KOMİSYON KONUŞMASI

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Şimdi, 33 ve 34'üncü maddeler finansal kiralama, faktoring ve tasarruf finansman şirketlerini ilgilendiriyor. Teker teker gitmek istiyorum, öncelikle bu "finansal kiralama" tanımını düzeltmemiz gerektiğini düşünüyorum. Türkiye'deki finansal kiralama yani "leasing" dediğimiz, uluslararası tanımıyla, manasıyla Türkiye'deki finansal kiralamalara pek benzeşmiyor yani kiralamadan ziyade taksitle gayrimenkul alımına aracılık yapan şirketler bunların çoğu. Hâlbuki yurt dışında bu "leasing" dediğimiz uzun, çok daha uzun zamana yayılan hakikaten kiralamalar ve kiralama sırasında da araba, ev, her neyse onlar değiştirilebiliyor da. Bunlar zaman zaman "Ben bundan vazgeçtim, şu modeli alacağım." dediğiniz zaman...

ABDULLAH GÜLER (İstanbul) - Taahhüt dönemleri haricinde, her zaman değildir.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Yok, yok, hiç öyle bir şey yok, öyle.

Ayrıca, faktoringe gelirsem, bu faktoringe Türkçe bir isim bulmamız lazım bence çünkü bu yine uluslararası manadaki faktoring fatura teminatıyla, temlikiyle para kullanmadır ve o faturanın da riskini satın alır faktoring şirketi. Türkiye'de öyle bir şey yok, Türkiye'de bu iş hakiki manada tefecilik, çek kırdırma üzerine kurulu. Neymiş? Yalnızca son zamanlarda yani son birkaç senede benim de iş hayatında olduğum dönemlerde, bunun faturasını da görmek istiyorlardı; ona fatura uydurmak da zor bir şey değil. O yüzden bu faktoringe Türkçe bir isim bulunması lazım, bunu da buradan tavsiye ediyorum. Bu faktoring şirketlerinin kimisi, evet, kurumsal, bankaların faktoring şirketleri fakat yine pek çok merdiven altı faktoring şirketi, adı faktöring; kılıfına uydurulmuş, resmîleştirilmiş tefeciler. Şimdi, bunlara da mı biz dijital ortamda şube açtıracağız, bir soru işareti.

Ayrıca, yine bu tasarruf finansman şirketleri bugün hani kanunla belli bir yapıya kavuştular diyelim, yarın öbür gün ne olacağından emin değilim çünkü balık baştan kokar, bu finansman şirketleri insanımızın, hepimizin manevi ve dinî hassasiyetlerini suistimal ettiler. Bugün değil, bundan seneler önce işte, isimlerini burada vermeyeyim şimdi ama yurt dışındaki kardeşlerimizin paralarını batırdılar, işte, yine bazı şehirlerimizde çok büyük paralar yine dolandırdılar. Türkiye'yi, ülkemizi yöneten iktidar ne yapıyor, o da aynısını yapmıyor mu? "KKM" dediğimiz de buna benzer bir şey yani yine dinî, manevi hassasiyetler suistimal edilerek "Faizsiz hesaplar" veya "düşük faizli hesaplar." deyip yüzde 108 hesap faizli, inanılmaz faiz kazançları elde ettirilen kısıtlı bir insan ve bütün Türkiye vergileriyle bunu finanse ediyor, hiç farkı yok bana kalırsa. O yüzden, prensipte çok uygun bir madde. Tabii ki dijital ortamda faaliyet göstermeleri finansal şirketlerin çok doğru ama bu faktöring içinde tefeciler de var, bunların çoğu belki kurumsal olabilir ama aralarında hakiki tefeciler var. Onlara da mı biz dijital ortamda reklamlarını, şubelerini açma imkânı tanıyacağız? Bu tasarruf finansman şirketleriyle ilgili de yine benim çok endişelerim var ve bu faktoring ismini de, bu yabancı ismi de bence bir Türkçeleştirip doğrusunu bulalım.

Teşekkür ederim.