KOMİSYON KONUŞMASI

ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli milletvekilleri, değerli Bakan Yardımcıları ve bürokrat arkadaşlar, kulüplerimizin ve sivil toplum örgütlerimizin değerli temsilcileri; sözlerime başlarken hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, spor camiası açısından, ülkemizdeki spor kulüplerinin gelişmesi açısından, sporun gelişmesi açısından son derece önemli bir kanun teklifini görüşüyoruz. Elbette her yasa teklifinin olumlu tarafları vardır, olumsuz tarafları vardır; bu teklifin de elbette olumlu tarafları vardır ancak ben genel olarak bu teklifte yanlış ve eksik gördüğüm bazı hususları ifade etmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, getirilen bu teklifle kulüplerin mali sorunlarına yönelik kalıcı çözümler üretilmediği gibi dernek statüsündeki kulüpler şirkete dönüştürülerek spor kulüplerinin iflası ve kayyuma devredilme yolu açılmaktadır. Bu yönüyle düzenleme, ülkemiz gerçekleriyle yani mevcut durumla örtüşmemektedir. Eğer düzenleme bu haliyle çıkarsa birçok kulüp iflas riskiyle karşı karşıya kalacak, bu da Türk sporunu derin bir açmaza sürükleyecektir. Bu sebeple teklifin bu yönüyle bir kez daha düşünülmesinde yarar görmekteyim.

Değerli milletvekilleri, bu teklifle Gençlik ve Spor Bakanlığına çok fazla yetki verilmektedir. Bu da açıkça, spor kulüplerinin özerkliğini ve bağımsızlığını ortadan kaldırmaktadır. Oysa, sporun olduğu yerde özerkliğin ve bağımsızlığın sağlanması gerekir.

Bu teklifin 13'üncü maddesiyle kulüplerin ve bağlı bulundukları federasyonların iç denetim mekanizmalarının dışında, ayrıca geniş bir çerçevede, Gençlik ve Spor Bakanlığına doğrudan denetim yetkisi verilmektedir. Siz Bakana federasyon ve kulüp seçimlerine doğrudan müdahale yetkisi verirseniz orada kulübün veya federasyonun özerkliğinden söz edebilir misiniz? Elbette edemezsiniz.

Yine, Cumhurbaşkanına spor federasyonu kurma yetkisi verilmektedir; bu da son derece yanlış bir durumdur. Cumhurbaşkanı yürütmenin başıdır ama siyasi bir makamdır. Federasyon kurma yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisinde olmalıdır yani federasyon kurulacaksa kanunla kurulmalıdır. Aksi takdirde, Cumhurbaşkanının beğenmediği bir federasyon olduğunda ona paralel bir federasyon kurulabilir. Bu da ilgili branşta ikili bir yapı ortaya çıkmasına sebep olabilir. Biz bunu -ben kendim avukat kökenliyim, hukukçu kökenliyim- barolarda gördük; şimdi ikili bir yapı var mesela. Bu nedir? Paralel barolar çıktı ortaya ve meslekte birlik ve bütünlük sağlanamadı. Dolayısıyla, o dalda, o ilgili branşta ikili bir federasyon olması hâlinde yanlış bir durum ortaya çıkacağını düşünmekteyim.

Değerli milletvekilleri, kanun teklifi bu haliyle yasalaşırsa yine siyaset, bağımsız ve özerk olması gereken ve siyaset dışı olması gereken spor dünyasını tamamen siyasallaştıracaktır. Bu yasayla, spor dünyasının üzerinde siyaset makamlarıyla bir vesayet rejimi oluşturulmaktadır. Bu durumda spor dünyası siyasetin gölgesinde kalacaktır ve siyaset tamamen sporun önüne geçecektir. Zaten bizim ülkemizdeki en büyük problemlerden biri bu yani AK PARTİ'nin yirmi yıllık iktidarı boyunca -üzülerek ifade ediyorum- siyaset sürekli spor dünyasının içinde, elini tutmuştur ve bundan dolayı da sportif başarılar elde edilememiştir. İşte, bakın, gördük, yine federasyon başkanlarının siyasi iradenin talimatıyla atamaları yapılmıştır -kendisi de ikrar etmektedir bunu- ama bakıyoruz, sportif başarı var mı? Dünya Kupası'ndan elendik değerli arkadaşlar. Evet, güzel binalar yapıldı, güzel tesisler yapıldı yani "Kötü şeyler oldu, her şey kötü." demiyorum ama siyaset spor dünyasının içine girdiği sürece sportif başarılar hep geri planda kaldı ve sonuç fiyasko. Bakın, yine elendik her yıl olduğu gibi Dünya Kupası'ndan, Avrupa Kupası'ndan; sonuç fiyasko, hüsran. Hepimiz kahroluyoruz sonuçları görünce. Onun için siyaseti sporun içinden çekmemiz lazım ama bu yasayla -üzülerek ifade ediyorum- tam tersi oluyor. Onun için gelmiş bu yasa. Dolayısıyla, bu kanun bu hâliyle Türk sporuna beklenen faydayı getiremeyecektir diye düşünüyorum.

Dolayısıyla, ben sözlerimi tamamlarken, yine de emeği geçen bütün arkadaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum. Olumlu adımları da vardır; bu olumlu adımlar nedeniyle -inşallah ben yanılırım- inşallah siyaset sporun içerisinde bu kadar olmaz ve başarı elde ederiz.

Dolayısıyla, emeği geçen herkese de teşekkürlerimi sunuyorum. Saygılarımı sunuyorum.