KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkanım, dün Tarım Bakanlığından yetkililer burada yoktu, bugün geldiler mi acaba?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Tarım Bakanlığından kim var arkadaşlar?

Varmış, evet, iki arkadaşımızı gördüm.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bu konuda Bakanlığın da görüşlerini duymak isteriz; ona göre konuşsam, eğer uygun görürseniz tabii ki.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Olur, şimdi alalım görüşleri. Orman Genel Müdürlüğündenmiş Tarımdan gelen arkadaşımız. KİT Genel Müdürlüğünden arkadaşımız var Garo Bey.

BÜLENT TÜFENKCİ (Malatya) - Sayın Başkan, konu hazineyle ilgili daha çok...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Hazineyle ilgili daha çok, KİT Genel Müdürümüze isterseniz söz verelim.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Sayın Paylan, hazineyi...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Cemal Bey, yapmayın, din kardeşi değiliz ama yani çiftçilerin borçlarını konuşuyoruz.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Tamam da bu hazineyi ilgilendiriyor, Tarım Krediyi ilgilendiriyor, Ziraat Bankasını ilgilendiriyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tarım Bakanlığını ilgilendirmiyor mu?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Sanayi Bakanlığını da ilgilendiriyor bu konu ona bakarsan.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Garo Bey, Tarım Kredi Kooperatifimizin temsilcisi burada, ona söz verebiliriz.

Evet, kendinizi de tanıtarak bu maddeyle ilgili görüşünüzü kısaca bir ifade edin lütfen.

Buyurun.

TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ KREDİ TAKİP MÜDÜRÜ SİNEM TOKAT - Sinem Tokat, Kredi Takip Müdürüyüm.

Konuyla ilgili olarak bugüne kadar yaklaşık 21 bin ortağımız üzerinden 240 milyon lira bir aciz vesikası kapsamında hazineden para aktarımı oldu. Bununla ilgili de ortaklarımızdan bunu biz yirmi yıl hazine adına takip ediyoruz. Takip aşamasında da "Sadece bu aciz vesikası tutarı kadar olan tutarı takip edelim, üzerindeki faiz miktarı alınmasın." diye bu kanun taslağı hazırlanmıştır.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, teşekkür ediyorum.

Şimdi söz taleplerini karşılamaya devam edeceğim.

