| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4336) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 29 .03.2022 |
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ederim.
Bu torba yasada 17 kanunda, 1 kanun hükmünde kararnamede değişiklikler yapılıyor. Bu değişikliklerin büyük bir çoğunluğu teknik değişiklikler yani bir kısmı; büyük bir çoğunluğu demeyeyim, bir kısmı. Bir de bizim destekleyebileceğimiz, muhtar maaşlarını asgari ücrete tamamlamak gibi değişiklikler var. Bunlar kabul edilebilir, yapılabilir şeyler. Bunlar toplanıp gelseydi buraya, destek verirdik, kısa sürede çıkardı. Diğerleriyle ilgili de usul tartışılırken arkadaşlarımız ifade ettiler, bunları da önceden görüşmek lazım.
Değerli arkadaşlarım, önce bu kanun teklifinin Türkiye'nin hangi şartları yaşarken geldiğine bakmak lazım diye düşünüyorum. Şimdi, Merkez Bankası, biliyorsunuz, faizleri, politika faizlerini yüzde 14'te tutuyor, sabit tutuyor. Ancak geçtiğimiz günlerde Türkiye'de yüzde 108 faiz vererek devletin borçlandığını gördük, yıllık yüzde 108 değerli arkadaşlarım. Nasıl oldu? KKM'lere aralık ayının sonlarında 100 bin lira yatıran insanlar geçtiğimiz günlerde 127 bin lira çektiler. Hesabını yaparsanız, yıllık hesaplarsanız yüzde 108 faiz ödedi Türkiye. Yine, geçtiğimiz günlerde dışarıdan borçlandık biliyorsunuz yüzde 8,5'la, dolar üzerinden yüzde 8,5'la. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle rakamlar yok değerli arkadaşlarım. Türkiye gerçekten çok ciddi bir krizin içinden geçiyor. İçeride de politika faizi yüzde 14 diyoruz ama işte artık yüzde 27'yle, yüzde 30'la devlet borçlanabiliyor. Böyle bir dönemde bu şeye bakıyoruz.
Biraz evvel teklif sahibi arkadaşımız güzel cümleler söyledi "Biz vatandaşın lehine işler yapıyoruz, yoksa yani başka ne yapabiliriz ki biz?" diye. Bakın, başka bir ad vereyim sizin yaptığınız bu teklife; "kazanın dibini sıyırma kanunu" bu. Yani "Kazanın dibinde bir şey kalmış mıdır? Bunları da bir toparlayalım. İşte, biz, filan zamanda bir af çıkarmıştık, acaba bunda kalan bir şey var mı? Ne kadar gelmişti? Bin gelmişti; e, iki yüz daha alabiliriz." Buna "kazanın dibini sıyırma gayreti" derler. Yani müflis tüccar...
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Vatandaşa kolaylık olsun.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Evet, kolaylık olsun diye yapıyor. Bak, arkadaşımız "Vatandaşa kolaylık olsun diye yapıyor." diyor. Evet, kimi öyle okusun, ben de bu taraftan okuyorum.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Art niyetlisin.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Öyle, vatandaşla ilgili fazla bir şey yapmadığınızı da anlatabilirim değerli arkadaşlar. Nasıl anlatabilirim? Bakın, sizin son zamanlarda yaptıklarınıza bakıyorum, bu kadar faiz dağıtıyorsunuz. Bakın, Türkiye'de birkaç 100 bin kişi bu hesaba en fazla 1 milyon para yatırıyor. "Türkiye'de politika faizi yüzde 14." diyorsunuz ve ısrarla "Bizim önemli bir ekonomik tezimiz var: Faiz sebeptir, enflasyon sonuçtur." diyorsunuz.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ya, Başkanım, konuyla ne alakası var?
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Müdahale etmeyelim.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - İnatla buna devam ediyorsunuz. Bankalara da verdirmiyorsunuz bu faizi, vatandaşın cebinden yüzde 108 faiz veriyorsunuz.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Kanun teklifiyle ne alakası var?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sizin vatandaşı düşünmeniz falan mümkün değil. Rakamlar başka şeyler söylüyor.
