FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Ben Niyazi Bey'e son kısa bir şey sormak istiyorum. Mesleki Sorumluluk Kuruluna geldi konu. Dedi ki: "Cezaya gerek yok. Soruşturmaya gerek yok." Kişi de Ankara İdare Mahkemesine itiraz etti. Genelde mahkemelerin tavrı "Ya, mahkemede yargılansın, suçluysa görsün:" gibi. Yani şimdi, bu sefer Mesleki Sorumluluk Kurulunun hani bu kararları boşa çıkmayacak mı sizce? Ya, şimdi hâkim güvencesi eşit dediniz. Mesela Hakimler Savcılar Kurulu karar verdiği zaman buraya itiraz mercisi neresi? Yani çünkü eşit olmuyor o zaman birbiriyle.

ADALET BAKANLIĞI MEVZUAT GENEL MÜDÜRÜ NİYAZİ ACAR - Bu konuda Sayın Vekilim haklısınız. Mesleki Sorumluluk Kurulu sonuçta bir idaredir. Anayasa'mızda idarenin yapmış olduğu bütün işlem ve eylemlerin yargı denetimine tabi olacağı yazılı olduğu için Ankara Bölge İdare Mahkemesine bir itiraz imkânı getirilmiştir. Hâkimler ve Savcılar Kurulu ise yine Anayasa'dan kaynaklı olarak vermiş olduğu kararlar yargı denetimi dışında olan bir kuruldur. Bu noktada bir farkımız var fakat bu kanunun çözebileceği bir mesele değil, bu anayasal bir mesele.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Yani sonuçta hekim ile hâkim eşit olmuyor burada işte, burada önemli bir farklılık var. Bir eksiklik ikisi arasında...

ADALET BAKANLIĞI MEVZUAT GENEL MÜDÜRÜ NİYAZİ ACAR - Yani kanunla çözebileceğimiz bir sorun değil, haklısınız çünkü Hâkimler ve Savcılar Kurulunun kararları yargı denetimine tabi değil, meslekten ihraç dışındaki kararları, biliyorsunuz, Anayasa'dan kaynaklanıyor. Oysa, Mesleki Sorumluluk Kurulu bir idare olmakla, Anayasa uyarınca idarenin her kararı yargı denetime tabi olduğu için Bölge İdare Mahkemesinde bu karar denetlenecek, dolayısıyla kaldırılabilir veya tecdit edilebilir.