAŞKAN FATMA AKSAL - Başkanıma söz vereceğim Başkanım, müsaade edin.
ÖZNUR ÇALIK (Malatya) - Peki, teşekkür ediyorum.
BAŞKAN FATMA AKSAL - Jale Hanım, bitti mi?
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Evet, bitti.
Teşekkür ederim.
BAŞKAN FATMA AKSAL - Teşekkür ediyoruz.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Pardon, bir de şunu söyleyecektim; onu unuttum o arada, Öznur Hanım yanıt verince. Biz önergelerimizi verdik; önergelerimizin gündeme alınarak oylanmasını talep ediyoruz ayrıca. Onların da görüşülmesini talep ediyoruz, önergelerin.
BAŞKAN FATMA AKSAL - Bunu yapamayız ama yani bakın, biz geneli üzerinde konuşma kararı almamıza rağmen bütün maddeler üzerinde konuştuk, Komisyon üyesi...
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Maddeler üzerinde konuşmadık zaten.
BAŞKAN FATMA AKSAL - Konuştunuz ama yani bakın, şimdi, burada samimi olalım. Bütün maddeler üzerinde konuşuldu mu? Evet, konuşuldu.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Konuşuruz, istediğimiz kadar konuşuruz.
BAŞKAN FATMA AKSAL - Bakın, konuşmak isteyen Komisyon üyesi olmayan arkadaşlarımıza bile 2 kez söz verdim.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Biliyorum, onun için teşekkür ederim, orada bir sıkıntı yok.
BAŞKAN FATMA AKSAL - Yani 2 defa söz hakkı verdik.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Yani istediğimiz kadar konuşabiliriz Sayın Başkan.
BAŞKAN FATMA AKSAL - Evet, söyledik yani söyledik ama Komisyon üyesi olmayan üyelere de 2 kez söz hakkı verdim.
AYSU BANKOĞLU (Bartın) - Yani ben istediğim kadar konuşurum, siz izin verdiğiniz için konuşmuyoruz ki.
BAŞKAN FATMA AKSAL - Tabii ki konuşursunuz da Komisyon üyesi olmayan arkadaşlarımıza bile 2 kez söz verdim.
JALE NUR SÜLLÜ (Eskişehir) - Teşekkür ederiz Sayın Başkan.