| Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
| Konu | : | İzmir Milletvekili Fehmi Alpay Özalan, Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı, AK PARTİ Grup Başkanvekili Denizli Milletvekili Cahit Özkan ve 100 Milletvekilinin; Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu Teklifi (2/4331) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 30 .03.2022 |
MEHMET RUŞTU TİRYAKİ (Batman) - Teşekkür ediyorum.
Şimdi "dernekler" denildiği zaman, aslında, bütün dünya, dernekleri sadece bizim anladığımız anlamda anlamıyor yani siyasi partiler de bir tür dernektir, sendikalar da bir tür dernektir ve bizim "dernek" dediğimiz kuruluşlar da aslında birer dernektir, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin örgütlenme özgürlüğüne ilişkin hükmü de bu kapsamda kullanılır. Bunu niye söylüyorum? Türkiye'de derneklerin de sendikaların da siyasi partilerin de kuruluşu izne tabi değildir yani bu kuruluşlar tüzüklerini hazırlar, kurucuları ve yönetim kademelerini sadece mülki amirliğe verir ve o andan itibaren kurulmuş sayılırlar yani bütün dernekler bu şekilde tüzel kişilik kazanır, sendikalar bu şekilde tüzel kişilik kazanır, siyasi partiler de bu şekilde tüzel kişilik kazanır. Yani hiçbir dernek, hiçbir siyasi parti, hiçbir sendika izin alınarak, onay alınarak kurulmaz.
Burada da asılında, statüsü dernekten farklı olmayan bir şeyden bahsediyoruz. "Bahsettiğimiz spor kulüpleri de bir tüzel kişilik." diyorsunuz ama özü itibarıyla, aslında, bunlar da Dernekler Kanunu'na tabi olacak, yine bunlara Medeni Kanun'un 47 ve devamı maddelerinde düzenlenen tüzel kişiliklere ve derneklere ilişkin hükümler uygulanacak. Dolayısıyla bir istisna tutarak, Bakanlık onayladıktan sonra bunlara tüzel kişilik kazandırılması Türkiye'nin her anlamda gurur duyacağı bir ilkeden vazgeçilmesi anlamına geliyor yani basit bir şey değil. Bakın, pek çok Avrupa ülkesinde bile bu böyle değildir yani dernek kurmak, siyasi parti kurmak, sendika kurmak izne tabidir fakat Türkiye'de bunlar hiçbir zaman izne tabi olarak kurulmamıştır. Bildirimde bulunursunuz, tüzel kişilik kazanırsınız, eğer tüzüğünüzde veya kuruluşunuzda hukuka aykırılık varsa hukuk mahkemelerine başvurularak kapatılmanız istemiyle dava açılır. Önerdiğimiz şey tam olarak bu. Spor kulüpleri, kurucularının listesiyle beraber, tüzüğüyle beraber Bakanlığa başvurduğu anda tüzel kişilik kazansın. Bakanlık bunu altmış gün içerisinde mi inceliyor, otuz gün içerisinde mi inceliyor; bu, yasada yer verilebilecek bir hüküm. Bundan sonra, yine spor kulübünü uyarsın, desin ki: Eksikliklerini tamamla. Eğer genel kurul gerekiyorsa ilk olağan genel kurulda, genel kurul toplanmadan yapılacak bir değişiklik varsa genel kuruldan önce altmış gün içerisinde bu değişikliği yapsın. Eğer yapıyorsa zaten sorun yok, yapmazsa Bakanlık, kapatılması istemiyle tüzel kişiliğinin sona erdirilmesi istemiyle hukuk mahkemesine dava açsın diyoruz.
Sayın Başkan, çok basit gibi gözükebilir bu ama gerçekten, ülkemizde örgütlenme özgürlüğünün istisnası anlamına gelecek bir kural. Eğer şimdi kabul etmeyecekse bile teklif sahipleri, Genel Kurula gelmeden önce bunu değerlendirsin istiyoruz.