| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Hazineye Ait Taşınmaz Malların Değerlendirilmesi ve Katma Değer Vergisi Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4336)(Devam) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 31 .03.2022 |
CAVİT ARI (Antalya) - Değerli Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarımız, bürokratlarımız; şimdi, bir sistem yaratıldı. Bu sistemin risk oluşturacağını bir milletvekili ve bir vatandaş olarak ben görmüşüm ve bu anlamda da 22 Aralık 2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisine bir Meclis araştırması önergesi sunmuşum ve ayrıca, ilgili bakanlıklara soru önergesinde bulunmuşum -bakın, soru önergem de Meclis araştırması önergem de burada- demişim ki: Sistem içerisinde çok sayıda vatandaşın olduğunu ve yine, 25 civarında şirketin olduğunu, sonuçta, bu şirketlere üye olan vatandaşlarımızın yani müşterilerin hakkının korunması ve olası bir mağduriyetin önüne geçilmesi gerektiğini ifade etmiştim. Daha ortada bir kanun yoktu yani sistemin kötü işlediğini ve risk oluşturacağını ben görerek uyarmışım. Şimdi, sonuçta, bir kanun çıktı; en azından bir kanunun olması kanunsuzluktan tabii ki daha iyidir. Bir sistemin düzenlenme ve disiplin altına alınma ihtiyacı ortaya çıkması nedeniyle de böyle bir kanun düzenlendi. Ancak şöyle bir durum var: Önce, bu kanuna göre verilmiş olan bir altı aylık süre var yani söz konusu şirketlerin gerekli yasal şartları taşıyıp taşımadıklarının, istenilen vasıflara uygun olup olmadıklarının altı aylık süre sonucunda denetlenmesiyle ilgili. Burada konuşulmadı, bu 21 tane şirkete el konulması işlemi bu altı aylık süre dolduktan sonra mı yapıldı, yoksa altı aylık süre dolmadan, daha üçüncü ayda "Ha, biz baktık, sizin bu şartları tamamlamanız mümkün gözükmüyor." gibi bir rivayete dayalı olarak süresinden önce mi el konuldu? Önce bunu bir açıklamanızı bekliyorum Şimdi, bu el konulmayla beraber, 21 şirket ve daha doğrusu, 21 şirkete üye 54 bin vatandaşımız şu an mağdur durumda. Sistemi gerçekten eleştiriyoruz çünkü bu sistem... Biraz önce dediğim gibi değişik benzetmeler yapıldı, arkadaşlarımızın bir kısmı "saadet zinciri" dedi, işte, Titan zincirine benzetenler oldu falan. Sonuçta, burada, saf ve temiz duygularla insanlarımız bu sürecin içerisine çekildi ve özellikle de ekonomik anlamda belli bir düzeyde olan vatandaşlarımız devletin de gözünün önünde gerçekleşen bu sürece dâhil oldu. Geçtiğimiz yıllarda sorunun az olması bundan sonraki süreçte sorun olmayacağı anlamına gelmezdi. İşte, burada ifade edildi, "Mantar gibi bir anda şirketler bitti." diye. Evet, işte, o sürecin risk oluşturduğunu, tehlike oluşturduğunu biz görerek sizleri uyarmaya çalıştık. Ancak devlet olarak nasıl ki diğer zincirlerde gerekli önlemler, tedbirler alınmadı ya da geç kalındıysa burada da 54 bin vatandaşımız mağdur edilmiş durumda. Şimdi, bu mağduriyet ifade ettiğim gibi, şirketin süresi dolmadan, o verilen kanuni süre dolmadan işlem yapılmasıyla başlamıştı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
CAVİT ARI (Antalya) - Bitiriyorum Başkanım.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Affedersiniz, buyurun.
CAVİT ARI (Antalya) - Evet, o süreden önce işlem yapılmasıyla bu mağduriyet süreci başlamıştır. Dolayısıyla, burada her ne kadar bu düzenlemeyle bazı imkânlar sağlanmaya çalışılsa da bu 54 bin vatandaşımızın mağduriyetini gidermeye tek başına yetmediği çok açık. İlgili arkadaşlarımız bu konuda çok detay bilgileri bütün gruplara sundular, Bakan Yardımcımıza da yine aynı şekilde sundular ve biz de bununla ilgili bir önerge hazırladık ve buradaki önergemiz kabul edildiği takdirde "evim mağduru" olarak geçen şu anki 54 bin vatandaşımızın mağduriyeti en aza inecek durumdadır. Sizden talebimiz, öncelikle bizim önergemize destek vererek bu vatandaşlarımızın mağduriyetinin önüne geçilmesidir.
Özetle, bugünkü getirilmeye çalışılan düzenleme, 54 bin vatandaşımızın, ailemizin derdini tek başına çözmeye yetmemektedir, mağduriyetleri daha da artacaktır. O nedenle, belirli esaslarda, özellikle hizmet bedeliydi, işte, teminatların geri ödenmesiydi, verilen ücretlerin geri ödenmesiydi gibi veya devam edecek olanların hakkının, hukukunun gerçekçi rakamlara göre uyarlanarak devam etmesi gerektiğini biz dile getiriyoruz, ifade ediyoruz. Bu arkadaşların sonuna kadar yanında yer aldığımızı ifade etmek istiyoruz.
Kısacası, burada temsilci arkadaşımız yaşanılabilecek sıkıntıları dile getirdi. Onların ifade ettiği ve bizim de süreçte ifade ettiğimiz önergeyle gündeme taşıdığımız konular yönünden burada yeniden konuyu inceleyerek doğru bir karar verelim ve mağdur olan vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin daha da artmasının önüne geçerek doğru ve gerçekçi bir çözüm bulalım diye öneriyorum.
Ayrıca, bu sistemin daha sağlıklı bir şekle dönüştürülmesi ve bundan sonra doğabilecek mağduriyetlerin önüne geçilmesi gerekir yani bu, bir öngörü meselesidir. Yani şimdi, bu ülkede maalesef titan titana.
Teşekkür ediyorum.