Değerli arkadaşlarım, son zamanlara bakın, dağıttıklarınıza, müteahhitlere verdiklerinize... Bankalara bakın, bankalar çok mutlu, bankalar kârlarına kâr katıyor, çok çok mutlu şekilde devam ediyor. Verdiğinize bakın. Covid'de, pandemide bütün dünya vatandaşı desteklerken siz ne yaptınız? Siz, 500 milyar dolar -belki de artısı eksisi var, tam rakamı bilemiyoruz- parayı kredi olarak piyasaya dağıttınız. Millete verdiniz Kredi Garanti Fonu marifetiyle, ne güzel değil mi? Neydi amaç? Piyasa canlanacak. Neydi amaç? İstihdam artacak. Ne güzel. Ama tedbirler almadığınızdan dolayı hiç öyle olmadı. Size güvenmediklerinden dolayı bu parayı alan vatandaşlar gitti döviz aldı, altın aldı arkadaşlar. Ve yaşamış olduğumuz sadece bu değil, başka sebepler var. En önemli sebep de Sayın Cumhurbaşkanının büyük ekonomi teorisinin, tezinin, hipotezinin olmasından kaynaklanarak dolar, döviz uçtu, enflasyon uçtu değerli arkadaşlarım ama bunlar uçarken vatandaş eridi. Kim kazandı? İşte, kur korumalı mevduat hesabı açanlar kazandı. Kim kazandı değerli arkadaşlarım? Şimdi kızacaksınız, zaten hiç söz etmedi sayın teklif sahibi. Bu teklifin içinde bulunuyor, artık onları eleştirmeyi yavaş yavaş yasaklıyorsunuz. Dolarla, euroyla -avro mu diyoruz, avroyla- iş yapanlar ve dolarla garantiler alanlar kazandı.
BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Hangi maddede var ?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - 11,5 milyar dolarlık şehir hastanesi yatırımı yapılıyor, bunlara 80 milyar dolarlık garanti veriyorsunuz değerli arkadaşlarım. Sizin zamanınızda bunlar kazandı ama "Vatandaş için teklif getirdik." diyorsunuz.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Söyledikleriniz hangi maddede var Sayın Vekilim?
CAVİT ARI (Antalya) - Dinler misiniz, dinler misiniz; sıranız gelince konuşursunuz.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Hangi maddede var?
CAVİT ARI (Antalya) - Sıranız gelince konuşursunuz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - "Vatandaş için teklif getirdik." diyorsunuz, vatandaş kaybetti.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Hangi maddede var?
CAVİT ARI (Antalya) - Başkanım, müdahale eder misiniz.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Neye müdahale edecek, biz maddeleri konuşuyoruz.
CAVİT ARI (Antalya) - Yaşar Bey, bugün sizin şov zamanınız mı?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bağıracaksınız arkadaşlar, cıyaklayacaksınız, daha çok bağıracaksınız çünkü bağırmaktan başka yapacak hiçbir şeyiniz kalmamıştır.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ya bırak konuşsunlar, konuşmayı özlemiş.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, arkadaşlar, dinleyelim.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bütün bunları vatandaş artık biliyor, görüyor. Türkiye'nin parasının, lirasının ne olduğunu görüyor. Ne diyorsunuz? "Efendim, dünyada problemler var, küresel sorunlar, savaş..." Hayır efendim, hayır, savaştan çok daha önce, küresel sorunlardan çok daha önce bu sorunlar Türkiye'de ortaya çıktı.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ah, biraz dünyayı da görseniz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - "Biz pozitif ayrışıyoruz." diye bir yalanı tutturup gidiyorsunuz.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yalan mı, yalan mı?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Hangi pozitif ayrışma arkadaşlar?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yalan mı?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Yüzde 11 yalan mı?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Her konuda negatif ayrışıyorsunuz.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Hangisi yalan?
