CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Öncelikle, ziraatçı, çiftçi soruyorlar; aha da burada, on bir yıl ziraat odası başkanlığı yapmış bir şahıs olarak konuşuyorum. Değerli arkadaşlar, sondan başlamış olayım, şunu söyleyeyim: Ülkemizde tarım arazilerinin çiftçiler tarafından kullanılması çok önemli, ekip biçilmesi çok önemli, ahırların dolu olması, kümeslerin dolu olması çok önemli çünkü son zamanlarda gıdayla ilgili sıkıntımız var, bu bir gerçek. Bu durumun tespitini yaptıktan sonra, hazine arazilerinde gerçekten hatırı sayılır bir üretim yapıyoruz. Seksen yıldır, yüz yıldır atalarından kalan hazine arazilerinde her çeşit üretimi yapan köylülerimiz var, çiftçilerimiz var. Bu çiftçilerimiz hiçbir zaman kamunun desteklerinden faydalanamadığı gibi, elindeki arazinin ne zaman alınacağını, birileri tarafından gasbedileceğini düşünmekten, ekip dikmekten artık gına geldi.

Değerli arkadaşlar, özellikle hazine arazilerinde, geçmişten, kendi ailesinden, babasından annesinden, dedesinden miras yoluyla kendisine kalmış arazilerde mutlaka resmî hüviyet kazanması için ecrimisilin dışında bir kira sözleşmesi yapılması gerekiyor. Eğer tarımsal üretim yapılıyorsa o arazide, tarımsal üretimin dışında kullanabilecek kişilere bu arazinin kesinlikle kiraya verilmemesi, satılmaması gerekiyor ki ülkemizdeki üretime bir zararı olmasın.

Değerli arkadaşlar, burada tarımla başladık, her ne kadar Erzurumlu arkadaşlar "Yerele girmeyelim." dedilerse de ben girmek zorundayım çünkü bakın -işletme büyüklüklerini anlatmak için söylüyorum- 700 metrekarelik, 800 metrekarelik hazine arazilerinde muz üreten, çilek üreten, patlıcan, salatalık üreten Aydıncık'ta, Bozyazı'da, Anamur'da, Erdemli'de, Silifke'de, Mersin'de çiftçiler var. Bu çiftçilerimiz atalarından kalan arazilerde bu kadar büyüklükte üretim yaparak geçimlerini sağlamaya çalışıyorlar. Ama özellikle, Bozyazı Tekmen, Tekeli, Gözsüzce, Gözce beldelerinde; Anamur'un Anıtlı, Kaledran, Uçarı, Melleç'te ve adını söyleyemeyeceğim birçok yerde atalarından kalan arazilerde üretim yaparken birileri geldi, açık artırma ihale usulüyle köylülerin arazilerini ellerinden aldı. Değerli arkadaşlar, burada mutlaka korunması gereken bu tarım arazileri, ekip diken, seksen yıl, yüz yıl kullanan insanların zilyet hakkı olmasına rağmen sanki iş yeri, dükkân ya da konut gibi açık artırma usulüyle ihaleye çıktı. Zaten köylülerin ekonomik durumu ortada, burada amaç köylüleri tarımdan uzaklaştırmak mı, yoksa birilerine rant sağlamak mı? Bunun cevabının birileri tarafından verilmesi gerekiyor.

Değerli arkadaşlar, mutlaka şunu murat etmeliyiz: Hazine arazilerinin bugünden sonra tespiti yapılarak -bunu Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunun üyesi olarak söylüyorum- tarımsal amaçlı kullanılan arazilerin, mutlaka o arazinin kayıtlı olduğu köy sınırlarında yaşayan çiftçilerin kullanımına sağlanmasını bizim kanunla belirlememiz gerekiyor ki tarımsal üretimimiz, hayvansal üretimimiz burada zafiyete uğramasın diyorum.

Tabii, 13'üncü maddede -karşılıklı soru-cevap şeklinde olmasın diye dikkat edeceğim- Sayın Güler, hazine arazileri üzerine yapılan yapıların yapı izni müracaat sürelerinin uzatıldığını söyledi yanlış anlamadıysam.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Hayır, sadece hazine arazisi üzerinde böyle bir yapısı olan, yapı kayıt belgesi de alanların müracaat tarihi var.

CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) - Başkanım, bu çok önemli.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Eminim, hepsi önemli.

Buyurun, tamamlayın lütfen.

CENGİZ GÖKÇEL (Mersin) - Teşekkür ederim.

Yapı izni almak için şahıs arazilerinde de sıkıntı yaşayan vatandaşlarımız var ve belediyelerimizin başını bu şekilde ağrıtıyorlar. Burada şahısların da yapı izniyle alakalı geçmişe dönük o süre 2022 yılının sonuna kadar müracaat süresi uzatılsa, buraya bir teklif olarak sunulsa milyonlarca vatandaşımızın mağduriyeti giderilecektir diye düşünüyorum.

Ben hepinize teşekkür ediyorum, sağ olun.