KOMİSYON KONUŞMASI

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Çok teşekkür ederim Sayın Başkanım.

33'üncü maddede bu şirketlerin, tasarruf finansman şirketlerinin -ismi de çok havalı yani dolandırıcılığın böylesine havalı bir ismi olması da çok ilginç- kuruluş ve işleyiş felsefeleriyle ilgili düşüncelerimi, endişelerimi ifade etmiştim. Bunlar duygu ve inanç istismarı yapan dolandırıcı şebekeler anlaşıldığı kadarıyla ve "Bunların kontrolünü biz nasıl yapalım?" sözüne ben hiç katılamıyorum ve üzülerek de dinledim. Şimdi, bir devlet, soğan depolarının kontrolünü yaparken, marketteki rafların kontrolünü yaparken, bir apartmanın 3'üncü katındaki bir berberin, terzinin çalışma şartlarının kontrolünü yaparken milyon milyon paralar toplayan şirketlerin kontrolünü nasıl yapmaz, nasıl yapamaz? 776 milyon liradan bahsediyoruz, yanlış mı duydum Abdullah Bey?

ABDULLAH GÜLER (İstanbul ) - Şu andaki tasfiye edilenler...

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Evet, evet ve kim bilir daha ne kadar toplanmış.

ABDULLAH GÜLER (İstanbul ) - Ama "Bizim serbest piyasa koşulları içerisinde devlet her şeyden haberdar olabilir." mantığına benziyor...

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Tamam. Yani bu bir...

ABDULLAH GÜLER (İstanbul ) - Haberdar olduk. Bakın, kanuni düzenleme getiriyoruz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Cinisli, özür diliyorum, sadece bir şeyi hatırlatma babında... Şimdi, bu düzenleme bizim Komisyonumuzun görev alanına giren bir düzenleme değil; esas itibarıyla Sanayi, Ticaret Komisyonumuz etraflıca bunu çalıştı, bir sürü tartışma yapıldı, bu işin düzenleyici çerçevesiyle ilgili bir kanun çıktı. Bugün bizim ele aldığımız madde, bu işin nasıl denetleneceği, düzenleneceği değil; bu süreçte bu düzenlemeler sonucunda tasfiye sürecine girmiş şirketlerle ilgili oluşan birtakım mağduriyetlerin daha etkili bir şekilde giderilmesine dönük bir madde.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Onlarla ilgili de sorularım olacak.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yani bu konular hakikaten çok detaylı, ben de biliyorum.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Tabii, tabii.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İlgili komisyonda değerlendirildi, konuşuldu. Zaman zaman siz de eleştiriyorsunuz "Torba kanun ilgili komisyonuna gitsin." diye. İlgili komisyonu zaten bu konuları emin olun çok derinlemesine değerlendirdi. Burada, bu tasfiye sürecine biraz odaklanabilirsek memnun olurum.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Tabii, tabii.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun lütfen.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Çok somut sorularım olacak.

Yani bu bir geleneğin sonucu, ürünü ve bu gelenek bugün değil, çok uzun zamandır... Önceki konuşmamda da söyledim, Almanya'daki işçilerimizin paralarının dolandırılması, şu, bu; bitmeyecektir bu, devam edecektir. Dediğim gibi çünkü bu bir inanç istismarı, insanlarımızın bir yumuşak karnı bulunmuş ve bunun üzerine gidiliyor. Burada benim sorularım var, evet. Başlangıçta ödenmiş olan bu organizasyon ücretleri, katılım bedeli... Burada bir ifade var, burada deniliyor ki: "Finansman tahsilatı sağlanmadan bu şirkete yatırılan organizasyon bedeli, katılım bedeli hariç ödenen taksit tutarlarının toplamını ifade eder." "Organizasyon bedeli, katılım bedeli" denilince bu ikisi aynı şey mi oluyor, yoksa bir redaksiyon hatası mı var burada? "Ve" denilmemiş. Bunu öğrenmek istiyorum, bu aynı şey midir ve bunlar neden geri ödenmiyor; bunların da ödenmesi lazım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Notumuzu alalım, topluca cevaplandıralım.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - İkincisi, bu ödenen tasarrufların KDV'leri de ödendi mağdurlar tarafından. Bu KDV'ler geri ödenecek mi?

Üçüncüsü de ne zaman ödenecek? Bununla ilgili de bir bilgimiz yok, buna bir süre konulması icap ediyor, insanlar önünü görsünler diye.

Teşekkür ederim.