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet arkadaşlar, müdahale etmeyelim, Sayın Aydemir...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bakın, söyleyeyim: Almanya yine kesenin ağzını açtı, milyar avroları vatandaşına destek veriyor, niye veriyor? Çünkü savaş var, enerji krizi var diye, doğal gaz, elektrik parasıyla ilgili destekler veriyor.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Başkanım, boşuna zaman harcıyoruz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Siz ne veriyorsunuz? Hani pozitif ayrışma, kim için pozitif ayrışma?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Türkiye için.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, müdahale etmeyin.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Şimdi, kanun çıkarıp eleştirmesini yasaklamaya çalıştığınız, dövizle ihaleler verdiğiniz kamu-özel ortaklığı işi alanları çağırıp da...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kamu-özel ortaklığı ne, anlat bakalım.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya arkadaşlar, böyle bir şey var mı? Anlatırım sana, sana anlatırım, ders bile veririm.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ver.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Aydemir... Arkadaşlar, müdahale etmeyin, karışmayın. Sayın Aydemir...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Böyle bir şey var mı?
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - O köprünün ayağını yapamazsın, ayağını. Bir ayağını bile yapamazsın, teşekkür etmen lazım.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Aydemir... Uğur Bey...
CAVİT ARI (Antalya) - Soyuyorsunuz diye mi teşekkür edeceğiz? Türkiye'yi soyuyorsunuz diye mi teşekkür edeceğiz?
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Tamam, bir dinleyelim, müdahale etmeyin.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Dünyanın neresinde hangi iktidar, hangi yöneticiler kendilerini riske ederek, Yüce Divanları bile göze alarak bir avuç kişiye -5 kişiye, 6 kişiye, 10 kişiye- milyar dolarlar aktarıyor değerli arkadaşlarım? Dünyanın neresinde var? Yetmiyor, "Bu adamları rahatsız etmeyin, efendim, filan adam geçen gün ağladı, Oda TV'yi aradı..." "Ulan, ben vatansever bir adamım, tek derdim vatanı sevmek, niye beni bu kadar eleştiriyorlar?" "A, adamımız rahatsız oldu, buna bir kanun çıkaralım, bundan sonra kimse eleştirmesin." diyen bir ekipsiniz, siyasi ekipsiniz.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Hangi maddede var?
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Kaçıncı madde, kaçıncı maddede var? Söyle işte.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Siz bitmişsiniz arkadaş, tükenmişsiniz siz, sizin herhangi bir söylem üstünlüğünüz, ahlaki üstünlüğünüz, hiçbir şey kalmamıştır.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bir şey söyleyebilir miyim?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Değerli arkadaşlarım, bakın, bu torba kanun teklifinde öyle şeyler var ki gerçekten güler geçersiniz. Tam olarak kazanın dibini sıyırma. Ya 2/B'yi yeniden getiriyorsunuz. "Vatandaş zorda kaldı." Ya, 2/B unutuldu gitti ya. "Zorda kaldı da şimdi tekrar şey yapıyor..." Ben sanıyorum, muhtemelen burada ya da Genel Kurulda bir mali af daha getireceksiniz, hem de vatandaşı düşündüğünüzden dolayı getireceksiniz bunları ha. Yoksa öyle büyük adamları falan, onları düşündüğünüzden dolayı değil, tekrar getireceksiniz.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Konuyu çok dağıttık.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Ya kimi düşünelim? Vatandaşı düşünmek bizim işimiz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bakın, değerli arkadaşlar, burada öyle maddeler var ki, diyorsunuz ki: "ÖSYM Başkan Yardımcısı..." Ba ba ba ba... "ÖSYM Başkan Yardımcısı olarak görevlendirilen insan, maaşını da alır, emekli maaşını da alır." Böyle bir şey var mı ya? Demokrasi, parlamentolar, kanun, yasama dediğiniz zaman en temel, birinci konu alfabede, kişiye özel kanun çıkarılamaz. Söyleyin bakalım, kimdir bu; kimin yakınıdır, kimin dayısıdır, kimin amcasıdır bu adam, ÖSYM Başkan Yardımcısı olan adam? Ona özel kanun çıkarıyorsunuz, haberiniz var mı AKP milletvekili arkadaşlarım, size soruyorum.
YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Kaçıncı madde, kaçıncı maddede var bu?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - "Kaçıncı maddede var?" Daha okumamışsın bile teklifi, daha okumamışsın bile.
Değerli arkadaşlarım, şu Cumhurbaşkanlığı Ofisi var ya, Cumhurbaşkanlığı... Paralel devlet yapılanması bir şekilde. O ofisin çalışanlarına getirmiş olduğunuz kolaylıklar acayip şekilde artıyor. Devletin, milletin bütçesinden onlara sürekli şekilde veriyoruz, sürekli ayrıcalıklar tanıyoruz. Bunlar kimler, kaç kişi, hangi özelliklere sahip?
