KOMİSYON KONUŞMASI

HABİP EKSİK (Iğdır) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Tekrardan hazırunu saygıyla selamlıyorum.

Bu kanun teklifiyle ilgili bence en sorunlu olan yer bu madde, 14'üncü madde; bu mesleki kurulla ilgili çok ciddi anlamda sıkıntı var. Öncelikle bu kurulun yapısı demokratik değil, tamamıyla iktidar odaklı, tamamıyla Sağlık Bakanlığının bir sopasına dönüşecek bir kurul. O açıdan bu kurulun yapısının değiştirilmesi gerekir ve daha demokratik, daha özerk bir yapıya kavuşturulması lazım.

Ayrıca, teknik olarak sadece Ankara İdare Mahkemesine bırakılması ciddi anlamda iş yükünün artmasına ve dosyaların bekletilmesine sebep olacaktır. Bunun yerine bölge idare mahkemeleri olursa ki ulaşım açısından da daha kolay olacağı, insanların daha erişebileceği bir durum olacağı kanaatindeyim. "Ankara İdare" değil de "bölge idare mahkemeleri" diye değiştirilmesi gerektiği kanaatindeyiz.

Ayrıca, şunu söyleyeyim, iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili ortak sağlık güvenlik birimleri ve iş sağlığı güvenliği birimlerinin de aynı kapsam alanında değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. O alan daha çok Çalışma Bakanlığını kapsıyor ama biz özel muayenehaneleri, özel hastaneleri kapsam alanına almışız fakat bu alanı almamışız. Orada da iş yeri hekimleri görev yapar, doktorlar görev yapar hem ortak sağlık güvenlik birimlerinde hem de iş sağlığı güvenliği birimlerinde yani iş yerlerindeki birimlerde hekimlik hizmeti, sağlık hizmeti sunarlar. O açıdan ben onların da kapsam içerisine alınması gerektiği kanaatindeyim, önerimdir, önerimizdir parti olarak.

Ayrıca, kurulun yapısı demokratik değil, kurulun tamamıyla Bakanlığın yetkisi altında olması, direkt kurula Bakan Yardımcısının başkanlık yapması, tamamıyla genel müdürlerden ve çoğunlukla Bakanlığın yetkililerinden oluşması büyük bir eksikliktir. Hele hekimlerin malpraktis davalarının ya da soruşturmalarının açılıp açılmayacağına karar verilmesinde bu kadar iktidar erkinin yetkili olması hiç doğru değildir çünkü dünde söyledim; malpraktis davalarının çoğunluğu iktidarla yani yönetimle ilgili bir problemdir, iş yeriyle ilgili bir problemdir. O açıdan şöyle söyleyeyim; örnek olsun, özel bir hastanede bir hekim bir hastayla ilgili sorun yaşadı, bir komplikasyon gelişti ve bununla ilgili bir tazminat durumu ortaya çıktı, bu tazminatın ödenmesine bu kurul karar verecek; özel hastane mi ödeyecek ya da hekim mi ödeyecek. Bu noktada baktığınız zaman idarenin yani iktidarın belirlediği kişilerin bu hastaneleri kollama durumu çok çok yüksektir; hele ki kendine bağlı yönetimleri, hastaneleri kollama durumu daha yüksektir. O açıdan demokrasinin bir gereği olarak kurulun gerçekten demokratik bir karar verebilmesini sağlamak için, bilimsel bir karar verebilmesini sağlayabilmek için bence kurulun yapısı değiştirilmelidir. Biz, kurulun yapısının şu şekilde değiştirilmesini öneriyoruz: Bakan ya da Bakan Yardımcısı, genel müdür, daire başkanı statüsündeki Bakanlığın belirlediği bir kişi; yine profesör, doçent, uzman, pratisyen hekim unvanlı 7 hekimin olduğu, bunların içerisinde dâhiliye 1, cerrahi 1, kadın doğum 1, çocuk hastalıkları 1, psikiyatri 1, diş hekimlikleri 1 ve aynı zamanda halk sağlığı ve aile hekimi uzmanlığıyla ilgili de 1 üyenin olması, daha doğrusu birer üyenin olması, bu üyelerinin de ilgili mesleğin uzmanlık derneği ya da örgütlenme alanlarından seçimle belirlenmesini öneriyoruz. Aynı zamanda Türk Tabipleri Birliği gibi meslek odalarından seçtikleri 1 kişi, yetkili hemşire derneklerinin birlikte seçtiği 1 kişi, 1 temsilci, aynı zamanda, hasta hakları derneklerinin demokratik bir seçimle seçtiği 1 kişinin de bu kurula üye olmasını ve toplam 11 üyeden oluşması gerektiğini düşünüyoruz. Kurulun başkanlığını da merkeziyetçi bir sistemi olan Bakanlığın yapmasını değil, demokratik bir seçimle seçilmesini öneriyoruz, yani 6 oyu alan kişinin başkan olmasını öneriyoruz çünkü bu kurul eğer bu şekilde olursa, yapısı Bakanlığın belirlediği şekilde olursa gerçekten taraflı olacaktır, ciddi anlamda sağlıksız kararların, bilim dışı kararların çıkma ihtimali olacaktır. Ben, bugün, mevcut Bakan Yardımcısı ya da Genel Müdür arkadaşları kastetmiyorum, bu genel bir değerlendirmedir; sadece bugüne yönelik bir yasama yapmıyoruz, bu yasa belki yıllarca, on binlerce insanın etkilendiği bir duruma, yasaya dönüşecektir. O açıdan, kesinlikle kurulun yapısının demokratik olması gerekiyor ve aynı zamanda da merkeziyetçi sistemin tamamıyla hükmettiği bir alandan çıkarılması gerekiyor; aksi takdirde malpraktis davalarla ilgili hekimler üzerine, sağlık emekçileri üzerine bir sopaya dönüşecektir. İktidar, tamamıyla buradan isteği kişileri aklayacaktır çünkü Bakanlık direkt iktidara bağlıdır, yürütmenin başındaki kişiye bağlıdır, o açıdan da taraflı karar verme ihtimali çok yüksektir, kurulda çoğunlukta zaten Bakanlık üyelerinden oluşuyor, yani muhaliflere yönelik bir sopaya dönüşecektir, örnek olan bir sürü kurul da zaten mevcut. Sağlıklı bir karar çıkmayacağı kanaatindeyim, önergemizin bu açıdan dikkate alınması ve kurulun yapısının değiştirilmesini öneriyoruz.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.