Sizin söz talebiniz var mı Garo Bey?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Var efendim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, şimdi, yıllarca tarımı ihmal ettik yani çiftçileri ihmal ettik ve şu anda şöyle bir gerçeklikle karşı karşıyayız: Arkadaşlar, çiftçilerin yaş ortalaması 58. Yani siz bunda bir beka meselesi görmüyorsanız... Ben görüyorum, sizin de görmeniz gerekir. Çiftçilerin yaş ortalaması 58 ve çoğu çiftçimize sorduğumuzda, hiçbirisinin çocuğu, çoğunun çocuğu çiftçi olmak istemiyor, hayvan üreticisi olmak istemiyor çünkü yıllardır tarımı ihmal ettik, çiftçiyi borçlandırdık ve tablo şu: Çiftçilerin bankalara 150 milyar lira borcu var, Tarım Kredi Kooperatiflerine borcu var, tefeciye borcu var ve tüccara borcu var. Ben bu borçları topladığımda yaklaşık 250 milyar TL'lik bir borç görüyorum arkadaşlar. 2 milyon çiftçinin 250 milyar TL borcu var, bu borç katlanarak artıyor ve aciz durumuna düşen çiftçi sayısı burada 21 bin olarak gösterilmiş ama çiftçilerimizin maalesef büyük çoğunluğu aciz içinde arkadaşlar. Bu açıdan -elbette bu Tarım Komisyonunda görüşülmeliydi ama- bu konuda borç yükü altındaki çiftçilerimizi bu borç yükünden kurtaracak bir yola girmemiz lazım. Bunun da yolu belli aslında; Tarım Kanunu'na göre gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 1'i kadar çiftçiye destek vermemiz gerekir ve bu anlamda çiftçiye borçluyuz yani biz çiftçiye 300 milyar lira borçluyuz. Çiftçinin de bankaya, tefeciye, piyasaya 250 milyar TL borcu var. Ben bu borcun tabii ki hepsinin karşılanmasını demiyorum ama özellikle küçük, geçimlik çiftçilere... Bakın, kimi çiftçi bunu endüstriyel anlamda yapıyor, hayvan üreticileri öyle ama özellikle geçimlik çiftçilerin yani borcu 100 bin liranın altında olan, 150-200 binin altında olan çiftçilerin borçlarını tedricen silecek bir politikaya doğru yönelmemiz gerekiyor arkadaşlar. Bunun için de yapmamız gereken şey belli; Tarım Kanunu'na göre gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 1'ini çiftçiye destek olarak vermek zorundayız. Şimdi 800 milyar dolarlık ekonomiye baktığımızda değerli arkadaşlar, biz yıllık olarak 100 milyar TL çiftçiye destek vermek durumundayız. Hazine Bakan Yardımcımız burada, bu yıl çiftçiye verilen destekler 25 ile 30 milyar TL arasında bir rakama tekabül edecek yani biz, yalnızca bu yıl için 70 milyar TL borçluyuz. Bu 70 milyarı destek olarak ayarlayabilsek ve çiftçilere başta faizsiz olarak -çünkü krediler 20'lerde, 25'lerde, 30'larda- kredi açabilsek, sonra tedricen de bu borçları silecek bir formüle geçmemiz lazım. Bakın, borcu borçla kapatıyor, sonra ne oluyor? Tefeciye düşüyor. Tefeci geliyor, malına çöküyor "Bu mal, bu tarla benim." diyor; tüccar geliyor, malına çöküyor. Bu artık bir kısır döngüye dönmüş durumda yani bunu bütün Tarım Kredi Kooperatiflerimize söylüyorum, Ziraat Bankasına da. Bu kısır döngüyü kıracak şey ne? Kamu idaresinin burada sorumluluk alması.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Arkadaşlar, bu anlamda önerim şu: Buradan müteahhitlere 10 milyar, 20 milyar lira destek bir önceki torbada çıktı. Bakıyorsunuz "turizm yatırımcılarına teşvik" diyorsunuz, değil mi? Bu torbada turizm yatırımcılarına teşvik var, değil mi?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Var.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Çünkü onlar turizm yatırımcısı -Turizm Bakanımız sağ olsun- onlar çok iyi çalışıyorlar. Teşvik hep patronlara çıkıyor. Yani bu anlamda biraz da işçiye, emekçiye, çiftçiye destek verecek bir politikaya dönmemiz lazım, borç yükünü sıfırlayacak ve bir daha da çiftçiyi borçlandırmayacak bir formüle geçmemiz lazım.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Çiftçilerde de var patron, hepsi küçük çiftçi değil ki.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şunu söylüyorum arkadaşlar: Bakın, ne yapmamız lazım, biliyor musunuz? Çiftçiyi bu borç yükünden kurtarıp bundan sonra da Tarım Kredi Kooperatiflerini öyle bir etkin hâle getirmeliyiz ki -Uğur Bey de çiftçi- çiftçinin ne ihtiyacı varsa kamudan alabilecek duruma getirmeliyiz. Yani gübreyse, ilaçsa, tohumsa kamudan alabilecek ve ürünlerde alım garantisi bir şekilde verilecek bir formüle geçmemiz gerekiyor. Yani çiftçi bankadan borçlanarak değil, tefeciden borçlanarak değil, tüccardan borçlanarak değil; kamudan ihtiyaçlarını alır ekim zamanı, hasat zamanı da hasat yapılır, ürün paraya çevrilir, oradan Tarım Kredi Kooperatifleri içindeki kesimini alır, kalanının da çiftçiye verileceği bir formüle geçmemiz gerekiyor. Yani bunu siz belki sosyalist bir ekonomi modeli olarak görebilirsiniz. Evet, öyle, siz de sosyalizme yaklaşın biraz, halka yaklaşın, patronlardan yana olmayın yalnızca, çiftçiden yana olun. Bu kısır döngüyü kıracak bir formüle geçmemiz gerekiyor arkadaşlar. Bu açıdan bu aciz vesikalarının düzenlenmesi şimdilik doğrudur ama eksiktir. Bunu genişletecek ve çiftçiyi bu borç sarmalından kıracak temel bir politikaya ihtiyaç var. Bu açıdan da Sayın Başkan, bu tip maddelerin Tarım Komisyonunda görüşülüp daha bir çözüm önerileri içeren bir şekilde, temel politika değişikliğini üstlenen adımların atılması lazım.