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, Sayın Bekaroğlu, süreniz tamamlandı.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Biraz daha...
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sözünüzü tamamlamanız için ek süre veriyorum.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Grup adına konuşuyorum, biraz vereceksiniz.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Biraz vereceğim tabii de siz sürenizi iyi kullanmadınız.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Çok iyi kullandım.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Kanun teklifiyle ilgili kullanmadınız.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Çok iyi kullandım. Geneliyle ilgili konuştum.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Ben hepsini dinledim.
Evet, buyurun.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bu kanun teklifi, iflas eden bir hükûmetin kazanın dibini sıyırma teklifidir. Dolayısıyla, söylediğim her şey...
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Bekaroğlu, bir saniye, bir saniye, açmadım daha mikrofonu. Sürenizi, tekrar ek süre veriyorum, başlatıyorum. Lütfen sürenizi iyi kullanın.
Buyurun.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.
Sayın Başkan "Kanun teklifiyle ilgili konuşmadınız, sürenizi iyi kullanmadınız." diyor ama öyle değil değerli arkadaşlarım, her şeyi kanun teklifiyle ilgili söyledim.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ya "kazanın dibi" deyip duruyor.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Cemal hatırlattı bana, bir daha tekrar edeyim. Bu kanun teklifi, kazanın dibini sıyırma teklifidir. Yani artık iflas eden bir hükûmet var, elinde hiçbir şey kalmamıştır. Acaba şuradan, buradan 3 kuruş, 5 kuruş kazana düşürür de o -çete yasaklanmadı değil mi daha arkadaşlar- çete mensuplarına ne kadar aktarabilirim diye hazırlanmış bir kanun teklifidir. Ya, vatandaş için de hiçbir şey yok değil tabii, elbette... Zaten baştan söyledim onları, eğer bunları öyle getirmiş olsaydınız biz sizi destekleyecektik.
Değerli arkadaşlarım, bu Evimlerle ilgili birkaç bir şey söyleyeyim: Bu kaçıncı? Yani bir bakın, sizden öncesinden başlayarak, sizin zamanınızda, uyanık adamlar çıkıyor, birtakım organizasyonlar yapıyorlar, milleti çarpıyorlar. Daha önce de vardı, daha önce de vardı. Ya, bunu yapanların çoğu da dindar insanlar; şaşıyorum ben. Yani milleti çarpıyorlar; holdinglerden başlayarak, Konyalı, Yozgatlı holdinglerden başlayarak milleti çarpıyorlar. Çok sonra biz ayıkıyoruz, çok sonra geliyoruz "Hadi TMSF'ler, şunlar, bunlar devreye girsin; bir kanun çıkaralım. Bunlarla ilgili sorumlulukları hadi bakalım devletin sırtına, hadi bakalım vergi verenin sırtına yıkalım." diyoruz Ya, ne kadar değerli arkadaşlarım yani... Şimdi, bu insanları kurtarıyorsunuz, ben de memnun oluyorum. Bir sürü gariban var burada; doğru da. Değerli arkadaşlarım, bu garibanlar niye bu paraları kaptırdılar, nasıl oldu, kaçıncı kere? Bundan sonra devam edecek mi bunlar? Sayın teklif sahibi arkadaşımız, bunu bir söyleyin, bunu getirdiniz ama daha ne kadar milletin cebinden vermeye devam edeceksiniz bu uyanık olan insanlara?
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, teşekkür ediyorum.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bitmedi ki.
OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - O zaman lütfen tamamlayın, lütfen.
Buyurun.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Peki, tamamlayayım. Ben bir soru sorup tamamlıyorum.
Sayın teklif sahibi ya da diğer arkadaşlar, iktidar grubu -MHP ve AKP'ye söylüyorum- bu Komisyonda ya da Genel Kurulda genel, bir mali afla ilgili bir değişiklik getirmeyi düşünüyor musunuz? Böyle bir soru sorayım da konuşmamı bitireyim.
Teşekkür ediyorum.